Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli...
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, paftaların yenilenmesi kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 28.05.1971 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/02/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve şerhin kaldırılması davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli Kağıthane İlçesi, ... merası mevkiinde bulunan 2198 parsel sayılı 10479 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapuda ... ..., ..., ... , ... ve ... adlarına kayıtlıdır. Davacı ..., Orman Yönetiminin taşınmaza orman tahdit sınırları içinde kaldığına dair şerh koydurduğunu, oysa taşınmazın hiçbir zaman ormanla ilgisinin olmadığını, Orman Yönetiminin kadastro tutanağının iptali ile şerhin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve şerhin kaldırılması davası niteliğindedir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, aplikasyona itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
Davalı T3 vekilinin cevap dilekçesi özetle; dava haksız ve yersiz olduğu ve reddedilmesi gerektiğini, müvekkil idare aleyhine açılan bu davada husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, nizalı taşınmazın geometrik durumunda yol yönünden bir etkilenme bulunmadığını, yapılan tespit doğru ve yerinde olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın 2/B madde uygulama alanı kapsamında kaldığı ve eylemli biçimde orman olmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/11/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında,... Mahallesi çalışma alanında bulunan, eski 130 ada 7 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 3.820,00 ve 3.942,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, aynı ada ve parsel numarası sırasıyla 3.942,81 ve 1.407,09 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2002/16- 2007/51 sayılı ilamı ile çekişmeli taşınmazların bir bölümünün tapu kayıtlarının iptal edildiğini uygulama kadastrosu sırasında iptal edilen kısımların dikkate alınmadığını ileri sürerek dava açmıştır....
saptanmalı; yine orman kadastrosuna itiraz dava dosyasındaki hükmün dayanağı kroki de uygulanıp bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, yapılan uygulamada davaya konu parselin kesinleşen orman sınırı dışında, yine kesinleşmeyen 2/B madde uygulama alanı dışında kalması ve orman içi açıklık niteliğinde de bulunmaması halinde, Hazinenin davada taraf olmadığı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmeli, yargılamanın devamı sırasında 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesi gereğince davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiası ile davaya katılırsa bu konuda tarafların delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....