D.İş dosyasında tayin edilen tevdi mahalline teslim etmek suretiyle 22.09.2006 tarihinde mecuru tahliye ettiğini, 28.08.2006 tarihli yapı kullanma izin belgesi, 04.09.2006 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatının alındığını, davalılar tarafından kira süresinin hitamından önce kira sözleşmesinin feshinin haksız, hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, Mecurun aylık kirasının KDV dahil 10.030.00 ABD Doları olduğunu, mecurun iş bu dava tarihi itibari ile boş olduğunu, fazlaya ilişkin hakları da saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.180,00 ABD doları, BK 264 uyarınca (6) aylık kira bedeli tutarında teminat ve 12.360,00 ABD Doları ise kira sözleşmesinin 32. maddesi uyarınca cezai şart olmak üzere toplam 180.540,00 ABD Dolarının davalılardan tahsili, talep edilerek, Müvekkil şirketin haksız fesih ve tahliye nedeni ile gerek anahtarların tevdi tarihi olan 22.06.2006 tarihine kadar ve gerekse bu tarihten kira sözleşmesinin bitimine kadar ki süreye ait kira bedellerinin ve /veya kiralanan mecrunun 3...
Sözleşmede kira sözleşmesinin 1.9.2002 tarihinde başlayacağı kararlaştırılmıştır. Mevcut hali ile 22.08.2002 tarihli sözleşme düzenlemesi Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddelerinde yapılan hasılat kira sözleşmesidir. Sözleşmede işletme ruhsatı ve turizm işletme belgesinin davalılar tarafından alınacağının hükme bağlanması 22.8.2002 tarihli hasılat kira sözleşmesinin şarta bağlı olarak yapıldığını göstermez. Sözleşmenin az yukarıda yazılan hükümleri kiralayanın kiracıya karşı olan yükümlülükleri kararlaştırmak amacıyla yazılmıştır. Dolayısıyla yanlar arasındaki hasılat kira sözleşmesi Borçlar Kanununun 149.maddesinde hükme bağlanan şarta bağlı bir akit değildir. Ne var ki, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden hasılat kira sözleşmesine konu yapılan bağımsız bölümlerin bulunduğu yapının iskan ruhsatı olmadığı, bundan dolayı işletmeye işletme ruhsatı ve “Turizm İşletme Belgesi” verilemediği anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/128 Esas KARAR NO : 2022/194 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/10/2019 KARAR TARİHİ: 11/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında soğuk oda kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 2 adet soğuk oda ile 1 adet ofis odasının aylık 16.500,00 TL bedelle 1 yıllığına kiralandığını, ancak davalının 31/07/2019 tarihinde hiçbir bildirimde bulunmaksızın kiralananı boşalttığını, davalının işbu hareketi ile sözleşmenin 4. maddesine aykırı davrandığını, sözleşmenin 4. maddesinde kira sözleşmesinin süresinden önce haklı sebep gösterilmeden sona erdirilmesi halinde diğer aylara ilişkin kiraların da muaccel olacağı hususunun kabul edildiğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca hesaplanan 45 günlük...
Kiralananı, bu tarihten itibaren tasarrufunda bulunduran davalı kiracı, 31/12/2015 tarihli ihtarname ile taşınmazın imar planında sağlık alanına çevrilmesi ve dolayısıyla sağlık amaçlı kullanımının hukuken ve fiilen imkansız olduğu, ayrıca onaylı projesinin olmadığı, statik durumunun yeterli olmadığı, yapı kullanma izin belgesinin de bulunmadığını ileri sürürek kira sözleşmesini feshetmiştir. Uyuşmazlık kira sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığına ilişkindir....
Kira, sürekli bir akit olduğundan hem akdin kurulmasından önce mevcut hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiralayanın tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla kiraya veren sözleşme süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksikleri kiracının bir kusuru yoksa gidermekle yükümlüdür. Ayrıca TBK'nın 319/2 maddesi gereğince kiracı bazı koşulların varlığı halinde (esaslı olmayan ufak tefek ayıplar) kiralayanın hesabına eksiklikleri gidermekte izinlidir. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 249. Ve 250. maddelerinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 23.09.2011 tanzim ve 01.02.2012 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya verenin mutlaka malik olması gerekmez. Kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, erken tahliye nedeniyle kira alacağının tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen 15.01.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli sözleşme ile, dava konusu taşınmazın davalıya kiralandığını, davalılardan ...'...
. - K A R A R - Davacılardan ... ile davalı şirket arasında 01.07.2003 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı ve davalı şirketin Şile İmrendere köyündeki taşınmazı davacıya kiraya verdiği, kira sözleşmesinin eki özel şartlar bölümünde belirtilen davacı ...' in keşideci diğer davacının kefili olduğu 10.000 Dolarlık bononun davalı şirkete teminat olarak verildiği, 22.10.2003 tarihinde davalının kira sözleşmesini fesh ettiği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Asıl dava, davalı şirket tarafından icra takibine konu edilen teminat bonusu ile borçlu olunmadığının tespiti, karşı dava ise ödenmeyen kira bedeli, ödenmeyen elektrik bedeli, telefon bedeli ve cezai şartın tahsili istemiyle açılan alacak davasıdır....
Ç.. vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya 10.08.2007 tarihli kira sözleşmesinin teminatı olarak 14.000 TL bedelli çek verdiğini, söz konusu kira sözleşmesinin davalının kusuru nedeniyle uygulanamadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedilmek zorunda kalındığını, feshi müteakip teminat olarak verilen çekin iadesinin istendiğini ancak davalının çeki iade etmeyip kötü niyetli olarak icra takibine koyduğunu belirterek dava konusu 10.08.2007 tarihli çekin iptaline, icra dosyasına ödenmiş olan çek bedelinin ve %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı İ.. Ç.. ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi, peşin ödenen kira bedeli ile depozito bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 3.Hukuk Dairesince verilen 24.12.2009 tarih 2009 /16893 esas ve 20109/21013 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
-TL 'nin tazminat olarak ödenmesinin talep edildiğini, tazminat isteminin hukuki olmadığını belirterek 02.02.2009 tarihli kira sözleşmesinin davalı kurum tarafından haksız olarak fesh edildiğinin tespiti ile haksız feshin iptaline ve muarazanın men'ine, davalı tarafından haksız feshe dayanarak usul ve yasaya aykırı talep edilen 41.218.71.-TL cari yıl tazminatının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Hazine ile davacı arasında düzenlenen 02.02.2009 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi ile tarla vasfındaki taşınmazın davacıya kiraya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....