Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA 1.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1968 yılında yapılarak kesinleşen arazi kadastrosu çalışması 17.04.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2 nci madde uygulaması, 1987 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır. 2.Uygulama kadastrosu sırasında, ... ili ... ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda 1968 yılında yapılan kadastro çalışması ise kaydedilen eski 1041 parsel ... 1.480 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 219 ada 9 parsel numarasıyla ve 1.515,34 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. 3.Davacı Orman İdaresi vekili dava dilekçesinde; dava konusu 219 ada 9 parsel ... taşınmazın bulunduğu çalışma alanında 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ......

    Ne var ki; dosya kapsamından ve keşif sonucu düzenlenen harita mühendisi bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

        , varsa mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin kısım yönünden tefrik kararı verilmesi, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki istem yönünden ise işin esasına girilerek yöntemine göre inceleme yapılması ve bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verildiği, bu durumda davanın uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1985 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 18.02.2008 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1979 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1985 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu ve bu sınırlamaya karşı hak düşürücü süre içinde açılmış bir dava bulunmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

            Sulh hukuk mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, dava konusu edilen yerin 151 ada 2 sayılı parsel olarak ...Devlet Ormanı olarak tapuya tescil edilen orman sınırları içerisinde kaldığı davanın kesinleşen orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Kanunun 11.maddesine göre tapu maliklerinin 10 yıllık süre içinde dava açma haklarının bulunduğu açıklanarak davanın reddine karra verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1988 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. 2007 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 4.madde hükmüne göre yapılan kadastro çalışması bulunmaktadır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere ve kesinleşen tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada kesinleşen tahdit içinde kaldığı, orman sayılan yerlerden olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca 10 yıl içinde orman kadastrosuna itiraz davası da açılmadığı anlaşıldığına, kaldı ki çekişmeli taşınmaz üzerinde kızılçam ağaçlarından oluşan 13 yaşlarında ... ......

                Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın 1944 yılı orman kadastro sınırları içinde olduğu, 2009 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasında orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, aplikasyonun orman kadastrosu daha önceden kesinleşmiş olan yerlerde, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olduğu, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmelik md. 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu olmadığından davacılara yeni dava hakkı vermeyeceği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, hükme yöneltilen...

                    UYAP Entegrasyonu