WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın orman tahdidine itiraz davası olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 11/2. maddesine göre Orman Genel Müdürlüğüne karşı açılması gerektiği gerekçesiyle, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1986 yılında yapılan orman kadastrosu, 2002 yılında yapılıp 16/05/2002 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu ve 07/03/2014 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu vardır....

    Hukuk Dairesince 2021/307- 1327 E.K sayılı ilamıyla "Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüz ölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde T2 hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

    Kadastro Mahkemesinde açılmış, mahkemenin 29.06.2005 günlü kararıyla 2859 Sayılı Yasaya göre açılan yenileme tespitine itiraz davasının reddine, davacının mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin açtığı tapu iptal tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince; bölgede genel kadastrodan önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın orman sınırları içinde kalması nedeniyle davanın kabulüne, 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaz tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 Sayılı Yasa gereği yenileme tutanağına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 15.04.1953 tarihinde yapılan ve 31.05.1953 tarihinde askı ilanına çıkarılarak 31.05.1954 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

      Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

      Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın ifrazen geldiği 569 parselin önceki malikleri ....tarafından Orman Yönetimi aleyhine açılan kadastro mahkemesinin 1988/4 (bozmadan sonra 1990/259) sayılı orman kadastrosuna itiraz davası sonunda 569 parselin (A) işaretli 18240 m2 bölümünün orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiştir. Bu karar, taraflar yönünden kesin hüküm teşkil eder. Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir....

        Yönetimi, kadastro mahkemesine verdiği 17.10.2011 tarihli dava dilekçesinde parsel sayılı taşınmazın davalı adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tesbitin iptali ve orman niteliği ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz süresi içinde açılan davada, yenilemede hata olmadığı, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince taşınmazın orman sınırı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir....

          Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.11.1985 tarihinde ilân edilip kesinleşen, daha önce sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen 5775 m2 kısmının orman sınırları dışında kaldığı, (A1) ile gösterilen 962 m2 ve (A2) ile gösterilen 3714 m2 kısımlarının kadastro mahkemesinin 2005/274 - 2007/67 sayılı kararıyla orman sınırları dışına çıkarıldığı ve (A) ile gösterilen 6299 m2 kısmının ise kesinleşen orman sınırları içinde kalmakta olup, bu kısma yönelik açılan orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesinin 2005/274- 2007/67 sayılı kararıyla red edildiği anlaşıldığına ve mahkemece yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan...

              Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede seri bazında yapılıp 9.6.1972 yılında ilan edilerek ... 1. Kadastro Mahkemesinin 21.05.1999 gün 1995/41-1999/15 sayılı kararı ile kesinleşen orman kadastrosu, 9.6.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 3302 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması, 25.11.2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 4999 sayılı yasa uyarınca yapılan fenni hataların düzeltilmesi işlemi vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, ... bilirkişi ......

                Hukuk Dairesinin 24.03.2014 gün ve 2014/1440 -2014/3403 sayılı kararı ile ''Orman kadastrosuna itiraz davası yönünden bu davadan ayrılarak, kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi'' gereğine değinilerek bozulup kesinleşmekle, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden Malatya Kadastro Mahkemesinin yetkili olduğu Özel Dairenin kabulündedir. Bu kararın mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. Hal böyle iken, Malatya Kadastro Mahkemesince bozma ilâmı doğrultusunda orman kadastrosuna itiraz davası yönünden davaya bakılması gerekirken, yargı yeri belirlenmesi amacıyla Daireye gönderilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. maddesi gereğince yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GÖNDERİLMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu