GEREKÇE : Davanın konusu kişisel eşyanın iadesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, Yerel Mahkemece düğün masrafları için harcandığı kabul edilen ziynet eşyasının davacının rızası ile verilmesinin yeterli olup olmadığı, davalının, ziynet eşyalarının davacı tarafından bir daha iade edilmemek üzere verildiğini ispatlamasının gerekip gerekmediği, burada varılacak sonuca göre davalının düğün masrafları için harcanan ziynet eşyasını iade ile yükümlü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 12....
İhtilaf düğünde takılan ziynet eşyasının taraflardan hangisine ait olduğu noktasındadır. 21. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir....
Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir....
Davacı iadesi istenen ziynet eşyalarının varlığını ispat etmiş ise de, söz konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından rızası dışında elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiş, dilekçeler teatisi aşamasında açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı talebinin reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... adet 80 gram ... ayar altın takı seti; ... adet her biri ... gram ağırlığında toplam 90 gram ... ayar altın burma bilezik, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın küpe, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın yüzük olmak üzere toplam 179 gram ziynet eşyasının aynen iadesini, mümkün değilse bilirkişi raporu ile belirlenecek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıyı bir akraba düğününe götürdüğünü, davacının o tarihten sonra müşterek haneye dönmediğini, davacının evden ayrılırken ziynetleri beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; ....853,00 TL ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2014 NUMARASI : 2011/306-2014/14 Taraflar arasındaki kişisel eşya, ziynet eşyası ve paranın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26.05.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. A.. D.. geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. S.. A.. geldi....
Dava, ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların aynen, olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma, ziynet alacağı davasıyla birlikte açılan davada, boşanma yönünden davanın ayrılmasına, kişisel eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden dosyanın yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve bu dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan İzmir Aile Mahkemeleri olduğunu savunmuştur. Mahkemece, kişisel eşyaların iadesi davalarının adi alacak niteliğinde olduğu ve genel yetkili mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. HMK.nun 167. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar veren mahkeme HMK.nun 167/son uyarınca davalara bakmaya devam eder....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasını ispata yarar hiçbir delil sunmadığını, belirtilen miktarda ziynet eşyasının düğünde takılmadığını, davacı tarafça talep edilen çeyrek altın, cumhuriyet altını vs. ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, bu nedenlerden dolayı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyasının İadesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.02.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde davacıya takıldığı iddia edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...