Kanun hükümlerine göre kadastro ekiplerinin kesinleşmiş orman tahdit sınırlarına uyarak işlem yapmaları gerektiğini, davaya konu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle tamamının orman vasfı ile Hazine adına tescili gerektiğini ileri sürerek, taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. 3. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 14.03.2014 tarih ve 2013/59 Esas, 2014/49 Karar ... kararla, davanın, 3402 ... Kanun' un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulamaya itiraza değil, mülkiyet değişikliğine ilişkin olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra Orman İdaresinin talebi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. II. CEVAP Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece (......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptali ve tescil davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, müdahalenin men'i yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davalının tapu iptali ve tescile yönelik karar düzeltme istemleri yönünden, çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, Mahkemece tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescile karar verilmesinde ve kararın tapu iptali ve tescil yönünden onanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik...
Mahallesi, 6666 ada 5 sayılı parselin tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken, yine kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı ile değişik 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Mahallesi, 25711 ada 3 sayılı parselin tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken, yine kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı ile değişik 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Girişen tarafından temyiz edilmiştir....
Kanuni 1331 tarihinden geçerli olamak üzere gaipliğine karar verildiği, mirasçılarının ... ve diğerleri olduğu, eldeki davanın tapu maliki mirasçılarına karşı açılmadığı, yalnızca hisse satın aldığı kabul edilen ... aleyhine açıldığı, tapu maliki olan ölü ... mirasçılarının hiç birinin davada taraf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ... Bakanlığı'nın talebi yalnızca orman kadastro sınırlamasına itiraz niteliğinde olmayıp, orman sayılan yer olduğu bildirilen 58 parselin tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ilişkin olduğu da belirlenmekle tapu kaydı maliklerinin tamamının bu davada yasal hasım durumunda olması gerektiğinden davanın ölü ... mirasçıları aleyhine de yönetilmesi gerekir....
Bu nedenle; Mahkemece, öncelikle yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmışsa, orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, öncelikle kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı...
Köyü 1413 parsel hakkında gerçek kişi tarafından açılan şerhin silinmesi ve Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davalarında şerhin silinmesine karar verilmişse de, çekişmeli taşınmazın hükmen orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen 1081 parselin ifrazıyla oluştuğu, ormanların tevzi edilemeyeceği, yörede yapılan makiye ayırma işleminin de geçersiz olduğu, bu nedenle, öncesi orman olan taşınmazın 2/B madde sahası olarak ayrılmasında ve tapuya bu yönde şerh konulmasında isabetsizlik bulunmadığı, Hazinenin davasının kabulü gerektiği" açıklanmış, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra Hazinenin davasının kabulüne ve dava konusu parselin 2/B uygulamasına bağlı tarla niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı-davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve orman tahdidine itiraz niteliğindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/34 XX 802/489 KARAR DAVA KONUSU : Orman Tahdidine Dayalı Tapu İptal ve Tescil KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun İli, İlkadım İlçesi, Bilmece Mahallesi, 211 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın orman olarak göründüğü ve fiili olarak da orman olduğunu, İlkadım İlçesi Bilmece Mahallesinde orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını ve çalışmanın 05/12/2013 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının tespit edilerek tapunun iptali ile orman vasfıyla hazine adına kayıt ve tescilini talep etmiştir....
H.. taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olduğu gibi eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendiği, tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman niteliğiyle H.. H.. adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, çekişmeli parselin (A) harfi ile gösterilen 599,50 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 104,95 m2 bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin davanın kısmen kabulüne, bu bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliğiyle H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetiminin redde konu bölümler yönünden temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/02/2010 gün ve 2009/18800 E. - 2010/1166 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur....
İlk derece mahkemesince; "…22/03/2021tarihli tarihli bilirkişi kurul raporu ve 06/07/2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde; dava konusu 5973,16 m² yüz ölçümündeki 157 ada 10 nolu parsel sayılı taşınmazın 1946 yılından beri kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında, orman sayılmayan alanda kalan, orman sayılmayan yer olduğunu, 3116 sayılı orman yasasına göre orman sayılmayan, 3116 sayılı yasaya göre orman sayılmayan yer olduğu için 4785 ve 5658 sayılı yasalar kapsamına girmeyen 6831 sayılı yasaya göre orman sayılmayan yer olduğunu, taşınmazın 1946 yılında yapılan ilan edilerek kesinleşmiş olan ilk orman tahdidine göre kesinleşmiş orman tahdidi sınırları dışında kalan orman sayılmayan yer olduğunun tespit edildiği, taşınmazın kişisel kullanıma uygun, orman mevzuatı açısından şahıslar adına tespit ve tescili yapılabilecek yerlerden olduğunu, tapusunun öncesi orman olan yere verilmiş tapu olmadığı, 1970 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışması ile verilen tapusunun orman...