Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 1996 yılında yapılıp kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davalıların bayii tarafından Hazine aleyhine açılan tapu iptali tescil davası sonucu asliye hukuk mahkemesinin 1988/52-432 sayılı kararıyla 229 parselin ilk maliki olan ... adına tesciline karar verilmişse de; yörede 1996 yılında 6831 sayılı Yasa kapsamında yapılan orman kadastro işlemleri sırasında çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yapılan bu işleme karşı davacı tarafından hak düşürücü süreler içerisinde kesin hükme dayanılarak dava açılmadığı, bu nedenle tahdidin kesinleştiği, kesin hükmün, ilgilinin yasanın öngördüğü süre içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açması halinde dikkate alınabileceği, hak düşürücü sürenin kesin hükümden önce gelmesi nedeniyle artık ......
Köyü 287 nolu parselin mera olan tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1982 yılında 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 5 numaralı ekip tarafından yapılıp, 23.09.1982 tarihinde ilân edilen, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1984 yılında yapılıp 13.04.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla 2/B maddesi uygulaması, 1987 yılında 5 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 18.08.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.Genel arazi kadastrosu işlemi 1956...
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 21/11/1991 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davanın münhasıran kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak açılmış olmasına, uzman orman bilirkişi tarafından 1948 yılında kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu, dava konusu taşınmazın (B) işaretli bölümünün orman kadastro sınırı dışında kaldığının belirlenmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Şöyle ki; yörede orman kadastrosundan önce yapılan genel arazi kadastrosu ile çekişmeli 2984 nolu taşınmaz, Hazine adına tespit edilmiş; Orman Yönetiminin orman iddiasıyla süresi içinde açtığı tespite itiraz davası reddedilerek hükmen Hazine adına tarla vasfı ile tapuya tescil olunmuş, daha sonra yapılıp 26.08.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak Orman Yönetimi tarafından, tapu iptali ve tescil istemli bu dava açılmıştır. Taşınmazın 2003 yılında orman sınırı içine alınması işlemine karşı davalı Hazinenin komisyon nezdinde yaptığı bir itiraz bulunmadığı ve süresinde de dava açmadığından, çekişmeli taşınmazı orman kadastrosu sınırları içinde bırakan işlem, 2003 yılında kesinleşmiştir. İşlemin yapıldığı ve kesinleştiği tarihe göre, davacının bu işlemi, yargı yoluyla iptal ettirdiğine dair delil bulunmamaktadır. Orman kadastro komisyonlarının sınırlandırma sırasında kesinleşmiş mahkeme kararlarını dikkate alması, bunlara riayet etmesi gerektiği hususu kuşkusuzdur....
Dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel kısmen orman alanı içinde bırakılmış ve kesinleşmiştir....
Hazine, 20.01.2003 tarihinde açtığı eldeki dava ile çekişmeli taşınmazın öncesi orman iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiş, taşınmazın orman olarak tescili yönünde bir talepte bulunmamıştır....
Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek ekli krokide koordinatları belirtilen kısmın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescili ve davalıların müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile davalılar ve murisleri adına tapuda kayıtlı ... köyü 169 parsel yerin dosya içerisinde bulunan Kadastro Mahkemesinin dava dosyası içerisindeki fen bilirkişisi ... ... 27/07/2007 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.300 m²'lik yerin davalılar ve murisleri adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların anılan parsele müdahalesinin men'ine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 19.03.2008 tarihli ve 2008/2186-4251 Esas, Karar sayılı ilamıyla; "yörede 1985 yılında yapılan ve çekişmeli taşınmazı orman sınırı dışında bırakan orman kadastrosunun davalı ... yönünden kesinleşmediği, o halde temyize konu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereğince kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak mahkemece tapu iptali ve tescil davası elde tutulmalı, orman kadastrosuna itiraz yönünden dava tefrik edilerek Kadastro mahkemesine gönderilmeli, kadastro mahkemesinde eski tarihli resmi belgelerin uygulanmasına dayalı olarak yapılacak incelemenin sonucu beklenmeli ve buna göre tapu iptali adına tescil istemi yönünden karar verilmesi" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay temyiz denetiminden geçerek kesinleşen ......
Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...