ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Alaşehir 2....
Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldıkları iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ... aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Uşak 1....
Hukuk Dairesinin 2011/9579-13803 sayılı 01.12.2011 günlü bozma kararında özetle: “Dava, orman kadastrosuna itiraz olarak açılmış, bölgede arazi kadastrosu yapılınca arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür. Davacının dava dilekçesinin tetkikinde; taşınmazın orman tahdidi içerisinde bırakıldığı zannıyla dava açıldığı, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada ise çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğunun belirlendiği, bu nedenle davacının orman kadastrosuna itirazda hukuki yararının bulunmadığı, genel arazi kadastrosu sırasında kendi adına tespit edilen taşınmaza yönelik bir davasının olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiş; ... kadastrosu, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek, ......
Mahkemece davanın 30 günlük askı ilanı süresi geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle kadastro tespitinin kesinleştiği, bu nedenle de Kadastro Mahkemesinin görevsiz olduğu, geometrik durumu kesinleşen taşınmaza ilişkin yüzölçümü düzeltme talebinin Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında mütalaa edilmesi gerekeceği buna göre de davaya Sulh Hukuk Mahkemesince bakılacağı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sanırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanmasıdır....
Mahkemece davanın 30 günlük askı ilanı süresi geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle kadastro tespitinin kesinleştiği, bu nedenle de Kadastro Mahkemesinin görevsiz olduğu, geometrik durumu kesinleşen taşınmaza ilişkin yüzölçümü düzeltme talebinin Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında mütalaa edilmesi gerekeceği buna göre de davaya Sulh Hukuk Mahkemesince bakılacağı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sanırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanmasıdır....
edilmediğine göre artık askı ilanına çıkartılan paftanın kesinleştiği, kesinleşen tesis kadastrosu paftasının sınırlarına uygun şekilde yapılan Orman Kadastrosu ve 2/B çalışmaları sonucunda Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 1624 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına uygun olarak yapılan uygulama kadastrosu karşısında davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraz olarak değil, mülkiyete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davacıların uygulama kadastrosuna ilişkin davalarının reddine, uygulama tutanaklarının tespit gibi tesciline, davacıların mülkiyete ilişkin talepleri hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gereğine ve davanın nitelendirmesinde ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir....
Hükmüne uyulan bozma ilamında; "Çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 982.17 m2'lik bölümü ile ilgili hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu, Orman Yönetiminin temyizinin (B) harfi ile gösterilen 843.77 m2'lik bölüme yönelik olduğu açıklandıktan sonra dosyada bulunan orman kadastro harita ve tutanaklarının incelenmesinden yörede ilk kez 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro haritası ile daha sonra 1991 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ait haritaların birbirinden gözle görülür şekilde farklı olduğu, aplikasyon işlemi yapılırken kesinleşen orman kadastrosuna ait orman sınır noktalarının yerleri, açı ve mesafelerinin ilk orman kadastrosuna uygun olmadığı, raporu hükme esas alınan bilirkişi tarafından ilk orman kadastro haritası değil, aplikasyon haritasının esas alındığı, oysa aplikasyon işleminin evvelce yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna ait orman sınır noktalarının arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret...