Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyarlama isteyen davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermemelidir. Değişen hal ve şartlar taraflar bakımından önceden öngörülebilir; beklenebilir; olağan ve hesaba katılabilen nitelikte olmamalı veya olaylar, öngörülebilir olmakla beraber bunların sözleşmeye etkileri kapsam ve biçim bakımından bu derece tahmin edilmemelidir. (Bkz. Doç.Dr. İbrahim Kaplan Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi ...-1987 Sh. 152.- vd; Hatemi/ SEROZAN/ Argacı Borçlar Hukuku Özel Bölüm 1992 sh., 186 vd). Tarafların dövize endeksli kira sözleşmesi yapmalarındaki gerçek ve ortak amaçlarının saptanması uyuşmazlığın çözümünde önem kazanmaktadır. Uyarlama davalarında, hakimin gözde kaçırmaması gereken temel esaslar şöyle sıralanabilir: Sözleşmeye bağlılık ve saygı esastır. Uyarlama daima yardımcı bir çözüm olarak düşünülmelidir....

    -KARAR- Davacı ile davalı arasında 1.3.1995 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı tarafından akdin çekilmez hale geldiği iddiası ile önce 1.10.1996 ile 29.2.1998 dönemi için daha sonra da 1.3.1998, 28.2.1999 dönemi için kira bedelini uyarlama davaları açılmış ve yapılan yargılamalar sonunda 1.10.1996-28.2.1998 dönemi için kira bedeli aylık 74.533.-USD; 1.3.1998'den 28.2.1999 dönemi için yıllık 800.000.-USD olarak kira bedelleri belirlenmiş ve kesinleşmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında da 28.2.1999 tarihinden sonra gelen 1.3.1999-18.2.2000 dönemi için kiranın sözleşmede öngörüldüğü şekilde % 20 artışı sonraki dönem için ise 4531 Sayılı Yasanın uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer yandan kira bedeli gününde ödenmesi gereken borçlardan olup ödenmemesi halinde temerrüt oluşur....

      Mahkemece, uyarlama koşullarının bulunmadığı, başlangıç kira bedelinden sonra zaman zaman tarafların kendi aralarında kira paralarını uyarladıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davanın tümden reddine karar verilmiş olmasına 2009/14366-2010/7089 rağmen kendisi vekille temsil ettiren davalı yararına maktu olarak 575 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....

        KARAR Davacı, davalı idareye ait mecuru 20.2.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, sözleşmenin süresinin 31.12.2004 tarihinde sona erdiğini, davalının 23.11.2004 tarihli yazısıyla kendisini 1.1.2005 tarihinde başlayacak yeni dönemde aylık 18.901..000.000 TL. kira bedeli üzerinden kira sözleşmesi yapmak üzere davet ettiğini, ancak belirlen kira bedelinin çok fahiş olduğunu, mecurun kira başlangıcında arz ettiği özellikler ile şimdiki özelliklerin farklı olduğunu, ... yapamaz hale geldiğini ileri sürerek 1.1.2005 tarihinden itibaren başlayan yeni dönemde aylık kiranın 1.000.000.000 TL. olarak tespitini istemiştir. Davalı, kiranın indirilmesini gerektiren bir durum olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkememce, 1.1.2005 tarihinde başlayan yeni kira dönemi için kira parasının tenzilini haklı kılacak objektif nedenlerin bulunmadığı uyarlama koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Serik 1....

          DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Serik 1....

          HD'nin 2015/4779 Esas - 2015/6078 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; tüm dosya kapsamı ve UYAP sistem kayıtları incelendiğinde; dava kiralayan tarafından açılan kira bedelinin belirlenmesine yönelik uyarlama davası olup dava değeri uyarlama istenen bedel ile ödenen kira bedeli arasındaki kira farkının yıllık toplamıdır. Dava dilekçesinde ve tevzi formunda dava değerinin aylık fark olarak belirtilen 1.900,00 TL olarak gösterildiği ve davacı tarafça bu değer üzerinden 54,40 TL peşin harç ile 25,00 TL başvurma harcı yatırıldığı anlaşılmıştır. Davacının mevcut ödenen kira bedeli ile uyarlama istenen bedel arasındaki aylık kira farkı olan 1.900,00 TL nin yıllık toplamı olan 22.800,00 TL üzerinden hesaplanacak eksik nisbi harç ikmal edilerek yargılamaya devamla davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Mahkemece dava, uyarlama davası olarak kabul edilmiş ve "Davacının kira bedelinde uyarlama istediği kira sözleşmesi 30.06.2020 başlangıç tarihli olup, anılan tedbirler uygulanmaya başlandıktan sonra imzalanmış ve sözleşmenin yukarıda değinilen özel şartlar kısmındaki 5.9. maddesi uyarınca ekonomik kriz, olağan üstü hal, elektrik yokluğu gibi kiraya verenin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla kiracının kiralananı kısmen veya tamamen kullanamaması veya işletememesi gibi hallerin kiracının kira ödeme mükellefiyetini ortadan kaldırmayacağı ve kira bedelinin indirilmesine veya uyarlanmasına neden olmayacağı açıkça kararlaştırılmıştır. Hal böyle olunca sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının 11.12.2020 tarihinde açtığı bu davada kira bedelinde TBK.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira uyarlama istemli Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira uyarlama istemli davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmediğinden, mahkemece 18/03/2013 tarih ve 737-1660 sayılı kararla temyiz dilekçesi reddedilmiş, red kararı yasal süre içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hüküm temyiz talebinde bulunana 12/02/2013 tarihinde tebliğ olunmuş ve temyiz dilekçesi sekiz günlük yasal süre geçtikten sonra 26/02/2013 tarihinde verilmiştir....

            Uyarlama davasından maksat, kira bedelinin olağanüstü nedenlerle çok düşük kalması ve davacı kiralayandan sözleşmedeki koşullarla kira akdinin devamının MK 2.maddesindeki objektif iyi niyet kuralları gereğince istenemeyeceğinin sabit olması, davacının ekonomik yıkımına neden olması ve sözleşmelerde zımnen mevcut bulunan yarar dengesinin davacı aleyhine ve davalı lehine önemli ölçüde bozulduğunun anlaşılması halinde, hakimin sözleşme müdahale ederek, bozulan yarar dengesinin yeniden kurulmasına yöneliktir. Bu anlatımlara göre, uyarlama davasının unsurları kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Buna göre mevcut dava kira uyarlama davası olmayıp, TBK 305.madde ve devamı maddeler gereğince yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında kiralanandaki ayıp nedeniyle kira bedelinin indirilmesi istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu