Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalı belediyenin dava konusu yeri kamulaştırdığı ve kesinleşen bedel tespit tescil davası sonucunda bedelini ödeyerek taşınmazın mülkiyetini kazandıktan sonra idare mahkemesince kamulaştırma işleminin iptal edildiği, davacının iptal kararı üzerine tapu iptal ve tescil talebiyle açtığı davasını ıslahla taşınmaz bedelinin tahsili istemine dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Kamulaştırma işleminin iptali ile tescil yolsuz hale gelmiş ve kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, el atma tarihinde davacının taşınmaz bedelini idareden tahsil ettiği ve davanın adli yargının görevinde olduğu gözetilerek, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, idari yargının görev alnına girmesi nedeniyle reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğrudur....

    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalı belediyenin dava konusu yeri kamulaştırdığı ve kesinleşen bedel tespit tescil davası sonucunda bedelini ödeyerek taşınmazın mülkiyetini kazandıktan sonra idare mahkemesince kamulaştırma işleminin iptal edildiği, davacının iptal kararı üzerine tapu iptal ve tescil talebiyle açtığı davasını ıslahla taşınmaz bedelinin tahsili istemine dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Kamulaştırma işleminin iptali ile tescil yolsuz hale gelmiş ve kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, el atma tarihinde davacının taşınmaz bedelini idareden tahsil ettiği ve davanın adli yargının görevinde olduğu gözetilerek, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, idari yargının görev alnına girmesi nedeniyle reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğrudur....

      Köyü 332 sayılı parselin , 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapu kaydı ile gerçek kişiler adına tesbiti kesinleşen taşınmazın ifrazıyla dava konusu parselin davalı şirket adına tapu kaydı oluşturulduğunu, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kesin REDDİNE karar verilmiş, Hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1620 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli davada mahkemece davanın reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 12/10/2006 tarih 10571-13274 sayılı kararıyla bozulmuştur....

          Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1099 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan,...

            Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 369 ve 1466 sayılı parseller hakkında taraflar arasında görülen 2B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davada mahkemece davanın reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/12/2006 gün ve 14108-16950 sayılı kararıyla bozulmuştur....

                Davacı ...; 1707 parsel sayılı taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığından tapu kaydının tahdit içinde kalan bölümünün iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 138 ada 6 parsel sayılı 118,12 m2 yüzölçümlü taşınmazın (eski 1707 ve 1961 parseller) tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Türkiye ... Derneği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali tescil, kamulaştırma şerhinin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

                  Daha sonra 1951 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre yapılan makiye ayırma çalışması ile 1991 yılında yapılap kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastro işlemi ise 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydında Dilova Belediyesi lehine kamulaştırma şerhi bulunduğu ve dosya içerisindeki evraklardan çekişmeli taşınmazın 1999 yılında Dilova Belediyesi tarafından kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.T.M.Y.nın 705 (eski 633.) maddesi hükmüne göre, miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır....

                    nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                      UYAP Entegrasyonu