Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez....

    DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sorumluluğunda bulunan Ilısu Barajı ve HES Gölalanında su tutulmasından kaynaklı yükselen suların taşkınlığa sebebiyet verdiğini, müvekkilline ait Bismil Aşağı Salat mahallesinde kain 123 ada 6 ve 123 ada 7 nolu parsellerde ekili mısır tarlasının su altında kaldığını bu nedenle müvekkilinin dava konusu taşınmazlardan ürün alamadığını, müvekkiline ait bu parsellerde kamulaştırma işlemi yapılmadığını, bu hali ile müvekkilinin mısır ekili alanına zarar verildiğini,52.577 m2 alanın su altında kaldığını, bu hususun ,Bismil Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünün tutmuş olduğu 10.06.2020 tarihli tutanak ile de sabit olduğunu, dava konusu olayda, zararın tamamı ile davalı idarenin gerekli görev ve sorumluluğu yerine getirmediğinden, gerekli tedbirleri almadığından kaynaklandığını,Diyarbakır İli, Bismil İlçesi, Aşağı Salat mahallesinde kain 123 ada 6 ve 123 ada 7 nolu mısır ekili taşınmazların Ilısu Barajı Göl alanı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/03/2016 gün ve 2016/841 - 2016/2490 sayılı ilâmıyla oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı şirket ve davalı ... vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....

      DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ : İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden davacı şirketin sicil kaydı celp edilmiştir. Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden davalı şirketin sicil kaydı celp edilmiştir. Trabzon İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır. Mahkememiz dosyası SMMM bilirkişisi ...'a tevdii edilerek 08/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır....

        Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Türk Medeni Kanununda bir hüküm olması veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi, yahut Tapu Sicil Tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Davaya konu 1720 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun 22/A uyarınca yenileme kadastrosuna tabi tutulduğu ve parsel kayıtlarının pasif olduğu Uyap üzerinden yapılan incelemede anlaşıldığından yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulması gerekirken işlerliliği yitiren önceki parsel hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi güncel tapu kaydı üzerinde davaya konu şerhin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Noterliği’ne başvurarak 12.05.2003 tarihli vekaletname ile .... ve ....’u vekil tayin ettiği, bu vekaletname ile dava konusu taşınmazın davacıya satışının gerçekleştirildiği, satıştan sonra, yurt dışında oturan gerçek malik .... durumu öğrenerek, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğu, davacı adına oluşan tapu kaydının iptali için dava açtığı, ....1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2006 tarihinde kesinleşen 2003/524, 2006/350 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile gerçek malik olan .... adına tesciline karar verildiği ve ilgililer hakkında ceza davaları açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun 38. maddesi “Kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla, Devletçe tazmin edilir.” hükmünü içermektedir....

            Tapu sicilinin hatalı tutulmasından dolayı tazminata hükmedilebilmesi için davacının zararının doğmuş olması, ve zararın başka şekilde giderilme imkanının bulunmaması gerekmektedir. Davacı vekilinin istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonucuna göre somut olaya gelince davacı kooperatif tarafından her ne kadar dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ile 22.149,54 m² lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tapusu iptal edildiğinden tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olarak eldeki tazminat davası açılmış ise de kamulaştırmasız el atma ve tapu iptal istemiyle açılan dava sonucu Sarıyer 2....

            Ancak anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğu için öncelikle bir zararın bulunması ve bu zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gereklidir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, ayın hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk niteliğinde olup, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

            İkinci ve üçüncü fıkralardaki durum, ayrıca kütük sayfasının beyanlar sütununda belirtilir. Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi h...nde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, resen düzeltme yapılır” şeklinde olup, doğrudan dava açmaya engel bir yasal düzenleme içermemektedir... Hal böyle olunca işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde tapu sicil müdürlüğünün yapılan düzeltmenin yanlış olduğunu tespit ettiği ve yerinde kendisi düzeltebileceğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı....

              Davalı Ticaret Sicil Memurluğu, davanın reddine ve yasal hasım olmaları nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ....Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı davalı..........ve......nin 29/05/2006 tarihinde TTK ve Ticaret Sicil Nizamnamesi'ne uygun olarak fesih işleminin sicile işlendiği, davacı tarafça her ne kadar..... İş Mahkemesi'nin 2009/677 Esas sayılı dosyasından kaynaklı davalı şirketten alacakları bulunduğu nedeni ile şirketin tasfiyesinin kaldırılarak ihyası talep edilmiş ise de, dosyaya sunulan ödeme belgeleri, SGK 6111 sayılı yasa uyarınca yapılandırma planları uyarınca davalı şirketin davacı kuruma olan sigorta primi, özel işlem vergisi, işsizlik sigortası, eğitim katkı payı ve idari para cezaları ile.........

                UYAP Entegrasyonu