Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kişisel eşya alacağına davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

    Bu bağlamda davalı erkek, dava konusu ziynet eşyalarının varlığını, bunların kişisel malı olduğunu ve davalı tarafından götürüldüğünü ispat yükü altındadır. Yargıtay ve Dairemizin yerleşen uygulamalarına göre düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Dosya kapsamına, toplanan delillere ve özellikle tanık Münevver'in beyanına göre davaya konu bileziklerin davacı tarafından davalıya ikinci kez evlenme sırasında, nikah sebebiyle verildiği sabittir. O halde bu ziynetler yukarıda açıklandığı gibi evlilik sebebiyle kadına hediye olarak takılan, kadına bağışlanmış sayılan ve onun kişisel malı haline gelen ziynet niteliğindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalılardan ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma- Ziynet-Çeyiz ve Kişisel Eşya Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 02.04.2013 gün ve 5466 - 9079 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, erkeğin boşanma davasının kabulü, eşya alacağı ve ziynet alacağı davası ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadınının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde cins, nevi ve miktarını açıkladığı ziynet eşyalarının müşterek evde kaldığını beyan ederek ziynetlerin aynen, olmadığı taktirde bedeline hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde ziynetleri kadının yanında götürdüğünü belirtmiştir....

          dilekçesinde belirtilen çeyiz eşyalarının davalı tarafından iade edilmediği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile kuyumcu bilirkişinin 14/11/2018 tarihli raporu ile eşya konusunda uzman bilirkişinin 27/11/2018 tarihli raporunda belirtildiği üzere her bir eşya ve ziynet eşyası için bilirkişi raporlarında eşyaların ve ziynetlerin toplam 37.086,67 TL değerindeki eşya ve ziynet eşyalarının aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığında bilirkişi raporunda değerleri ayrı ayrı her bir eşya için hesaplanarak belirtilen toplam eşya bedeli toplam 9.775,50 TL'nin 1.000,00 TL'sinin(davacının talebi dikkate alınarak) dava tarihi olan 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte ve bilirkişi raporunda değerleri ayrı ayrı her bir ziynet eşyası için hesaplanarak belirtilen toplam ziynet eşya bedeli toplam 27.311,17 TL'nin 5.000,00 TL'sinin(davacının talebi dikkate alınarak) dava tarihi olan 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı dava dilekçesi ile ziynet ve eşyalar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ziynet ve eşyaların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde ziynet alacağı için 2.000,00TL, eşya alacağı için 1.000,00TL talep etmiş, 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile de ziynet alacağı yönünden dava değerinin 27.515,20TL olarak olarak ıslah etmiş, mahkemece eşya alacağı yönünden davanın reddine, ziynet eşyası alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 20.445,00 TL nin 2.000TL sine dava tarihi, 18.445,00 TL sine ise ıslah tarihi olan 14/03/2022 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş, 2022 yılı itibarı ile ziynet alacağı ve eşya alacağı yönünden reddedilen miktarlar yönüyle 8.000,00 TL yi geçmeyen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir...

          Davalı vekilinin, davanın esasına dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas No, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220.maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....

          Mahkemece, davacının ev ve ziynet eşyalarına yönelik talebi tefrik edilip, tefrik edilen davada; HMK'nun 114/1-g ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ile ev eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu