Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle devam eden saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalılardan ... yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine karar Dairemizin 23/12/2019 gün ve 2017/2589 -2019/6238 sayılı ilamı ile bozulmuş; davalılar vekili kararın düzeltilmesi isteminde bulunmuştur. Davacı vekili, Sabah Gazetesinin Ankara ekinde; 19/03/2014, 21/03/2014, 16/04/2014, 17/04/2014 ve 18/04/2014 tarihlerinde yapılan haberlerde davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek devam eden saldırıların önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davalılardan ... yönünden davanın pasif husumetten reddine, diğer davalılar açısından ise esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya ait logo ve kısaltmaların kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddia olunan internet adreslerinin erişime kapatılması talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacıya ait logo, ünvan ve kısaltmalara tecavüz eden haksız fiilin durdurulması amacıyla açıldığı, bu nedenle de FSHM'nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin TMK 24,25 ve 26. maddelerine dayalı kişilik haklarına saldırının önlenmesi olduğu, tescilli bir sınai hakka veya 5846 Sayılı Yasaya bağlı bir hakka dayanmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2019/781 ESAS, 2020/502 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; imtiyaz sahibi davalı Ali Rıza Yıldız olan http://www.flashaber.com.tr isimli internet sitesinde yazılar yazan davalı T3 köşesinde yazdığı 30.09.2019 tarihli yazısında "siyasetin maskelerini düşürmeye devam"linki ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, yine FETÖ'cülükle suçlamada bulunulduğunu, küçük düşürücü, onur kırıcı söylemler olduğunu, şeref ve haysiyetine karşı saldırıda bulunulduğunu belirterek kişilik haklarına saldırının önlenmesine ve 30.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yazı ve haberin yayınlanmasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırının önlenmesi davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 16/10/2017 gün ve 2015/15038-2017/5907 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        TBK’nin 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nin 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202-208)....

          müvekkillerinin kişilik haklarını hiçe sayan, tamamen yalan, iftira ve karalama amaçlı iddialarla müvekkillerini itibarsızlaştırma amacı taşıyan kişilik haklarına karşı haksız saldırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davalılar tarafından yapılan yayınlar üzerinden müvekkillerine karşı gerçekleştirilen kişilik haklarına saldırının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır, hükmü düzenlenerek kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı Kanunun 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 58. maddesi (E. Borçlar Kanununun 49. maddesi) kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir hükmü düzenlenmiştir....

            Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

              Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                Asliye Ceza Mahkemesinde hakaret suçundan yargılandığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; ceza mahkemesinde davalının davacıya hakaret ettiğinin maddi vaka olarak tespit edildiği, davacının kişilik haklarına saldırının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; ... .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/101 esas, 2015/105 sayılı kararı ve mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı ...’in davacıya söylediği iddia olunan sözler değer yargısı niteliğinde olup, davacının kişilik haklarına saldırının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda; davanın tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu