Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiralayan tarafından takip başlatıldığı, davacının kira borcunu ödediği iddiasıyla menfi tespit davası açtığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi sebebiyle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davalının istinaf yoluna başvurmadığı dikkate alınarak sadece kötüniyet tazminatı ile ilgili değerlendirme yapılması gerekmektedir. Dosya kapsamında davacı ile davalı arasında 01/01/2007 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi olduğu, yıllık kira bedelinin 650,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince kira sözleşmesi ve TBK hükümleri dikkate alınarak davacının her yıl ödemesi gereken kira bedellerinin tespiti sağlandıktan sonra davacının ödediğini ispatladığı kira bedellerinin mahsubu ile davalının kira alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilmesi gerekirdi....

DAVA Davacı; kira alacağından dolayı davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, kira bedellerini ödemediğini ileri sürerek; itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı; taşınmazın maliki olan davacı ile düzenlenen 25.12.2013 tarihli intifa sözleşmesi kapsamında taşınmaz üzerinde lehine intifa hakkı tesis edildiğini, intifa sözleşmesi düzenlendikten sonra ilgili taşınmazın bir bölümünde ......

    bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmiştir....

      Bu durumda, mahkemece kiralananın teslim tarihine kadar kira alacağına, bu tarihten sonrada her iki takip dosyasındaki dönemleri aşmamak üzere makul süre kira bedeli kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken, kira sözleşmesinin feshedildiği 22.04.2009 tarihi nazara alınmaksızın, Nisan ayı başından itibaren makul süre tazminatına hükmedilmesi ve ödenmeyen 22 günlük kira parasının nazara alınmaması isabetli değildir. 3-) Asıl dava davalısı ... vekilinin kefilin sorumlu olmayacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi gereğince kiracının sorumluluğu kira parası ile sınırlıdır. Kira sözleşmesinde kiracının belirlenen limitlerle tazminatlardan da sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kefil olan davalının kira sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminattan sorumlu tutulması mümkün değildir....

        Kira sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Kira sözleşmesi mülkiyet hakkından bağımsız olup kiracı ve kiralayan arasında geçerlidir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ---- iştigal etmekte olduğunu, davalı ------aralarındaki ticari ilişki kapsamında -------- yapıldığını dermeyan etmiştir. Huzurdaki davada uyuşmazlık, ------- temelinde toplanmaktadır. Taraflar arasında olan kira ilişkisi sebebiyle ödenmeyen kira bedelinin davalıdan iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ve dava dışı ... ile davalı arasında 11.02.2008 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği müvekkiline 2 tam daire ve 1 dairenin ¼ payının verilmesinin kararlaştırıldığını ancak davalının daireleri sözleşeme ile belirlenen sürenin sonunda teslim edemediğini bu nedenle müvekkilinin kira gelirinden yoksun kaldığını savunarak, 33.824,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

            Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların dava konusu edilen taşınmazlara elbirliği halinde malik olduklarını, davalının ise davacıların uzaktan akrabası olup, 2005 yılında davacılara haksız işgal tazminatı ya da kira bedeli ödeyeceğini söyleyerek, söz konusu taşınmazlara buğday, ayçiçeği, çeltik vb. ürünler ektiğini, ancak kullanım bedellerini ödemediğini belirterek, 2005 yılı için 1.800 TL haksız işgal tazminatı ya da kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu edilen taşınmazlardan bir kısmını davacılardan ...'nun beyanı üzerine ektiğini, zira adı geçen davacıyla ortak hayvancılık yaptıklarını, bir kısım taşınmazların boş kalmaması, değerlendirilmesi, hayvanlara ot ve yem olarak kullanmalarını söylemesi üzerine bu yerlerin ekildiğini savunmuştur. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır....

              kapsamında bina hasarının rücuen tahsiline ilişkindir....

                Gülgenay'a kiralandığı anlaşılmakta ise de davacı, dava dilekçesinde, idarenin izni alınmadan ek ticari alan oluşturulduğu, davalının ilgili taşınmazın girişindeki 12,74 m² alanındaki yerde işgalci olduğunu ileri sürerek talepte bulunmuş, temyiz dilekçesinde ise açıkça dava konusu edilen yerin kira sözleşmesi kapsamında olmadığını, kiralananın bitişiğinde olan 12,74 m² alan olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda Mahkemece, ecrimisil talebine konu yerin kira sözleşmesi kapsamında olup olmadığını belirlenerek, dava konusu yerin kira sözleşmesi kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde mahkemenin görevli olmayacağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Kira sözleşmesi kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanılmasıyla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere kira sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir sözleşmedir. Başka bir anlatımla kira sözleşmesi, bir bedel karşılığında geçici bir süre için tarafa veya başkasına ait taşınır veya taşınmaz malın veya bir hakkın kullanımını sağlayan sözleşmedir. Kira sözleşmesi karşılıklı iradelerin birleşmesi suretiyle oluşur. Kira sözleşmesinin tarafları, kiraya verilen maldan bedel karşılığı yararlanan kiracı ile yararlanmaya razı olan kiralayandır. Kira sözleşmesinde kiracının asli edim yükümü, kira bedelini ödemesi; kiraya verenin asli edim yükümü ise, kiralananı kira süresince kiracının kullanımına hazır bulundurmasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu