Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar büyükanne ve büyükbaba ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, idrak yaşındaki çocuğun tercihi ve dosyada mevcut sosyal inceleme raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    ın 13.04.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının küçüğü müvekkilleri ile görüştürmediğini, küçük ile müvekkilleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulundukları, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müşterek çocuğu davacılardan ... 'nin bir kez gördüğünü, dedesi olar ...'ın küçüğü hiç görmediğini, boşanmadan sonra da davacıların görme yönünde taleplerinin olmadığını, küçüğün davacıları tanımadığını, bu sebeple küçüğün yaşı da göz önüne alınarak davacılar yanında seyahat etmemesine veya yararında yatılı olarak kalmasına hükmedilmemesini, yatılı olmadan ve kısa süreli kişisel ilişki kurulması halinde davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. III....

      Küçüğün tercihinin üstün yararına aykırı olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmaması, küçüğün anne ile görüşmek istemediğini belirtmesi..." gerekçesi ile davacı kadının ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulması davasının reddine karar verilmiş ise de karar gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri ve kardeşler arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

      Davalı erkek, diğer istinaf nedenlerinin yanında, kişisel ilişkinin yaz tatiline ilişkin bölümünün yetersiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince kişisel ilişkiye yönelik başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Velâyeti anneye bırakılan ortak çocuklarla baba arasında yazın, Temmuz ayında kurulan 10 günlük kişisel ilişki yetersizdir. Yaz tatilinde babalık duygularını tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli ve daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

        Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki torun arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf talebinin esastan reddine, kişisel ilişki süresi ve kademeli olarak kurulması yönünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir....

          Davacı babaanne tarafından torunun yaşının büyüdüğü ve Almanya'da ikamet etmesinden dolayı önceki kişisel ilişki kararının yeterli olmadığı iddia olunmuş, yukarıda tarih ve numarası belirtilen kişisel ilişkinin süresinin değiştirilmesi davası açılmış, mahkemece de davacının iddiaları kabul olunarak davacı ile küçük arasında kişisel ilişkinin sürelerinin artırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece babaanne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesine ilişkin karar küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Ayrıca, babanın yerine babaannenin ikame edilerek, babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesi; Türk Medeni Kanununun 325. maddesinin düzenlenme amacına da aykırıdır. Topladan tüm deliller ile yukarıda anlatılanlar dikkate alındığında kişisel ilişkinin değiştirilmesini haklı gösterebilecek bir delil bulunmamaktadır....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 17.06.2015 tarihli, 2015/11765 esas, 2015/12832 karar sayılı bozma ilamında, "velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinin az olması ve aynı şehir ayrı şehir ayrımı yapılmadan kişisel ilişki kurulması" yönünden bozulmuştur. Mahkemece kurulan 26.10.2015 tarihli hükümde aynı şehir, ayrı şehir ayrımı yapılmadan kişisel ilişki kurulmuş ise de kurulan kişisel ilişki yeterli değildir....

              Bu hüküm, olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabileceğini öngörmektedir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen 17.08.1999 doğumlu küçük Cansu' nun babasıdır ve diğer çocukları ile Cansu arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmektedir. Aralarında birinci derecede "kan hısımlığı" (TMK. m. 17/2) ilişkisi vardır. Dosyada, küçüğün kardeşleriyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine ilişkin ciddi sebep ve olguya ilişkin bir veri bulunmamaktadır. Küçük çocuğun evlatlık olduğunu bilmemesi kişisel ilişki kurulmasına engel değildir. Kaldıki küçük çocuğunda gerçek anne ve babası ile kardeşlerini öğrenme ve onlarla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. O halde, isteğin kabulü ile davacılar ile davalıların evlatlığı küçük Cansu arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken; davanın reddi doğru bulunmamıştır....

                , ortak çocuk ile baba arasında yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

                  Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan 2014 doğumlu ortak çocuk Arın'ın görüşünün sorularak ve davalı-davacı baba ile de görüşülerek, ortak çocuklar Arın (2014) ve Arya (2017) ile kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), yapılacak incelemede babanın cezaevinde olması ve anneye karşı adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılamasının devam etmesinin çocuklar üzerinde yaratacağı olası psikolojik etki de göz önünde bulundurularak yeniden sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki yönünden karar verilmesi gerekirken, yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın verilen karar hatalı görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu