Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemesinde taşınmaz mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahutta beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroyu ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara bakılacağı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25.maddesinde açıklanmıştır. Madde hükmünden mülkiyet hakkı ve tapu sicilini ilgilendiren davalara Kadastro Mahkemesinde bakılacağı sonucuna varılmaktadır. Somut olayda, taraflar arasındaki ilişki kira sözleşmesi ile kurulmuş olup davacı bu ilişkinin sona erdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istediğine göre davada mülkiyet uyuşmazlığı bulunduğundan söz edilemez. Bu durumda davaya Kadastro Mahkemesinde bakılamayacağı genel mahkemede görülmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hüküm bozulmalıdır....

    Kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olduğunu, haczin satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilme tarihinden sonra konulduğunu beyanla, davanın kabulü ile taşınmaz kayıtlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,davacı tarafın icra dosyasında taraf olmadığını, davacı iddialarını kabul etmediklerini, satış vaadinin tapuya şerh edilmesinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere 3. Kişilere karşı ileri sürülebilmesi hakkı dışında bir hak sağlamayacağını, haciz esnasında borçlu adına kayıtlı olan taşınmazların kaydına haciz konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, Ödemiş 1....

    Dava, sözleşmenin fesih bildiriminin iptali, sözleşmenin tapu kaydına şerh verilmesine ve tazminat isteğine; karşı dava inşaat sözleşmesinin feshi, müdahalenin men'i ve tazminat; birleşen...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/196 E. - 2015/66 K. sayılı dosyada dava, inşaat sözleşmesinin tapuya şerhi, birleşen ........ sayılı dosyada ise dava inşaat sözleşmesinin tapuya şerhi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/7/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamından; tarafların imzaladıkları ve tapuya şerh verilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiği, fesih ve ibranamenin B bendinde şerhin davalı şirketçe 5 gün içinde kaldırılacağı hüküm altına alındığı, bu nedenle tapudaki şerhin terkin edilmesi gerektiği, davalı şirketin 12.03.2009 tarihli fesih ve ibraname protokolüne göre kaldırması gereken şerhi kaldırmadığının anlaşıldığı, şerhin korunmasını gerektirir her hangi bir davalı çıkarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı müflis şirket temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis şirket iflas idare memurunun temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, dava dışı kişilerle yaptıkları 5.8.1991 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile sözleşmeye konu 137 sayılı parselden ifrazen oluşan 449 sayılı parseldeki dava konusu payı satın aldıklarını, sözleşme tapuya şerh edildiği halde davalı tarafından kötüniyetli olarak satın alındığını belirterek tapu kaydının iptali ile mülkiyet hakkı ve intifa hakkının tapuya yazılması isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya 1991 tarihinde şerh edildiğini, şerhin beş yıldan sonra hukuki değerini yitirdiğini, taşınmazdaki payı 9.2.2006 tarihinde bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadinden doğan şahsi hakkın ancak sözleşmenin tarafı olan kişiye karşı ileri sürülebileceği, davanın üçüncü kişiye karşı açıldığı, davalının taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          ın, firmanın tüm mal varlığını 22.12.2006 günlü kira sözleşmesi ile muvazaalı olarak ... Madeni Eşya Sanayi ve Dan. Ltd. Şti. isimli firmaya devrettiğini ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, 31.07.2007 günü borçlu şirkete ait işyerinde yapılan hacizde, haczedilen menkuller hakkında üçüncü kişi ... Madeni Eşya Sanayi ve Dan. Ltd. Şti'nin istihkak iddiasında bulunduğunu, buna karşı açtıkları davanın İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1669 esas sırasına kayıtlı olduğunu ve bu dosya içerisindeki belgelere göre de, kiralama işleminin muvazaalı olup, alacaklıdan mal kaçırma amacını taşıdığını ileri sürerek şikayette bulunmuştur. İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2007/12343 esas sayılı dosyasında alacaklı Destek Patent A.Ş. tarafından borçlu şirket aleyhine 30.07.2007 tarihinde 24.810,00 TL'lik takip başlatıldığı, 31.07.2007 tarihinde borçlu işyerinde yapılan haciz sırasında toplam 51.500,00 TL değerinde menkul haczi yapıldığı, haciz sırasında üçüncü şahıs ......

            Köyü'nde kain ve tapu sicilinde ... ada ... parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulün 15.11.2012 tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıl süreliğine müvekkili şirkete kiralandığını ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, anılan kira sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın her türlü kullanım hakkının 10 yıl süre ile müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkil şirketle davalı arasında ......

              Kira sözleşmesi tapuya şerh edilmemiş olup kira sözleşmesinin tarafı olmamakla beraber içeriği de müvekkilini bağlamadığını, kira sözleşmesinde stopajın mülk sahibi tarafından ödenmesine ilişkin karar alınmış olup zaten en düşük kira bedeli müvekkiline ödenmesiyle beraber birde üstüne kira sözleşmesinin Madde 24'e göre stopajın müvekkili tarafından ödenmesi ciddi hak mahrumiyetine sebebiyet verdiğini. Ülkemizde yaşanan ciddi enflasyon krizi, doların ciddi artışı, ciddi pahalılık ve kira bedellerinin çok artış göstermesi neticesinde davalı tarafından ödenen kira bedeli çok düşük bir rakam oluşturduğunu bundan dolayı tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir....

              CEVAP Davalı ...; söz konusu sözleşmelerin noterde yapıldığını ve her bir kira sözleşmesinin gerçek niyet ve gerçek alış verişler yapılarak gerçekleştirildiğini, 30.05.1996 tarihli kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, kira bedellerinin peşin ödendiğini ve ödeme yılında maliyeye beyan edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı Müflis ... Çelik San Tic AŞ adına iflas idare memuru; şirketin 10.06.1999 tarihinde iflasına karar verildiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece, 30.01.2014 tarih, 2011/30 E., 2014/10 K....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 10.12.2014 tarihli duruşmada suçtan zarar gören müştekinin katılma talebi konusunda olumlu olumsuz karar verilmemiş ise de, gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, suçtan zarar gören müştekinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğundan, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde; Oluşa ve dava dosyası kapsamına göre 19.05.2010 tarihinde sanığın annesi ile katılan arasmda yapılan kira sözleşmesi ile taşınmazı katılamn 10 yıllığına kiraladığı ve kira sözleşmesini tapuya şerh ettirdiği, akabinde taşınmazın sanığın annesi tarafından sanığın eşine 11.06.2012 tarihinde devredildiği anlaşılmakla kira akdinin feshine ilişkin bir tespit de bulunmamasına rağmen, taşınmaz üzerinde katılanın hak sahibi olduğunu bilen sanığın, katılanı taşınmaza sokmayarak kullanımını engellemesi şeklinde sübut bulan eylemi nedeni ile mahkumiyeti...

                  UYAP Entegrasyonu