WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır....

    Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir. İİK'nın 72/2. maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği; İİK 'nın 72/3. maddesi ise icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği şeklinde düzenlenmiştir....

      Ayrıca sayın mahkemece ihtiyati tedbir kararına ilişkin 2021 yılı yıllık kira bedeli olan 136.542,41 TL 'lik miktarın %15'i olan 20.481,36 TL nakdi teminat olarak düzeltilmesini arz ve talep ederiz. " demiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Taşova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02/03/2022 tarih 2021/854 Esas sayılı ara kararıyla ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbire ilişkin mahkeme kararının isabetsiz olduğunu, ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, mahkemece itirazlarının reddedildiğini, yıllık 2.900 TL kira bedeli aldıklarını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İhtiyati tedbir HMK'nda 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nun 389. maddesinde ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Davacı/kiracı pandemi sürecinde iş hacminde düşüş olduğunu belirterek kiranın uyarlanmasını ve ihtiyati tedbir talep etmiştir. Dairemizin 2020/1596 esas, 2020/1499 karar sayılı kararında ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3452 esas, 2021/6001 karar sayılı kararında gerekçeleri açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca açılan uyarlama davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür....

      edilen tedbir kararının itirazları doğrultusunda kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile; 20.04.2018 tarihli kira sözleşmesi gereği 20.04.2021- 19.04.2022 tarihleri arasını kapsayan dördüncü yıl kira dönemi kira bedeli hakkında 12.389.936,27- TL “icra takibine konu edilememesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 08.07.2021 tarihli tensip tutanağı (7) nolu ara kararı ile; "Davacı tarafça asıl alacak 12.389.936,27 TL. nin %15'i oranında nakit ya da aynı oranda kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulması karşılığında asıl alacak miktarı olan 12.389.936,27 TL 'nin icra takibine konu edilmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA" karar verilmiş, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz talebi ise mahkemece 23.11.2021 tarihli celsede gerekçesiz olarak reddedilmiş, mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın hangi gerekçe ile reddedildiğine ilişkin herhangi bir gerekçeli karar yazılmadığı anlaşılmıştır....

      Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile; 20.04.2018 tarihli kira sözleşmesi gereği 20.04.2021- 19.04.2022 tarihleri arasını kapsayan dördüncü yıl kira dönemi kira bedeli hakkında 12.389.936,27- TL “icra takibine konu edilememesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 08.07.2021 tarihli tensip tutanağı (7) nolu ara kararı ile; "Davacı tarafça asıl alacak 12.389.936,27 TL. nin %15'i oranında nakit ya da aynı oranda kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulması karşılığında asıl alacak miktarı olan 12.389.936,27 TL 'nin icra takibine konu edilmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA" karar verilmiş, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz talebi ise mahkemece 23.11.2021 tarihli celsede gerekçesiz olarak reddedilmiş, mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın hangi gerekçe ile reddedildiğine ilişkin herhangi bir gerekçeli karar yazılmadığı anlaşılmıştır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: daha önceki taleplerinin istinaf mahkemesince kaldırıldığını, ancak yerel mahkemece 10/11/2020 tarihli ara karar ile yeniden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, ihtiyati tedbirin, hukuki niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumayı ifade ettiğini, açılan davanın konusu ne olursa olsun bir alacağın bulunduğunu, bu nedenle dava açıldığını, davalıların mal kaçırma ihtimallerinin bulunduğunu, mahkemece geçici ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararının verilmesinin gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının illaki kaydı üzerin üzerine tedbir talep edilen araç ve taşınmazlar konusunda olmasının gerekmediğini, herhangi bir alacak için talepte bulunulabileceğini, bu nedenle yerel mahkemenin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİH: 22/04/2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2020/406 Esas TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021 İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü. TALEP:İstanbul 13. ATM'nin 2020/233 D.iş sayılı dava dosyasında davacı vekili, Manisa-Turgutlu İlçesi, ... Ada, ... parselde kayıtlı müvekkilinin malik olduğu taşınmaz üzerinde yer alan istasyonun kiralanmasına yönelik olarak 10.07.2019 tarihli kira sözleşmesi ve ilgili istasyonda davalının markası (...) altında akaryakıt dağıtım bayiliğinin yapılması için İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli Otogaz/LPG Bayilik Sözleşmesi ve 15.04.2019 tarihli Yatırım Çerçeve Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının Kadıköy ......

        Öte yandan kiraya veren T3 olsa dahi, taraflar arasındaki kira sözleşmesi 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılmamış ise veya ilk sözleşme 2886 Sayılı yasa kapsamında olsa dahi sonraki sözleşmeler, bu yasa kapsamında yapılmamış ise, taraflar arasındaki ilişkide TBK'nun konut ve çatılı iş yerlerine ilişkin hükümlerin uygulanması ve kira sözleşmesinin TBK.nun 347/1 maddesine göre aynı şartlarla birer yıl uzamış sayılması gerekir. Bu genel bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Kiralananın 10.06.2003 tarihinde davacıya kiraya verildiği, ardından kira ilişkisinin yenilenerek bugüne kadar devam ettiği görülmektedir. Taraflar arasındaki kira ilişkisinin Türk Borçlar Kanunu kapsamında bir kira ilişkisi olup olmadığı ve buna göre TBK'nun 316/3 maddesi kapsamında dava açmadan tek taraflı feshin geçerli olup olmadığı yapılacak yargılamada mahkemece takdir edilecektir....

        UYAP Entegrasyonu