Davalı vekili, davacının ödenmemiş ve eksik ödenmiş kira bedellerinin olduğunu, bu miktar hesap edildiğinde depozito bedeli mahsup edilse dahi kendilerinin alacaklı kalacağını belirtmiş, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece eksik yatırılan kira bedellerinin davalı kiraya veren tarafından itirazsız kabul edilmiş olması nedeniyle kira alacağının bulunmadığı kabul edilmiş ve depozitonun iadesinin gerektiğinden itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava depozito alacağı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasında geçerli 01.01.2007 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde yer alan 9. maddesinde kira bedelindeki artışların yıllık olarak % 25 oranında olacağı kararlaştırılmıştır....
Davacı dava dilekçesinde, 08/03/2011 tanzim tarihli kira sözleşmesinin batıl olduğunu belirterek iptalini talep etmiş ve mahkemece 5393 sayılı yasanın 34/g, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 12. ve 27. maddeleri beraber düşünüldüğünde encümen kararı olmaksızın imzalanan 08/03/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz ve hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiştir. 08/03/2011 tarihli kira sözleşmesi altındaki imzayı davacı inkar etmemiştir. Anılan sözleşme ile davacı sadece diğer ortakların kiracılık hakkını da devraldığından bu nedenle bir kısım ortakların kira sözleşmesinin tarafı olmaktan çıkması kira sözleşmesinin geçerliliğini etkilemez. Bu durumda; kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 11. ve 20. maddelerinin (6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 12. ve 27. maddeleri) somut olaya uygulanabilme imkanı bulunmamaktadır....
Davacı vekili, davada sözlü kira sözleşmesine dayanmıştır. Davalı kira miktarı ve kira sözleşmesinin süresine karşı çıkmıştır. Bu durumda davacı iddia ettiği kira parasının miktarını ve davalı da kira bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. HMK 200. maddesine göre kira alacağı miktarını tanıkla kanıtlama olanağı yoktur. Davacı dava dilekçesinde "her türlü yasal delile" dayandığından bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davacıya kira miktarı yönünden davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre alacak hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Sayılı dosyası ile itirazın iptali davasını açtıklarını, Kadir Ardıç'ın icra dosyasına yapmış olduğu 29/05/2018 havale tarihli borca itirazında 01/03/2011 tarihinde kiralayan T1 ile aylık 1200 TL bedelli kira sözleşmesinin imzalandığını ancak bu kira sözleşmesinin feshedilerek 20/05/2011 tarihinde T3 ile T1 arasında aylık 200 TL bedelle yeni bir kira akdinin düzenlendiğini iddia ettiğini, davalı T3'ın kiracı Kadir Ardıç'ın eşi olduğunu, sözleşmenin kurulduğu günden bu yana mecurun Kadir Ardıç tarafından kullanıldığını, mecurda faaliyet gösteren Ardıç Taş Sanatı isimli firmanın web sitesi incelendiğinde, firmanın iletişim bilgileri bölümünde Kadir Ardıç'ın kullanmakta olduğu cep telefonu numarasının bilgilerine yer verildiğini, tüm bu sebeplerle taraflar arasında imzalanan 05/05/2011 tarihli kira sözleşmesinin davalının eşi Kadir Ardıç tarafından müvekkilin iradesi fesada uğratılmak suretiyle hataya düşürülerek imzalatılmış olması sebebiyle kira sözleşmesinin sahteliğinin ve kira ilişkisinin...
İcra dosyası arasında mevcut olan davacı tarafça sunulan kira sözleşmesi aslının incelenmesinde ise; Kiraya verenin T1, kiralayanın T3 olduğu, aylık kira bedelinin 6.000,00 TL, yıllık kira bedelinin 72.000,00 TL olduğu, kiranın yıllık peşin olarak ödeneceği, kira süresinin 5 yıl olduğu, kira başlangıç tarihinin 01/02/2018 olduğu ancak bu kısma "yapı kullanım belgesi alınana kadar ertelenmiş" şeklinde şerh düşüldüğü, kira sözleşmesinin kiraya veren ve kiralayan tarafından imzalandığı, kira sözleşmesinin son sayfasında 08/02/2018 tarihli "2018 yılı kirası peşin alınmıştır." ve "Kira başlangıcı yapı kullanım belgesi tahsis edilene kadar ertelenmiştir." şeklinde ibare bulunduğu ve kiracı T3 tarafından imzalandığı görülmüştür. Bu nedenle; taraflar arasındaki 01/02/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin taraflarca tadil edilerek kira başlangıcının "yapı kullanım belgesi alınana kadar ertelenmiş" olduğu açıktır....
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Somut olayda; kiralananın 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verildiği ve kira sözleşmesinin 22.10.2003 başlangıç tarihli 3 yıl süreli olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nitelikteki taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erer....
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Somut olayda; kiralananın 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verildiği ve kira sözleşmesinin 22.10.2003 başlangıç tarihli 3 yıl süreli olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nitelikteki taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı ... Madencilik ve İnş.San.Tic.Ltd.Şti. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin iptali ile davalıların kiralanandan tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece muvazaalı olarak düzenlenen kira sözleşmesinin iptali talebinin husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalıların tahliyesine karar verilmiş, karar davalı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK.nın hukuki dinlenilme başlıklı 27. maddesinde, "davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler....
Mahkemece, kira sözleşmesinin 08/10/2012 tarihinden itibaren aynı koşullarda yeniden kiraya verilebilme süresi bilinen uygulamalar, kiralanan yerin mevkii ve ... piyasa koşullarına göre 1 ay olduğu kabul edilmek suretiyle, Temmuz ayı ile tahliye tarihine kadar ödenmemiş 9.800 TL kira alacağına 1 aylık makul süre kira bedelini ekleyerek tespit edilen 12.800 TL kira alacağından geç teslim nedeniyle fazladan ödendiği kabul edilen Nisan ayına ilişkin 1.500 TL kira alacağı ile 6.000 TL depozito bedelini mahsup ederek davacının 5.300 TL kira alacağı bulunduğundan bahisle itirazın bu kısım üzerinden iptaline karar verilmiştir. Taşınmazın 08/10/2012 tarihinde anahtarının teslim edilerek boşaltıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 11. maddesinde "Kontratın sona ermesinden 1 ay önce taraflar yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları taktirde kontrat 1 yıl daha yenilenmiş olur." düzenlenmesi yer almaktadır....
Dava, kira alacağına dayanan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalı vekilinin, 2012 yılı Kasım ayının ödendiğine dair temyiz itirazlarına gelince; Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kiracı, kiralananı kullanımında bulundurduğu sürece kira bedeli ödemek ile yükümlüdür. Bununla birlikte kira bedelinin ödendiğini ve taşınmazın tahliye edildiğini ispat yükü kiracıya aittir. Taraflarca imzalanmış kira sözleşmesinin 8. maddesi ile kiracı için kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirimde bulunma şartı getirilmiştir....