Esas sayılı sayılı icra dosyasında, davalı borçlu ödeme emrine karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; davacı takip alacaklısı ile aralarında kira sözleşmesi kapsamında kiralayan - kiracı ilişkisinin devam ettiğini, bu nedenle kira sözleşmesinin feshi sebebiyle tazminat istenilemeyeceğini, borcu olmadığını savunarak borca itirazda bulunmuştur. Davacının dava dilekçesi incelendiğinde; davalının borca itiraz dilekçesinde de ifade edildiği üzere taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, akdedilen kira sözleşmesi uyarınca tazminat alacağının doğduğu, kira sözleşmesinin 26.maddesi uyarınca kira sözleşmenin feshedilerek tazminat ve ortak gider alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan ... 59....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... 4. Tüketici ve 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı konutun geç tesliminden dolayı mahrum kaldığı kira bedelini ve kusurlu, eksik yapımdan kaynaklanan tazminatını talep etmektedir. Dava, mahrum kalınan kira bedeli ve ayıplı yapım nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir. Görevleri 4077 Sayılı Yasada belirtilmiştir. Dosya kapsamından, harici senetle taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının talebinin tapu iptaline yönelik olmayıp yalnızca tazminat ve kira bedeline yönelik olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendilmeyecek uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Dolayısıyla hiç bir şekilde taraf olmadığı, diğer yandan haberi dahi olmadığı bir ticari nitelikte sözleşme kapsamında gerçekleşen eylem, fiil, olgu ve olaylardan sorumlu olmadığı, taraf olmadığı sözleşme kapsamında bir hukuki uyuşmazlığın da tarafı bulunamayacağı açık ve net olduğundan öncelikle bu konuda HUSUMET İTİRAZINDA bulunuyoruz. Diğer yandan, müvekkil ile ... arasında yapılan kira sözleşmesi uyarınca yapılan tahliye işlemini hukuka aykırı ve haksız olarak nitelendirmekte bu konuda iş bu dava ile tazminat talep etmektedir. Yukarıda yapılan genel açıklamalarda da belirtildiği gibi müvekkilim ile ... arasında akdedilen kira sözleşmesi kapsamında, ...'nın kiralanan taşınmazı belli şartlarda 3. Kişilere kiralama hakkı bulunmaktadır. Davacı, ... Ltd. Şti. ... ile yapmış olduğu 1.12.2017 tarihli alt kira sözleşmesi ile taşınmazı kiraladığını bildirmektedir....
Bu durumda, taraflar arasında kira sözleşmesi imzalanmış olmasına ve uyuşmazlığın kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek olmasına göre davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece , '' Sebepsiz Zenginleşme sebebiyle dava konusu yapıların davacıya aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ikame bedelinin tespiti ile davacıya ödenmesine, yapılardan kaynaklı geçen süre içerisindeki kira alacaklarının ve meydana gelen zararların tespiti ile alacaklarına işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte zararların tazmini talebine ilişkin olduğu'' gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik karar verilmiştir. Dava, kira sözleşmesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı T4 arasında 01.06.2012 başlangıç tarihli, 9 yıl süreli, tır garajı konulu kira sözleşmesi bulunduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların da dava dışı şirkete 15.06.2012 tarihinde 1 yıl süreyle kiraya verilerek alt kira sözleşmesi yapıldığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ve tazminat istemine ilişkin davada... Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 19.12.2005 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılan kira sözleşmesinin iptali ile birlikte maddi ve manevi tazminat istemidir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere ... Ofisi istasyonu ve bağlı tesisler (lokanta, market, kahvehane) işyeri için 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, aylık kira bedelinin 1.300.00- YTL. olarak kararlaştırıldığı, eldeki davada kira sözleşmesinin iptali ile birlikte tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır....
Davadaki istemin dayanağı, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesidir. O halde, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek olmasına göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında kira akdine dayalı bir kullanım söz konusu olmadığı ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen kira sözleşmesi uyarınca ödenmeyen kira bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Somut olayda,davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmadığı,dava konusu taşınmazda daha önce memba suyu işletme ve imtiyaz sözleşmesi ile su üretim tesisi kurduğu, bilahare davalı şirkete ihale edildiği ve taşınmazın boş halindeyken davacı tarafından su üretim tesisi için yapılan masrafların davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda,davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 10/12/2003 günlü dilekçesinde 100.000.000.- TL. değer gösterip kira sözleşmesinin feshi ve davalının tahliyesini talep etmektedir. Dosya kapsamında taraflar arasında 15/07/1989 tarihinden geçerli 15 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II. maddesinde kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Somut olayda kiraz sözleşmesi mevcut olduğuna göre davanın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk mahkesinde görülmesi gerekir....