Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece baba ile çocuk arasında kişisel ilişki çocuk 6 yaşını bitirinceye kadar ve 6 yaşını bitirdikten sonra şeklinde ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olduğu gibi, baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişki süresi ortak çocuğun yaşı da gözetildiğinde babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikte değildir....

    Koşulların değişmesi halinde, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu nedenlerle özellikle çocuğun emzirme döneminde olduğu göz önüne alındığında; velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında uzun süreli ve yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru değildir. Ancak;bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; her hafta Çarşamba günü müşterek çocuk ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, mahkeme huzurunda anlaşarak boşanmışlar, müşterek çocukları 27.04.2006 doğumlu ...'nin velayeti anneye bırakılmış babası ile de kişisel ilişki düzenlenmiş ve ilam 12.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize gelen dava ise, davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönündeki talebiyle ilgili verilen hükme yöneliktir. Kişisel ilişki düzenlemelerinde, anne babaların hakları yanında çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerekir. Anne ve babanın hakları ile çocuğun üstün yararı çatıştığında, öncelik çocuğun üstün yararıdır....

        KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delilerden tarafların aynı şehirde yaşadıkları müşterek çocuk Yaşar'ın 2004 doğumlu olup baba ile kurulan kişisel ilişkinin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Analık ve babalık duygularını tatmin edecek şekilde kişisel ilişki kurulmamış olması doğru bulunmamıştır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 437/7)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflara katlanma külfeti bundan yararlanan tarafa düşer (İcra İflas Kanunu m. 25/A)....

              Dava, çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması/kısıtlanması talebine yöneliktir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakıl mayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m 323 ) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/1- 2). Tarafların Ankara 4....

              Kesinleşen boşanma ilamında baba ile çocuklar arasında kurulan ve davacı tarafından değiştirilmesi istenilen "her hafta pazar günü sabah saat 10:00'dan 18:00'e kadar" şeklindeki kişisel ilişkinin, anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak nitelikte olduğu gibi çocukların da uzman raporundaki görüşleri kapsamında, okul durumu, babanın kişisel ilişki tesisi sırasında anneye yönelik olumsuz söylemleri nedeniyle, çocuklar yönünden de uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının baba ile çocuklar arasında, her hafta pazar günü kurulan kişisel ilişkinin iki haftada bir pazar günleri kurulması şeklindeki talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının da içerir şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              kişisel ilişkinin sürdürülmesini sağladığını belirterek, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulü ile anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Bu nedenle bölge adliye mahkemesince annenin kabul ettiği şekilde kişisel ilişki kurulduğu belirtilerek hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin cuma günlerinden başlamasına karar verilmesi doğru olmamış ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bölge adliye mahkemesi hükmünün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 370/2)....

                UYAP Entegrasyonu