WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu taşınmaz yönüyle de ihtiyati tedbir talebinin reddine" gerekçesiyle karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; tedbir talep edenin tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, genel kurul kararlarının uygulanmasının geri bırakılmasına dair ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Dava konusu somut olayda, davacı tarafından kredi taksitlerinin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece kredi taksitlerinin TL tutarı üzerinden ödenmesine karar verilmesinin davanın esasını çözümler nitelikte olduğu, davanın esasını çözümler nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer nitelikte talep içerdiği gibi ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....

      Davacı uyarlama davası açtıktan sonra vaki icra takibi sebebiyle ödediği bedele, ödeme tarihinden itibaren faiz verilmesini isteyemez ise de davalı, uyarlama davasına ait kararın kesinleşmesi tarihi itibariyle fazla tahsilat yaptığını öğrendiğine göre bu tarihten itibaren faiz ödemek zorundadır. Mahkemece, fazla ödenen kira bedeline, uyarlama kararının kesinleştiği 10.2.2004 tarihinden takip tarihi olan 12.3.2004 tarihi arasındaki dönem için işleyecek faiz miktarı hesaplatılarak bulunacak miktar için davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 4.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/850 Esas sayılı dosyasında, 05.08.2016 tarihinde borçlu şirket hakkında; “...İhtiyati tedbir talebinin İİK 179/a md. uyarınca kabulü ile, davacı şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, ...Davacı şirketin kirasında bulunan mecurların iş bu ihtiyati tedbir kararından sonraki kira borçları düzenli ödenmek kaydıyla, tedbirden önce birikmiş kira borçlarının ihtiyati tedbir kapsamında tutulmasına ve birikmiş kira borçları ile ilgili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir muhafaza altına alınma tedbirinin uygulanmamasına...” karar verildiği, bu karar üzerine İcra Müdürlüğünün 07.09.2016 tarihli kararı ile icra takibinin durdurulmasına, yine İcra Müdürlüğünün 21.03.2017 tarihli kararı ile takibin kaldığı yerden devamına karar verildiği, davanın ise takibin devamı kararından sonra 24.04.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

          İhtiyati tedbirde hakkında ihtiyati tedbir kararı alınacak hakkın bulunması ve HMK.nın 389. maddesinde belirtilen sebeplerin olması gerekir. İhtiyati tedbir isteyen taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve ihtiyati tedbir türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden de haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, ihtiyati tedbir istenen Finansal Kiralama sözleşmesine konu malın, finansal kiralama sözleşmesinin kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeye konu taşınmaz malın davacıya teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve Finansal Kiralama Kanunu 31/3.maddesi gereğince, sözleşmeye konu malda tasarruf etmelerine izin verilmesini istemiş olması nedeniyle sözleşme konusu malın dava konusu olduğu anlaşılmaktadır....

            Bu durumda açılan davanın TBK'nun 138.maddesi kapsamında uyarlama davası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davanın kira bedelinin tespiti davası olarak kabul edilip, buna göre hüküm kurulması hatalıdır. Öte yandan kabule göre de kiranın uyarlanması davasında davanın kabulüne karar verildiğinde kira dava tarihinden itibaren uyarlanır. Halbuki kiranın tespiti davasında yeni dönem başlangıcından itibaren kiranın tespiti gerekir. Mahkemece dava kira tespiti talep edilmesine rağmen dava tarihinden itibaren kiranın tespit edilmesi hatalıdır. Dosya içeriğine göre dava kira uyarlama davası olduğuna göre davanın bu koşullar içinde değerlendirilmesi gerekir. TBK'nun 138.maddesinin gerekçesi “Bu yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen, "işlem temelinin çökmesi"ne ilişkindir....

            Kiracı olan davacının ise kiracılığın tesbiti ile birlikte tahliyenin durdurulması yönünden tedbir talep ettiği görülmüştür. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca davalı kiraya veren taşınmazın bulunduğu yerin mülki amirliğince kiralanan yerin tahliyesin isteyebileceğinden, idarenin tasarruf hakkını kısıtlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün bulunmadığı gibi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK'nın 394/5. maddesine aykırılık oluşturacağından tahliye işleminin ihtiyati tedbir yolu ile yapılmaması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, ihtiyati tedbir talep edenin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür....

            HMK'nun 389. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye ve yukarıdaki açıklamalara göre ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilmesi mümkün olup, davanın konusunu oluşturmayan hususların anılan madde kapsamında ihtiyati tedbir kararına konu olması mümkün değildir. İhtiyati haciz ise İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir....

              Davacı vekili, ekonomideki gelişmeleri ve bölgenin değişimi ile artan kira bedellerini gerekçe göstererek uyarlama talebinde bulunmuş ise de; 01.01.2018 tarihinden geçerli olan ve kesinleşen kira tespit davası, bölgedeki kira bedellerinde ve talepdeki olağan dışı artışların yaşanmasının tek başına uyarlama için neden oluşturmaması ve özellikle TBK'nın 138.maddesinin sözleşmeye bağlılık ilkesinin bir istisnasını olarak değerlendirilmesi göz önünde bulundurulduğunda eldeki dava için sözleşmenin uyarlanması şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir. İlk derece mahkemesi, kira parasının uyarlanması istemini bu gerekçelerle reddetmesi gerekirken davayı kira tespit davası olarak nitelendirerek hüküm kurması hatalıdır. Fakat, verilen karar neticesi itibariyle doğru olduğundan ve davalı tarafından gerekçeye yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından kaldırma nedeni yapılmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu