Bu durumda davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasında ve kurulan kişisel ilişki süresinde bir isabetsizlik yoktur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- ESKİŞEHİR 1....
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi SAYISI : 2022/613 E., 2023/131 K. Taraflar arasındaki çocukla üçüncü kişi arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin hükmün tamamlanmasını talep etmesi üzerine Mahkemece 07.04.2023 tarihli ek kararıyla velâyet ve kişisel ilişki hususunun kamu düzeninden olması ve açılan davanın kabulüne karar verilmişse de kişisel ilişki saatlerinin Mahkemece resen takdir edilebileceği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Asıl kararın ve ek kararın davacı vekili ve davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Bu kapsamda müşterek çocuklar ile davalı ... arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinde isabetsizlik bulunmamaktadır...” gerekçesi ile davacı annenin kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden; velâyet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “... davacının davalının madde bağımlılığının olduğu iddiası, bu iddianın doğruluğunun mahkemece tespit edilmesi gerektiği, doğru olma ihtimalinin çocuklar için risk faktörü oluşturduğu, çocukların beyanlarında davalının uyanamadığını söylemeleri de göz önüne alınarak yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatine olacağı kanaatinin” bildirildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun ... yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur....
Mahkemece neticeten ve özetle "...davanın kabulü ile davacı ve çocuk arasında kişisel ilişki gün ve saatlerinin belirlenmesine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ ; Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle "...aşamadaki vakıaları ile birlikte davanın reddi gerektiğini, haricen alınan uzman raporlarında da kişisel ilişki kurulur iken çocuğun menfaatinin dikkate alınması gerektiğinin yer aldığını, kararın kaldırılmasını" istinaf sebebi yapmıştır GEREKÇE :Dava kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır....
İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davacı -davalı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun beş yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı belirtilerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir. Bu bakımdan babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, taraflar farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken "ayrı şehir-aynı şehir” ayrımına gidilmesinin önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, ayrı şehir-aynı şehir ayrımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
Mahkemece velayet hakkı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında her ayın birinci ve sonuncu haftaları hafta sonu Pazar günü sabah saat 10.00'dan akşam 17.00'a kadar, çocuğun okul döneminde, sömestir tatillerinde 1. günü saat: 10.00'dan 7. günü akşam saat: 17.00'a kadar, dini bayramlarda birinci günü saat: 10.00'dan ikinci gün saat: 17.00'a kadar, yaz tatillerinde Temmuz ayının birinci günü saat: 10.00'dan sonuncu günü 17.00'a kadar, kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak şekilde, hafta sonları da yatılı olacak şekilde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dosya kapsamına göre; Davacının oğlu ve kişisel ilişki kurulması istenen çocukların da babası öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacı küçüklerin büyük annesi olup, torunlarını sevme ve onlarla kişisel ilişki kurulmasını isteme en doğal hakkıdır. Anne ile davacı arasında anlaşmazlık bulunması, davacının torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyük anne ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. Dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporu da bu durumu teyit etmektedir. Davacının torunlarına kötü davrandığı iddia edilmediği gibi, bu yönde bir kanıt da mevcut değildir. O halde davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik yoktur....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, velâyet ve kişisel ilişki, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairemizin 29.06.2022 tarih ve 2022/4451 Esas, 2022/6462 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Elif ile baba arasında yatılı ve daha doyurucu bir kişisel ilişki kurulması ve müşterek çocuk Baturay’ın mahkeme tarafından da dinlenmesi, görüşünün sorulması ve sonucuna göre kişisel ilişki yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir. B....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını “isteme hakkı” diğer kişilere, özellikle hısımlara da tanınabilir. (TMK.m.325) Müşterek çocuk ....,’nın büyükbaba ve büyükannesi tarafından kişisel ilişki kurulması yönünde herhangi bir davaları bulunmadığı halde çocuk ile büyükbaba ve büyükannesi arasında kişisel ilişki kurulmasına yönelik düzenleme yapılması doğru değildir. Diğer yandan; çocukla, baba arasında “iki haftada bir Cumartesi günleri” şeklindeki kişisel ilişki düzenlemesi de, hangi Cumartesi günleri olduğu belirtilmediğinden dolayı infazda duraksama yaratacak niteliktedir....