DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Çocuk ile ana ve babası birbirleriyle düzenli şekilde kişisel ilişkiyi elde etmek ve sürdürmek hakkına sahiptirler. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba kişisel ilişkinin yatılı kalacak şekilde arttırılması talebinde bulunmuş, mahkemece davası reddedilmiştir....
Cumartesi günü saat 10:00’dan saat 18:00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kurulan kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına, kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafazasına " karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 2019/3378 Esas ve 2019/6748 Karar sayılı kararı ile tarafların aynı ilde ikamet ettikleri dikkate alınarak yatılı olarak kişisel ilişkinin kurulduğunu, davalının çocuğunu görmeye gelmediğini, bir senelik süre zarfında çocuğu sadece iki defa yatılı olarak aldığını, kış aylarına denk geldiği bu sürede çocuğu sobası dahi yanmayan, kime ait olduğu belli olmayan bir eve götürdüğünü, davalı tarafın sabit bir ikametgahının olmaması nedeniyle ortak çocuğu götürebileceği belli adresinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davalıya yatılı olarak tesis edilmiş olan kişisel ilişkinin 1-31 Temmuz 2020 tarihleri arasında kısıtlanarak günlük kişisel ilişkiye dönüştürülmesini, pandemi süreci, davalının belirli bir adresinin bulunmaması ve çocuğun nafakalarını düzenli olarak ödememesi nedeniyle kişisel ilişkinin günlük olarak kurulması suretiyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dava ve talep etmiştir. II....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma ilamında yer alan kişisel ilişki infazı kabil olmayan, muğlak ifadeler içeren, babanın velayet görevinin yerine getirilmesini engelleyici, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine ve öğrenimine engel olacak niteliktedir. Bu sebeple mahkemenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine ilişkin gerekçesi isabetli olduğu gibi anne ile tesis edilen kişisel ilişki süreleri de yeterli uzunluktadır. Ne var ki davacı-davalı annenin de dava açmaktaki amacı kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin olduğundan asıl davanın kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile reddi doğru değildir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden "asıl davanın reddine ve buna bağlı olarak vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin" bölümünün Dairemizce düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı- davalı tarafından; iştirak nafakasının miktarı, davalı-davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü, kendi açtığı kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi davasının reddi yönünden, davalı-davacı tarafından ise; iştirak nafakasının miktarı, davacı-davalının reddedilen kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davası nedeniyle...
çocuğu yurt dışına kaçırmakla tehdit ettiğini, müvekkilin çocuğun kaçırılması yönünden endişeli olduğunu, bu nedenlerle kişisel ilişkinin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesinin talep ve dava etmiştir....
kişisel ilişkinin süresi fazladır....
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi SAYISI : 2020/254 E., 2022/604 K. Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması yada sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Diğer yandan velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk 2006 doğumlu... ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Pazar günleri, her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi günleri kurulan kişisel ilişki tesisi anneyi eve bağımlı hale getireceği gibi velayet görevini gereği gibi ifasını da engelleyeceğinden baba ile küçük arasında ayın belirli hafta sonları yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-davacı, birleşen dava dilekçesinde; veleyetin kendisine verilmesini talep etmiş, 03.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davalı-davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü söz konusu değildir....