Mahkemece, borçlu hakkında haciz ve tahliye istemli takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı 13.10.2015 tarihli 1.500,00 TL’lik ödeme dekontunu dosyaya ibraz etmiş ise de, bunun kira borcuna karşılık olduğuna dair atıf olmadığından kabul edilmediği, kaldı ki kira borcunun tamamını karşılamadığı, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunun tamamını ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Taraflar arasında 15.07.2009 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesinde 2009 yılı kira bedeli 5.000 Euro, 2010 yılı kira bedeli 5.000 Euro ve 2011 yılı kira bedeli 6.000 Euro olarak belirlenmiş olup, bundan kira bedellerinin yıllık olarak ödeneceği anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı alacaklı 01/07/2009 tarihli bir yıllık kira sözleşmesine dayanarak davalı ... ile ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine kira alacağı istemli icra takibi başlatmıştır. Takip dayanağı sözleşme metninde her ne kadar ... ismi kiracı olarak yer almışsa da sözleşme altında ... Moda Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. yazılarak tek imzanın bulunduğu görülmüş olup, sözleşmenin şirket adına imzalandığının kabulü gerekmektedir. Kiracı olmayan gerçek kişinin kira borcundan sorumluluğu bulunmamaktadır....
Taraflar arasında kira ilişkisinin sözlü olduğu hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Davalı borçlu 15.08.2012 günlü itiraz dilekçesinde, kira bedeline itiraz etmiş ancak itiraz ettiği kira bedellerinin ne miktarda olduğunu açıklamamıştır. İİK.nun 62/4. maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Davalı itirazında, kira miktarını göstermediğinden, artık icra takibinde açıklanan kira bedeline itiraz etmemiş sayılır. Bu durumda kira ilişkisi, aylık kira bedeli ve istenilen aylar kira borcu kesinleşmiş olduğundan, ödemelere ilşkin belgeler dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık kira miktarına kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren artış uygulanmak suretiyle takip konusu dönem aylık kira miktarları ve kira alacağı hesaplanmıştır. Davacı alacaklı 2009 yılı Ağustos ayı ila 2014 yılı Temmuz ayları arasına ait kira farkı alacağını talep ettiğine göre 01/08/2008 ila 31.07.2009 tarihi itibariyle son ödenen kira miktarına sözleşme ile kararlaştırılan artış şartı uygulanmak suretiyle takip konusu dönem kira farkı alacağı hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece anılan husus üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmasına (kira alacağı ve tazminat istemli) göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesi'nden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 294,06 TL kira ve 5,07 TL işlemiş faiz üzerinden kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 09/09/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 6. maddesinde yıllık kira artışının .....ortalamasına göre olacağı kararlaştırılmıştır....
Kira sözleşmesinin 12. maddesinde, kiracının, herhangi bir uzlaşma sağlanmadan sözleşme süresinden önce kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshe ve kiralananların tamamını tahliye etmesi halinde kalan aylar-yıllar kira bedelinin tamamını cezai şart olarak kiralayanlara ödeyeceği düzenlenmiştir. Davalı, kiracı tarafından kira sözleşmesinin süresinden önce feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kiracının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshinin haksız olduğuna ilişkin değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın, haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur....
Davacı alacaklı tarafından 01.07.2014 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde 9.000,00 TL kira alacağının tahsili istenmiş, davalı borçlunun süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen icra takibine dayanarak icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istemli İİK'nun 269 vd. maddeleri gereğince yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin Türk Borçlar Kanunu'nun 315/2 ve 362/2 inci maddelerinde yazılı ihtarı (kira sözleşmesinin niteliğine ve süresine göre 30 veya 60 gün içerisinde takibe konu kira parasının ödenmesi gerektiği) ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan yerden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva etmesi gerekir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemenin konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi üzerine, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde davalı borçlunun kiralananda 28.7.1999 tarihli sözleşme ile kiracı olup Eylül 2012 ayı bakiye kirası 7.775.19 TL ile aylık 10.322.97 TL'den Ekim ve Kasım 2012 ayları kira parasını ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz etmediğini, kira borcunu da ödemeyerek temerrüte düştüğünü belirterek, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı borçlu, duruşmalara gelmemiş ve bir savunmada bulunmamıştır....
Davacı vekili de dava dilekçesinde, kiralananın aylık brüt 1.250,00 TL (davacı hissesi brüt 312,50 TL olan kira bedelinin 15.03.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aylık brüt 16.000,00 TL (davacı hissesi aylık brüt 4.000,00 TL ) demekle aylık kira parasının müvekkili hissesine düşen kısmının tespit edilmesini istemiştir. Mahkemece bu talebin aşıldığı tüm paylara yönelik olarak karar verildiği görülmüştür. Öte yandan davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktar daha indirim yapılması gerekir..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....