Fıkra son cümlesinde açıkca "uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" denildiğini, somut olayda davanın(müddeabihin) konusunun alacak olduğunu, tedbir konulan taşınmazların dava konusu olmadığını, ayrıca, 600, 601, 602, 603 parsellere ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini ve bu taşınmazların toplamda 414 dönüm büyüklüğünde olduğunu, bu büyüklükteki taşınmazlar üzerine 6.000,00- TL teminat ile ihtiyati tedbir konulmasının açıkça orantısız olduğunu, YGK 2014/7- 2492 e,2017/11 K sayılı kararında para alacağına ilişkin davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, kaldı ki iddia olunan zararın müsebbibinin müvekkilleri değil AYDEM ve DSİ olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine dair kararının ve ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Kira sözleşmeleri, tespit dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı....
Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmaz konusudur. Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/devredilememektedir. Borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep edenler (davacılar) vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE, 2-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/12/2021 ara karar tarihli ve 2021/721 esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, a-İhtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekilinin takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin davalı ... yönünden yaklaşık ispat sağlanamadığından REDDİNE, b)İhtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekilinin takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin davalı ......
A.Ş. arasında imza altına alınan finansal kiralama sözleşmesinin feshinin ve sözleşmeye konu malların iadesinin önlenmesine yönelik TEMİNATSIZ olarak İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine," karar verildiği, müdahil ... A.Ş. tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiği görülmüştür. Müdahil ......
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanununun kira artışına ilişkin 344. maddesindeki düzenleme, kiracının tacir olması durumunda 6217 Sayılı Kanunun geçici 2 . maddesi gereğince 8 yıl süreyle uygulanama imkanı yoktur. Uzun süreli kiralarda 01/07/2012 ilâ 01/07/2020 tarihine kadarki dönemde 6098 sayılı TBK öncesinde uygulanan 818 sayılı B.K. ile Yargıtay içtihatlarına göre kiralayanlar ancak kira bedelinde uyarlama isteyebilir....
Mahkemece, davanın menfi tesbit ve uyarlama davası olduğu, sözlü anlaşmanın ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdak bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 25.10.2002 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinde, her bir yıllık kira döneminde uygulanması gereken kira bedeli matbu olarak belirlendiği gibi, yıllık kiralara uygulanacak artış oranıda belirtilmiş olup, 5 yıllık dönemin sonu olan 25.10.2006-25.10.2007 arasındaki dönemde ödenmesi gereken kira bedeli 132.00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Ancak sözleşmede, kira süresinin bitiminden sonraki dönemler için kira bedelinde artış yapılacağına dair herhangi bir hüküm yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından, ihtiyati tedbir istenen davalı aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile GSM baz istasyonu haberleşme ekipmanlarına yönelik yıkım işlemlerinin durdurulması bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmesi üzerine mahkemece verilen görevsizliğe dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen ......
Davacı vekili dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde 3.kişilere satılmasını ve devredilmesini önlemek amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davalılar vekillerince ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda davalı vekillerinin ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin devamı sırasında davalının, mahkemeden tedbir kararı alarak uyarlama davası açtığını, tedbir kararına istinaden 21.06.2002 tarihine kadar eksik kira ödediğini, söz konusu tarihte tedbirin kaldırıldığını, uyarlama davasının da reddedilerek kesinleştiğini, ihtarnameye rağmen eksik kira bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, uyarlama davasının reddedilmesi ve kesinleşmesinden sonra tüm bakiye borcun ödendiğini, talep edilen % 30 yıllık faizin fahiş olup, yıllık % 7 oranında faiz talep edilmesi gerektiğini, alacağın likit bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
HMK'nun 390/3. maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Esasen Yüksek Mahkemenin çeşitli dairelerince verilen kararlarında da ihtiyati tedbir kurumunun bu niteliği vurgulanmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 01.06.2012 tarih, 2012/12474 Esas - 2012/14232 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 6....