Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1999 yılında yapılan ve 16/09/1999 günü ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, davacının zilyetlik iddiasıyla dava açmış olması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 11.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar erilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve tapu maliki ... tarafından tahdit içine alınan bölüme ilişkin açılan orman kadastrosuna itiraz davasının... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/471-2009/355 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleştiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08.04.2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde orman alanı olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile taşınamzın tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 30.06.1983 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır. ..., ... Kadastro Mahkemesinin 1992/7-1995/169 sayılı dosyası ile orman kadastrosuna itiraz davası açmış, mahkemece 1630 parselin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.09.1996 tarih 1996/10084-10938 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir....
Köyü (eski 626) 159 ada 46 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ve orman tahdidi içinde kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz süresi içinde açılan davada, yenilemede hata olmadığı, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; asliye hukuk mahkemesince, taşınmazın orman sınırı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha önce sınırlaması yapılmayan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı köy tüzelkişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Kiremitli Köyü Tüzelkişiliği tarafından, davalı ... aleyhine 21.10.2005 gününde verilen dilekçe ile mera niteliğiyle sınırlandırılması kesinleşen Kiremitli Köyü 916 sayılı parselin orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin işlemin iptalinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı köy tüzelkişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
giderilmesi yönünden bir talepleri var ise, mükerrerliğin giderilmesinin mülkiyete ilişkin bir talep olması nedeniyle, uygulama kadastrosu sırasında ve eldeki davada, bu talep yönünden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, uygulama kadastrosuna itiraz isteminin eldeki dosyada tutularak, mükerrerliğin giderilmesi talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden; dosya kapsamına göre, dava konusu parsel ile dava konusu parselin doğu yönünde komşusu olan Çine İlçesi, Saraçlar Mahallesi, 123 ada 8 parsel arasındaki mükerrerliği giderdiği değerlendirilen, daha önce kesinleşen uygulama kadastrosu sınırına itibar edilerek; dava konusu taşınmazda yapılan güncelleme (uygulama) kadastrosunun mevzuat hükümlerine uygun olduğunu bildiren, bu kapsamda denetleme imkanı olmayan, usul ve yasaya uygun bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine, dava konusu taşınmazın güncelleme (uygulama) kadastrosundaki...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1940 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, 1989 yılında yapılan 2/B uygulamasına konu edilmediği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/12/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. 3....
Nohutçu ve Hazine adına tespit edildiği, tespitin itiraz edilmemesi nedeniyle 21/08/1954 tarihinde kesinleştiği; yörede 2014 yılında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu sırasında yeni 102 ada 7 parsel numarası altında 3.280,18 m² yüzölçümü ile tespit edilerek, askı ilanı süresi sonunda itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşen yeni yüzölçümü ile tapuya tescil işleminin yapıldığı; tapuda halen 10/32 payının davalı Hazine, 22/32 payının davalı T5 adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 4- Yörede 1954 yılında yapılan arazi kadastrosu, 23/01/2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu bulunmaktadır....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....