Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Velayeti anneye bırakılan 2004 doğumlu ortak çocuk Lara ile baba arasında kurulan kişisel ilişki çocuğun yaşı, baba ile görüşmek istemediği yönündeki beyanı ve çocuğun üstün yararı da gözetilerek müşterek çocuğun ayın belli hafta sonları yatılı olmaksızın kişisel ilişki kurulmasına olanak sağlayacak şekilde olması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi uygun görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmü bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2). SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasından kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik 1. bent, dördüncü paragrafının kaldırılmasına, yerine dördüncü paragraf olarak "Kadıköy 5....

      Bu sebeple, davalı-davacının bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacının kişisel ilişkinin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Bağlanması -Yoksulluk Nafakası Bağlanması Velayetin Değiştirilmesi veya Çocuğun Kuruma Yerleştirilmesi Kişisel İlişkinin Kaldırılması Veya Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından karşı davasının reddi ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakası yanında ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmış, davalı- davacı da karşı davasında, yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velayetini veya kuruma yerleştirilmesini, kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, ve tek dava için harç yatırmıştır....

          Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle bu davadaki iddiaların boşanma davasında ileri sürüldüğünün anlaşılmasına ve kişisel ilişkinin kurulmasına ilişkin karardan sonra kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakıanın da ileri sürülüp ispat edilmediğinin anlaşılmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu yolla hesaplanan 219.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi, Aksi Halde Çocukla Tesis Edilen Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

              Dava, evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, çocuğun yaşı gözetildiğinde, mahkemece, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki, süre yönünden uzun olduğu gibi, müşterek çocukla davacı baba arasında tesis edilecek kişisel ilişkinin yüksek yararına uygun düşüp düşmeyeceği ve bu ilişkinin çocuğun huzuru bakımından ciddi tehlike oluşturup oluşturmayacağı konusunda pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde kisişel ilişki tesisi de doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2015(Cuma)...

                Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; "...velayet görevinin yerine getirildiğini, iddiaların yerinde olmadığını, çocuğun diğer tarafa gitmek istemediğini, korktuğunu, daha önce tesis edilen kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu bozduğunu, bu kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi takdirde yeniden düzenlenerek sınırlandırılmasına karar verilmesini" talep etmiştir....

                Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Davacılar, küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme en doğal haklarıdır. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğinden onların yararına olacaktır. İlk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

                  Davacı-karşı davalı (dede) ile torunu 2005 doğumlu ... arasında okul yarıyıl ve yıl sonu tatillerinde belirlenen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi infazda duruksama yaratacağı gibi; ayrıca; sömestr (yarıyıl) tatilinde kurulan kişisel ilişki de; amaca uygun olmayacak şekilde uzun sürelidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, hükmün bu bölümünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. madde uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu