ilişkindir.İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....
Taksit bedellerinin %50 indirimli olarak ödenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, karşı yanın süresi içinde ihtiyati tedbirin reddi için istinaf kanun yoluna başvurduğunu, istinaf mahkemesince ihtiyati tedbirin kaldırılmasına kesin olarak karar verildiğini, tedbir istedikleri döneme ve mahkemece tedbir kararı verilen döneme ilişkin kira sözleşmesi ile ilgili olarak kafeterya ve lokanta işletmelerinin kapalı olması nedeniyle müvekkilinin ekonomik kaybının yarı oranında arttığını ve bu tür yerlerin açıldığı dönemden sonra da kısıtlamaların mevcut olmasından dolayı salgından önceki döneme geri dönüş için çok uzunca zaman gerekli olduğundan ve HMK madde 389'a görede ihtiyati tedbir talep edenin mahkemede talebin haklılığı hakkında kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerektiğinden ve bir çok yargıtay kararında da salgın hastalık sebebi ile kira sözleşme koşullarının uyarlanmasına ilişkin açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı...
Taksit bedellerinin %50 indirimli olarak ödenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, karşı yanın süresi içinde ihtiyati tedbirin reddi için istinaf kanun yoluna başvurduğunu, istinaf mahkemesince ihtiyati tedbirin kaldırılmasına kesin olarak karar verildiğini, tedbir istedikleri döneme ve mahkemece tedbir kararı verilen döneme ilişkin kira sözleşmesi ile ilgili olarak kafeterya ve lokanta işletmelerinin kapalı olması nedeniyle müvekkilinin ekonomik kaybının yarı oranında arttığını ve bu tür yerlerin açıldığı dönemden sonra da kısıtlamaların mevcut olmasından dolayı salgından önceki döneme geri dönüş için çok uzunca zaman gerekli olduğundan ve HMK madde 389'a görede ihtiyati tedbir talep edenin mahkemede talebin haklılığı hakkında kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerektiğinden ve bir çok yargıtay kararında da salgın hastalık sebebi ile kira sözleşme koşullarının uyarlanmasına ilişkin açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı...
, tedbire kendilerinin dinlenilmeden karar verildiğini belirterek tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemenin, davalının itirazı üzerine duruşma açtığı, 26/10/2021 tarihli ara kararı ile, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararındaki kanaati değiştirir bir delilin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu gerekçeleri ile davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verdiği, Taraflar arasında 20/12/2019 tarihli ... kullanıcı şirket taahhüt sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin kullanıcı şirketin hak ve yükümlüklerini düzenleyen 4.2. maddesinde; "Kullanıcı şirket 03/01/2023 tarihine kadar kullanmak üzere yerleşeceği 3.katta yer alan 14,8 m2 ofis alanı için Ek-1 de yer alan tabloda belirtilen katılım payını ödemeyi kabul eder, 4.5.maddesinde; 04/01/2018 tarihli kira sözleşmesi işbu sözleşmenin eki olup, kullanıcı şirket, kira sözleşmesi hükümlerine uymayı kabul eder.", ......
İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, H.M.K. 389 vd. maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerekir. H.M.K.'nın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez....
Hukuk Dairesi Başkanlığı 2021/3452 Esas, 2021/6001 Karar 04/06/2021 tarihli kararında salgın hastalık nedeniyle kira sözleşme koşullarının uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunun değerlendirildiği, bunun dışında davacı tarafça kira bedelinin tedbiren düzenlenmesi talebine yönelik yaklaşık ispata yarar bir delil ibraz edilmediği, tahliye davası açılmaması yönünde ihtiyati tedbir verilmesinin ise davanın konusu itibariyle tahliye davası olmadığı, ihtiyati tedbirin yalnızca dava konusu itibariyle verilebileceği, tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini, türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, davacı tarafın talebi doğrultusunda tedbir kararı verilmesi için yasal koşulların bulunmadığı bu nedenle tedbir talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Olayımıza gelince, eski malik ile davacı şirket arasında yapılan 01/01/2021 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli, aylık net 3.500 TL bedelli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık yoktur. Davalı taşınmazı 26/10/2021 tarihinde satın almış ve sözleşmenin halefiyet yolu ile tarafı olmuştur. Davalı yeni malik başlattığı icra takibi ile 2021 Aralık ve 2022/ Ocak ayları kire bedellerinin tahsilini istemiştir....
Belediyesi arasında 25.04.2007 başlangıç ve 31.07.2007 bitiş tarihli kira devir sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin süresinin 31.07.2007 tarihinde dolduğu ve davalı Belediyenin 08.08.2012 tarihli yazısı ile kira süresinin 31.07.2009 tarihinde sona erdiğinin davacı kiracıya bildirildiği, kiracı olan davacının ise kiracılığın tesbiti davası ile birlikte tahliyenin durdurulması yönünden tedbir talep ettiği anlaşılmaktadır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75.maddesi uyarınca davalı kiraya veren taşınmazın bulunduğu yerin mülki amirliğince kiralanan yerin tahliyesini isteyebileceğinden, idarenin tasarruf hakkını kısıtlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün bulunmadığı gibi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK’nun 394/5.maddesine aykırılık oluşturur....
Yıllık kira bedeli 6.000 TL'dir" şeklinde talepte bulunulduğunu, sözlü kira sözleşmesini kabul etmediklerini, ancak, talebe bakıldığında dahi; icra dosyasındaki takip talebine bakıldığında 2021 yılı için 500 TL, 2022 yılı için aylık 1.000 TL talep edildiğinin görüldüğünü, müvekkili tarafından icra dosyasına 7.200 TL para yatırıldığını, bu hali ile dahi davalı tarafın icra dosyasındaki talebi de dikkate alındığında 2021 ve 2022 yılı ocak şubat ayına ilişkin kira borcu 7.000 TL olduğunu, davalı tarafın talebinde dahi müvekkilinin 2022 yılına ait bir borcunun olmadığının anlaşıldığını, yine davacı tarafın gerek icra takibinde gerek ise İcra Hukuk Mahkemesindeki beyanlarında sözlü kira ilişkisine dayandığını beyan etmiş ise de taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmakta olup, müvekkil ile davalı (alacaklı) arasında sözlü kira sözleşmesi bulunmamakta dosyada mübrez yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı kiracının icra hukuk mahkemesine sunmuş olduğu beyanında müvekkili tarafından...
Yıllık kira bedeli 6.000 TL'dir" şeklinde talepte bulunulduğunu, sözlü kira sözleşmesini kabul etmediklerini, ancak, talebe bakıldığında dahi; icra dosyasındaki takip talebine bakıldığında 2021 yılı için 500 TL, 2022 yılı için aylık 1.000 TL talep edildiğinin görüldüğünü, müvekkili tarafından icra dosyasına 7.200 TL para yatırıldığını, bu hali ile dahi davalı tarafın icra dosyasındaki talebi de dikkate alındığında 2021 ve 2022 yılı ocak şubat ayına ilişkin kira borcu 7.000 TL olduğunu, davalı tarafın talebinde dahi müvekkilinin 2022 yılına ait bir borcunun olmadığının anlaşıldığını, yine davacı tarafın gerek icra takibinde gerek ise İcra Hukuk Mahkemesindeki beyanlarında sözlü kira ilişkisine dayandığını beyan etmiş ise de taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmakta olup, müvekkil ile davalı (alacaklı) arasında sözlü kira sözleşmesi bulunmamakta dosyada mübrez yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı kiracının icra hukuk mahkemesine sunmuş olduğu beyanında müvekkili tarafından...