WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davalı borçlu istinaf dilekçesinde; takibe konu kira sözleşmesinin farklı aylarının kira ödeme yükümlülüğünün kaldırılması, devam eden aylar için de kira bedelinde %50 indirim yapılması hususunda açtıkları İstanbul ... 14....

    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihine göre, yeni dönem kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hâkim tarafından hak ve nesafet kurallarına göre saptanması gerekir. Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir....

      Taraflar arasında düzenlenen yazılı kira sözleşmesi 01.06.2006 başlangıç tarihli olup, bir yıl sürelidir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihine göre, yeni dönem kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hâkim tarafından hak ve nesafet kurallarına göre saptanması gerekir. Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

        Hükme esas alınan Bilirkişi Kurulu raporunda, “..dava konusu taşınmazın bulunduğu muhitte yapılan kira sözleşmeleri kira stopajı düşüncesi ile iki ayrı sözleşme yapılması veya sözleşmenin düşük yapılması nedeniyle olağan rayice göre kira artışına imkan bırakmamaktadır. Heyet olarak kiralanan civarında ve çevresinde resen yapılan araştırmalarda emsal kira sözleşmesi temini mümkün olmadığı” belirtilerek, Yargıtay son uygulamalarına göre kira parasını tespit etmişlerdir. Bilirkişi Kurulu raporunda kira parasının belirlenmesine yönelik somut dayanaklar gösterilmemiştir. Somut dayanaklar içermeyen raporun, bu haliyle hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır....

          Bunun için dava konusu yerin yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişiler tarafından belirlenmeli, dava konusu yerin serbest koşullarda getirebileceği kira parası yöntemince saptandıktan sonra, bu dikkate alınarak hak ve nesafet kurallarına göre hakim tarafından kira bedeli takdir edilmelidir.Somut olayda mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi heyeti; 07.02.2012 tarihli raporda; taraflar arasında kira sözleşmesi devam ettiği için taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halindeki kira bedelini nazara almadıklarını belirterek; aylık kiranın net 650,00 TL-750,00 TL arasında olabileceğini rapor etmiştir. Mahkemenin aylık kiranın tam olarak tayin ve tespitini talep etmesi üzerine bilirkişi heyeti ek raporda; aylık kiranın brüt 750,00 TL olabileceğini bildirmiş, mahkemece bilirkişi heyetince belirlenen bedel üzerinden eski kiracılık ilişkisi nedeniyle takdiren %10 oranında indirim yapılması suretiyle aylık kiranın brüt 675,00 TL tespitine karar verilmiştir....

            Mahkemece, kira bedelinin tesbiti için taşınmazın mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi kurulu raporlarında, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde boş olarak kiraya verilmesi halinde aylık kira bedelinin 3.500 TL davalının eski kiracı olması nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılarak kira bedelinin 3.000 TL olabileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda hak ve nesafet kurallarına göre belirlenen kira bedeli 3.500 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden "hak ve nesafet" indirimi yapılması gerekirken, bilirkişiler tarafından hakkaniyet indirimi yapılmış bedel üzerinden 2. kez indirim yapılması doğru olmadığı gibi belirlenen kira bedelinin brüt mü net mi olduğu belirtilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

              SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2021/857 ESAS 2022/955 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Ataevler Mahallesi, 1362 ada 4 parsel 5 nolu bağımsız bölümü 09.04.2021 tarihinde satın aldığını, müvekkilinin taşınmaza ihtiyacının olduğunu belirterek tahliye etmesini istemesine rağmen davalının taşınmazı tahliye edemeyeceğini bildirdiğini, davalının taşınmazda 01.12.2014 başlangıç tarihli 1 yıllık kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, son kira bedelinin 2.000,00 TL olduğunu, kira sözleşmesinde yıllık 100,00 TL artış yapılacağı öngörülmüş ise de günümüz ekonomik koşulları, meydana gelen gelişmeler, enflasyon oranı ve emsal kira bedelleri göz önüne alındığından kira bedelinin çok düşük olduğunu bu nedenle aylık kira bedelinin 4.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

              dışı Başbakanlık kurumunun kullanımında olması nedeniyle kullanamadığınıda belirterek bundan dolayı kira bedelinden indirim yapılmasını istemiştir....

                Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde; 29.06.2012 tarihinde başlatmış oldukları haciz ve tahliye istekli icra takibi ile aylık 10.952,00-TL den Temmuz/2007 ile Aralık/2007 arası toplam 65.712,00-TL asıl alacağının tahsilini istediklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazların ödemeyi geciktirmek için yapıldığını, itirazın kaldırılması ve tahliye talep edildiğini, Davalılar vekilleri ise; kira indirimi için uyarlama davası açıldığını, tedbir istemli indirim davasında, mahkemenin öncelikle tedbir talebinin kabulü ile, kira bedellerinin davada ortaya çıkacak duruma göre değişmek koşulu ile şimdilik ilk ihale bedeli üzerinden alınmasına karar verildiğini ve mahkemenin kararında davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine konu zeytinliklerin 2007 yılı toplam kira bedellerinin %50 oranında indirilmek suretiyle tespitine karar verildiğini, bu hükümlerin kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini...

                  Kira sözleşmesinin 12. maddesinde, kiracının, herhangi bir uzlaşma sağlanmadan sözleşme süresinden önce kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshe ve kiralananların tamamını tahliye etmesi halinde kalan aylar-yıllar kira bedelinin tamamını cezai şart olarak kiralayanlara ödeyeceği düzenlenmiştir. Kira sözleşmesinin 12. maddesinde yer alan cezai şart hükmünün geçerli olduğunu ve kira sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı bir nedene dayanmadığı hususları kesinleşmiştir. Mahkemece ilk kararda, belirlenen 31.633.170,00 TL cezai şart alacağından 1/4 oranında indirim yapılmış, yapılan indirimin çok az olduğu belirtilerek bozma ilamında açıklanan ilkeler gözetilerek bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bu defa cezai şart alacağından 1/3 oranında indirim yapılmış ise de yapılan indirim oranı az olmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu