WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gazetesinin 26.08.2008 günlü sayısında "Kuzuları böyle sömürdüler", "Vurguncular" başlıkları altında yayınlanarak kendilerinin çete üyesi olarak gösterildiklerini ve böylece kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek manevi tazminat istemişlerdir. Davalı ise; dava konusu yazıda, davacıların isimlerinin yazılmadığını, haberin hukuka uygun olduğunu, davacıların kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, "...dava konusu haberde, davacıların fotoğrafı yayınlanmış olsa da isimlerinin yazılmamış olduğu ve davacıların kasten hedef gösterilmediği, haberde yayınlanan fotoğraftaki kişilerin davacılar olduğunun hiç kimse tarafından anlaşılamayacağı..." gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur....

    Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır, hükmü düzenlenerek kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı Kanunun 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 58. maddesi (E. Borçlar Kanununun 49. maddesi) kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir hükmü düzenlenmiştir....

      Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK 58.maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

        TMK. nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı kanunun 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK. nun 49. maddesinde de saldırının yaptırımı düzenleme altına alınmıştır. Görüldüğü üzere, Anayasa'da ve yasalarda kişinin hak arama özgürlüğü ile kişilik değerleri güvence altına alınmıştır. İşte bu noktada, hak arama özgürlüğü ile kişilik hakları karşı karşıya gelmiş olabilir. Sorun bu değerlerden hangisine üstünlük tanınacağı noktasında toplanmaktadır. Bir taraftan kişinin hak arama özgürlüğü güvence altına alınmışken, diğer taraftan kişilik hakları da Anayasal ve yasal güvence altına alınmıştır. Buna karşın kişi, hakkını ararken, karşı yanın kişilik değerlerine saldırıda bulunabilir. Onu hukuka aykırı bir eylemle suçlayabilir. Hukukun, karşı karşıya gelen bu iki değeri aynı konuda ve zamanda koruma altına aldığı düşünülemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ..... ve diğeri aleyhine 13/06/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davaya konu haberde davacının tayin konusu eleştirilmiş olup, kişilik haklarına saldırı olduğu ve bundan davacının zarar gördüğü kanıtlanmamıştır. Haberde, aşma olmadığından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade özgürlüğüne ilişkin 10. maddesi ile AİHM'nin kararlarına göre tazminat verilmesini gerektirir. Bir kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilemeyeceğinden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değil, kararın bozulması düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.21/11/2013...

              Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/07/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının önlenmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarının ihlalinin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının sahibi olduğu yerel gazetede yer alan haberler nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile uğramış olduğu saldırının önlenmesi amacı ile yayının durdurulmasını talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2018 NUMARASI : 2017/253- 2018/142 DAVA KONUSU : Kişilik Hakları (Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili yerel mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin psikoterapist görevini ifa ettiğini ve alanında bilinen bir isim olduğunu, davalıya ait internet sitesinde müvekkili hakkında sahte psikoterapist olduğunun iddia edildiğini, müvekkilinin ismi altında açılan başlıklar ile müvekkilinin adına yönelik karalama, hakaret ve bir yerden sonra sosyal lince dönen içerikler yayınlandığını, müvekkilinin söz konusu içeriklerin yayından kaldırılması için her ne kadar Anadolu 8.Sulh Ceza Hakimliği'nden 2017/1045 D.İş sayılı ve 03/03/2017 tarihli kararı ile erişimin engellenmesi için karar aldırmak suretiyle içeriklere erişimin...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2019/781 ESAS, 2020/502 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; imtiyaz sahibi davalı Ali Rıza Yıldız olan http://www.flashaber.com.tr isimli internet sitesinde yazılar yazan davalı T3 köşesinde yazdığı 30.09.2019 tarihli yazısında "siyasetin maskelerini düşürmeye devam"linki ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, yine FETÖ'cülükle suçlamada bulunulduğunu, küçük düşürücü, onur kırıcı söylemler olduğunu, şeref ve haysiyetine karşı saldırıda bulunulduğunu belirterek kişilik haklarına saldırının önlenmesine ve 30.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yazı ve haberin yayınlanmasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya ait logo ve kısaltmaların kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddia olunan internet adreslerinin erişime kapatılması talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacıya ait logo, ünvan ve kısaltmalara tecavüz eden haksız fiilin durdurulması amacıyla açıldığı, bu nedenle de FSHM'nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin TMK 24,25 ve 26. maddelerine dayalı kişilik haklarına saldırının önlenmesi olduğu, tescilli bir sınai hakka veya 5846 Sayılı Yasaya bağlı bir hakka dayanmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu