Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1976 - 1977 yıllarında yapılan ve 1978 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Saylı Yasa ile değişik 2. Madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman kadastrosu içinde içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1976 - 1977 yıllarında yapılan ve 1978 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Saylı Yasa ile değişik 2. Madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman kadastrosu içinde içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Kanununa göre 1987 yılında yapılan ilk tesis arazi kadastrosunun, 1947 yılında yapılmış ve kesinleşmiş orman tahdit sınırlarını daralttığından ve hatalı olduğundan dava konusu uygulama (güncelleme) kadastrosunun da hatalı olduğunu, fiili ve hukuki duruma aykırı olup eksik inceleme ile çelişkili ve yetersiz fen bilirkişisi raporuna dayanarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında Kadastro Müdürlüğü'nün de hasım gösterilebileceğine dair Yargıtay kararları bulunduğunu " öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

      Orman ve ... bilirkişiler tarafından yöntemince yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların Harfilli Köyünde yapılan orman kadastrosunda tahdit dışında bırakıldıkları belirlendiğine göre, davacı kişilerin orman kadastrosuna itiraz davası açmakta hukuki yararları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken taşınmazlar hakkında orman kadastro komisyonunca ve kadastro müdürlüğünce tutanak tutulmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değil ise de bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün 1 numaralı bölümünün tamamen çıkarılarak bunun yerine “... bilirkişi ......

        Yönetiminin davasının reddine, karşı davacıların davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 parselleri içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parsellerin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ... davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 numaralı parseller hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ......

          un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...

            Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Hamidiye Köyü 134 ada 118 parselin (A) harfli 858.20 m2'lik bölümüne yönelik yenileme kadastrosu işlemin iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1975 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              İdaresinin, dava konusu taşınmazın yörede yapılan ve 27.06.2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içerisinde kalan kısmı hakkında kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak dava açtığı anlaşılmaktadır. Söz konusu orman kadastrosuna yönelik davalı Hazine tarafından açılmış bir orman kadastrosuna itiraz davası bulunmadığına göre, eldeki dava orman kadastrosuna itiraz davası olmayıp uyuşmazlığın eski tarihli belgeler uygulanarak değil yörede yapılan ve kesinleşen orman kadastrosuna göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın A harfi ile gösterilen bölümünün orman sınırları içerisinde kaldığının belirlendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ......

                Kanununa göre 1987 yılında yapılan ilk tesis arazi kadastrosunun, 1947 yılında yapılmış ve kesinleşmiş orman tahdit sınırlarını daralttığından ve hatalı olduğundan dava konusu uygulama (güncelleme) kadastrosunun da hatalı olduğunu, fiili ve hukuki duruma aykırı olup eksik inceleme ile çelişkili ve yetersiz fen bilirkişisi raporuna dayanarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında Kadastro Müdürlüğü'nün de hasım gösterilebileceğine dair Yargıtay kararları bulunduğunu " öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihindin önce 11.08.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, davalıların orman kadastrosuna itiraz etmedikleri gibi karşı davada açmadıkları anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 23.02.2009 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu