Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine bu kez Mahkemece, 13/09/2022 tarihli ara karar ile tedbire konu taşınmazın idarece tahliyesi halinde davacının dava konusu ettiği hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceği anlaşılmakla ihtiyati tedbire itirazın reddine, davalı T4 vekilinin ihtiyati tedbir için teminat yatırılması talebinin kabulü ile HMK'nun 392/1 maddesine göre karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık olarak yıllık kira bedelinin %15 oranında (65.136,00 TL:100X15= 9.770,40 tl) teminatın iki haftalık süre içerisinde davacı tarafından yatırılmasına, aksi halde ihtiyati tedbir kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına karar verilmiş, kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 29/11/2022 tarih 2022/3722 esas 2022/861 karar sayılı kararı ile HMK'nun 394 maddesi gereğince ihtiyatı tedbire itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılması üzerine Mahkemece...

Davalı T3 vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmaya ve projeye uygun olarak inşaatın tamamlandığını, davacının taleplerinin çelişkili olduğunu, ayıp nedenle açılacak davada ancak ihtiyati hacze karar verilebileceğini, tedbir konulan taşınmazlardaki mülkiyetin ihtilafsız olduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 17/12/2021 tarihli ara kararında; "İhtiyati Tedbiri düzenleyen 6100 sayılı HMK 389 maddesinde "Madde 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmüne yer verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "28/01/2020 tarihli tensip tutanağı ara kararı ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, % 15 oranına isabet eden 1.500- TL tutarında teminat alındığı, davacının 17/02/2020 tarihli dilekçesi ile taşınmazın T5 satıldığını ve bu nedenle ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, 17/02/2020 tarihli ara karar ile talebin reddine dair karar verildiği, davacı vekilinin tarih içermeyen 4 sayfalık dilekçesi ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu ve T5 davaya dahil ettiği, ayrıca, 21/02/2020 tarihli dilekçe ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkememizce 21/02/2020 tarihinde Dahili Davalı T5 yönünden ihtiyati tedbir konulduğu, Dahili Davalı T5' in 13/03/2020 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu, ayrıca 10/03/2020 tarihinde diğer davalılardan olan T3 de ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, davacı vekilinin 21/07/2020 tarihli dilekçe ile 1.500- TL teminatın iadesini talep ettiği ancak talebin reddine ilişkin olarak 27/07/...

İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ''uyuşmazlık konusu hakkında'' diyerek bu hususa vurgu yapmıştır.(6100 sayılı HMK madde 389/1) Somut olayda; üzerine ihtiyati tedbir konulması istenen taşınmazlar uyuşmazlık konusu ise de, dava aşaması itibarıyla davacı taraf HMK'nın 390/3. maddesi anlamında davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmiş değildir....

    İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. (T.C.ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ'nin 2021/2548 esas, 2022/1800 karar sayılı ilamı) Somut olaya gelince, davanın davalı T.C....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından verilen 03.05.2021 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, dava konusu kiracılığın tespitine yönelik nizanın çözümünü içerdiği, dava sonucunu karşılar mahiyette tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle HMK'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu tarlaları kira sözleşmesi ile önceki malikten kiraladığını, davalı olan diğer maliklerin bu sözleşme gereğince sözleşmeye taraf olduklarını, kira sözleşmesinin muhtar ve azalarca onaylandığını, yaklaşık ispat ölçütleri dahilinde ispat ettiklerini, eğer ihtiyati tedbir kararı verilmez ise ileride telafisi imkansız zararlar doğabileceğini, bu sebeple ihtiyati tedbirin reddine dair verilen ara kararın kaldırılmasını istemiştir....

    İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir. Olayımıza gelince, talep edilen alacak herhangi bir kesinleşmiş mahkeme kararına veya kıymetli evrağa dayanmadığı gibi kira sözleşmesinin tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olamayacağı, alacağın varlığı ve cezai şart isteminin haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği, borçlunun kaçma ya da mal kaçırma şüphesini gösteren delil de ibraz edilemediği, (Y. 6....

    anlaşıldığından davacı kiracının kira bedellerini eksiksiz olarak ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu hususu da göz önünde bulundurularak eldeki uyarlama istemli davada, ilk derece mahkemesince davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    anlaşıldığından davacı kiracının kira bedellerini eksiksiz olarak ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu hususu da göz önünde bulundurularak eldeki uyarlama istemli davada, ilk derece mahkemesince davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı alacaklılar 01.02.2014 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 10.06.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 40.000,00 TL’den 2014 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira bedeli 80.000,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 12.06.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu