A.Ş'nin sözleşme gereğince tüm edimleri yerine getirdiğini, tapuyu devrettiğini, açılan davanın reddi gerektiğini, ayrıca talebe konu tutarın belirli olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, kira sözleşmesinin feshedildiğini, kira garanti süresi dolmadan önce davacının yurt dışında yaşaması nedeniyle telefonla bu durumun kendisine bildirildiğini, sözleşmede belirtilen adrese de ihtarnameyi gönderdiklerini ancak iade döndüğünü, davacının bu yöndeki alacak iddialarının haksız olduğunu, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir verilemeyeceğini belirterek, usul ve esas yönlerden davanın reddi ile ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Ayrıca sayın mahkemece ihtiyati tedbir kararına ilişkin 2021 yılı yıllık kira bedeli olan 136.542,41 TL 'lik miktarın %15'i olan 20.481,36 TL nakdi teminat olarak düzeltilmesini arz ve talep ederiz. " demiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Taşova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02/03/2022 tarih 2021/854 Esas sayılı ara kararıyla ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbire ilişkin mahkeme kararının isabetsiz olduğunu, ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, mahkemece itirazlarının reddedildiğini, yıllık 2.900 TL kira bedeli aldıklarını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur....
İİK'da, bu tür davalarda, geçici hukuki koruma tedbiri olarak kendine mahsus ihtiyati haciz yolu düzenlemesi yapıldığından HMK'nın 389.ve devamı maddelerine göre, tasarrufun konusu mal üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir." gerekçesi ile; ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; dava konusu taşınmazın başkalarına devrinin gerçekleşmesi söz konusu olduğunda müvekkili şirketin telafisi güç zararlara uğrayacağı, ihtiyati tedbir verilmesi için gerekli unsurlar gerçekleşmesine rağmen mahkeme tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Dosya içeriğinde mevcut bilgi ve belgeler ile tarafların beyanlarının, ihtiyati tedbir kurumunun kendine özgü sınırları içerisinde yapılan inceleme ve değerlendirmesinde; taşınmazın aynına ilişkin davada, dava konusu taşınmazın devredilmesi halinde dava sonunda verilebilecek karar uyarınca hakkın elde edilmesinin imkansız hale geleceği; dosya kapsamından yaklaşık ispat koşulu da sağlandığından davaya konu olan taşınmazın devir ve temlikini önleyici mahiyette verilen tedbir kararı ve buna ilişkin itirazın reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. Ancak, cebri icra yoluyla satış işleminin, geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması, 6100 sayılı HMK. nun 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kurumunun amacını ve genel ölçüsünü aşacak olması, ihtiyati tedbir yolu ile ancak tarafların rızai devir ve temlikleri önlenebileceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü gerekir....
HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş, meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir....
No:15 adresinde mukim "Arsa üzerinde yapı kullanma izin belgesine sahip işyeri" demirbaşları ile birlikte davacı şirkete kiralandığını, kira kontratının ekte olduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, mahkeme tarafından dava sonuçlanıncaya kadar ki süreçte doğabilecek zararların önüne geçmek amacıyla yapılan bir hukuki himaye olduğunu, oysa ki zarara uğrayanın müvekkili şirket olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, teminat mektubu tutarı olan 250.000-TL'den az olmayacak şekilde teminata bağlanmasına, neticede haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü....
Adil Bayık'ın 01/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Davalı Tokat Valiliği T4 tarafından 09/12/2020 tarih 8393013- 949 sayı numarasıyla Tokat Niksar Devlet kantin ihalesi sözleşmesi her ne kadar davalı idare tarafından fesih edilmişse de söz konusu fesih işleminin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kira sözleşmesinin Covid-19 virüsü sebebi ile ayıplı hale geldiğini, İç İşleri Bakanlığı'nın genelgesi kapsamında iş yerinin faaliyetlerinin kısıtlandığı, bu kapsamda bu süreçte yaşanan ekonomik ayıpta, hukuki ayıpta söz konusu olduğunu, covid 19 tedbirleri kapsamında alınan önlemler ortadan kalkıncaya kadar kira bedeli ödeme borcu hukuken söz konusu olmayacağını, bu yüzden müvekkilin kira borcunun doğmasının da hukuken mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle kira sözleşmesinin fesih edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, idari işlem kapsamında tahliye işleminin tedbiren durdurulamasını, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin geçersiz sayılmasına ve müvekkilin kiracılık sıfatının kira sözleşmesinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, sözleşmenin ifası mümkün değilse sözleşmenin feshi ile ödenen bedellerin iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK'nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389.madde başlığında "geçici hukuki korumalar" olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir...