Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parsel sayılı taşınmaz üzerinde tapuya şerh gereği 10 yıl süreyle kira sahibi olduğu, taşınmaz üzerinde kurulu tüm tesisler ile birlikte kullanım hakkının müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirket ile davalı Kırali Petrol A.Ş arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereğince akaryakıt istasyonun davalı şirkete bayilik verilerek kullandırıldığını, sözleşmesinin 25. maddesinde bayinin Petrol Ofisi'nin yazılı muvafakatı olmadan satış yerini başkasına satamayacağı, kiraya veremeyeceği, kısmen ve tamamen devredemeyeceği, ortak olamayacağı yada başkasının kullanılmasına ve işletmesine terk edemeyeceği, satış yeri üzerinde başkaları lehine aynı bir hak tesis edemeyeceği, aksi halde sözleşmenin ihlali sayıldığı, yine sözleşmenin 5. maddesinde bayinin satın aldığı ürünlerin bedelini ödememe, eksik ödeme ve geç ödeme durumunda P.O.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Asıl dava tapuya da şerh edilen Antalya 5. noterliğinin 17.11.1998 tarih 36596 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dosya ise muvazaa sebebiyle sözü geçen satış vaadi sözleşmesinin ipatli ve muvazaalı olduğunun tespitine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayete konu taşınmazlarla ilgili olarak, 08/04/2014 tarih ve 8331 yevmiye nolu Düzenlenme Şeklinde Satış Vadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin tapuya şerh edilip edilmediğinin ilgili tapu sicil müdürlüğünden sorularak alınacak cevabi yazı ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şerh ise kira, alım, önalım hakkı gibi bazı kişisel haklar(m.1009), tasarruf yetkisi kısıtlamaları(m.1010) ve geçici tescil(m.1011) için öngörülmüştür. Böylece şerh birbirinden farklı konular için mevcut bir kurum olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlardan 1009. madde kapsamında kalan arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira sözleşmesi gibi sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakların tapuya şerhi için şerh anlaşmasının bulunması da gerekmektedir. Bir taşınmaza ait tapu kütüğü sayfasında tescil ve şerhler yanı sıra beyanlar için de bir sütun ayrılmıştır. Türk Medeni Kanununun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64. maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “beyanlar” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar....

          Dava, satış vaadi sözleşmesinin terkini isteğine ilişkindir. TMK'nın 1009. maddesi ve Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi ile tanınan ileride satın alma hakkının tapu siciline şerhi olanaklıdır. Satış vaadi sözleşmesinin terkininin gerektiği hallerde, tapu müdürü veya memuru bu işlemi kendiliğinden değil, aleyhine tapuda şerh bulunan malikin istemesi üzerine kaldırabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacılar ile davalı arasında düzenlenen 15.03.2012 günlü satış vaadi sözleşmesi, davacıların 7/2400 pay maliki olduğu 7.943 m2 yüzölçümündeki sözleşmeye konu 9814 ada 1 sayılı parselin tapu kaydına 19.03.2012 tarihinde şerh verilmiştir. Dava konusu şerhin tescil edildiği 9814 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 549 m2 yüzölçümlü 790 sayılı parselin imarı ile oluşmuştur....

            Satış vaadi sözleşmesi 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/5. maddesinden yararlanılarak tapuya şerh verilmişse, lehine şerh konan kişinin sözleşme ile edindiği kişisel hakkı güçlenir ve bu şerhle kazanılan hak sonraki maliklere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Böylelikle şerhten sonra mülkiyet hakkı kazanan malikin kötüniyetli müktesip olduğu karine olarak kabul edilir. Fakat, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmemişse, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi uyarınca kural olarak tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunması gerekir. Somut olayda ise; 31.08.2000 günlü satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmediğini, vaad borçlusu ...’ın taşınmazı 16.03.2004 tarihinde tapudan davalılardan ...’a, onun da 14.05.2004 tarihinde diğer davalı ...’a sattığı, böylelikle olayda Türk Medeni Kanununun 1024.maddesinin uygulama olanağı kalmadığı anlaşılmaktadır....

              KARŞI OY X- Dava konusu 2009/6-1677 sayılı Genelgenin; "Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin Şerhi ve Terkini" başlıklı "B" bölümünde; "(...)Buna göre; Satış Vaadi veya Arsa Payı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin mevzuat çerçevesince Noterlerce düzenlenmiş ve sözleşmenin şerh edilemeyeceğine dair aksine bir hüküm yok ise, şerh taraflardan birinin talebi ile şerh edilebilir.(...)" hükmü yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinden, Noterlik nezdinde tanzim edilerek taraflarca imza altına alınan Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi yönündeki davacı talebinin, Tapu Müdürlüğünce reddedildiği, söz konusu ret işlemine yapılan itirazın da reddedilmesi sonrasında, uygulama işlemlerinin ve dayanağı Genelge hükmünün iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

                Parselde" kayıtlı taşınmazın, müvekkil şirkete 27.07.2016 tarihinde 5 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin Alt Kira Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşmenin eki olan ek kira sözleşmesi ile kira süresi 6 yıla çıkarıldığını, malik ... tarafından da imzalanan Alt Kira ve Ek Kira Sözleşmelerinin tapuya şerh edildiğini, anılan kira sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın her türlü kullanım hakkının 6 yıl süreyle müvekkili şirkete bırakıldığını, müvekkili şirket ile davalı...arasında müvekkili şirketin kullanım hakkını haiz bulunduğu akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunun işletilmesini konu edinen Bayilik ve Otogaz Bayilik Anlaşmaları akdedildiğini, davalı...bayilik anlaşmaları kapsamında kurulan ticari ilişkiden ve akdedilen protokollerden kaynaklanan muaccel olan borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü, ayrıca yakıt ikmalini de durdurduğunu, davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkil şirket tarafından davalı şirkete sözleşme ilişkisinden doğan alacakların ödenmesi...

                  "İçtihat Metni"Dava kira sözleşmesinin tapuya şerhine ilişkin olup, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2.7.2009 tarihli bozma kararı da bulunduğundan, inceleme görevi anılan daireye aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmek suretiyle aleniyet kazandığı, bu nedenle davalı ...'nın iyiniyetli olmadığı, sözleşme ve protokol uyarınca dava konusu bağımsız bölümün davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümlerden olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, B blok 4 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan 451/1464 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. .../......

                      UYAP Entegrasyonu