Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından terditli olarak açılan velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ödenmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir....
kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....
Kişisel ilişki yönünden; Yukarıda da açıklandığı üzere müşterek çocuklardan Furkan ergin olması sebebi ile velayet konusu olmaktan çıktığından anne ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm de konusuz kalmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan babanın, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Hükme esas alınan sosyal inceleme raporu, baba ile görüşülmeden tek taraflı olarak hazırlanmış olup, annenin beyanlarına dayanmaktadır. Bu haliyle rapor, babanın kişisel ilişki hakkının sınırlandırılmasını gerektirecek yeterlikte değildir. O halde, annenin davasının da tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Kişisel ilişki düzenlenirken, asıl olan çocuğun menfaati olup çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2019 (Çrş.)...
Bu bakımdan, tarfların aynı şehirde yaşadığı ve "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki" tesisinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğu gözetilerek "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" ayrımı yapılmaksızın, müşterek çocuğun üstün menfaatleri gözetilerek uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.02.2016 (Salı)...
Davacı babanın talebiyle (TMK.Md.197/son ve 323/1) annesi yanındaki ... doğumlu ... ile her hafta sonu Cumartesi günleri 09.00 ile 18.00 saatleri arasında babasıyla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Küçük ... yaşı itibarıyla anne bakım ve şefkatine muhtaç olup, emzirme yaşındadır. Yazılı olduğu şekliyle her hafta sonu Cumartesi günleri dokuz saat boyunca annesinden uzak kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru değil ise de; kişisel ilişkinin ilerideki tarihlerde çocuğun yaşı itibarıyla yeniden düzenlenmesi mümkün bulunduğundan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kişisel ilişki yönünden, davalı tarafından ise; vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayeti annede bulunan müşterek çocuk.... 2004 doğumlu olup, öğrenim çağındadır. Kişisel ilişki düzenlenirken küçüğün ve tarafların durumu değerlendirilmeli, analık-babalık duygularının tatmini yanında, küçüğün bedeni ve fiziki gelişimi de dikkate alınmalıdır. Taraflar ayrı illerde ikamet etmektedir....
ın velayetlerinin ise anneye verilmesine karar verilmiş, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynle çocuklar arasında karşılıklı kişisel ilişki tesis edilmiş ancak kurulan kişisel ilişki kardeşlerin birbirini göremeyecekleri şekilde düzenlenmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirlerini görecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
in velayeti anneye verilmiş, taraflarla müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir.Velayeti kendisine bırakılan küçüklerle ana ve baba arasında her hafta sonu çocukların birbirlerini de göremeyeceği şekilde kişisel ilişki kurulması, velayet kendisine tevdi edilen tarafı eve bağımlı hale getireceği gibi velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engelleyecektir.Küçüklerle ayın belli haftalarında ve birbirlerini de görebilecek şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi tarafların ayrı yerlerde olmaları halinde müşterek çocuklar ile istedikleri zaman kişisel ilişki kurabileceklerine ilişkin hükümde infazda karışıklık yaratacak nitelikte (HUMK. 388. md.) bulunmuştur....