Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1974 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 28.11.2011 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılan ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ... kadastrosu 28.11.2011 tarihinde ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı ... Yönetimi, kesinleşen ... sınırları içeresinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... olarak Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ettiğine göre, bu tür davalarda bir yerin ... olup olmadığı kural olarak kesinleşmiş ... kadastro haritasının uygulanmasıyla belirlenir. Kesinleşen ... sınırları içinde kalan yerlerde özel mülklerin bağlı olduğu kanun hükümleri uygulanmaz, dolayısıyla ... sınırları içinde kalan yerlerde yapılan kamulaştırma işlemi yok hükmündedir....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1974 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 28.11.2011 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılan ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ... kadastrosu 28.11.2011 tarihinde ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı ... Yönetimi, kesinleşen ... sınırları içeresinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... olarak Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ettiğine göre, bu tür davalarda bir yerin ... olup olmadığı kural olarak kesinleşmiş ... kadastro haritasının uygulanmasıyla belirlenir. Kesinleşen ... sınırları içinde kalan yerlerde özel mülklerin bağlı olduğu kanun hükümleri uygulanmaz, dolayısıyla ... sınırları içinde kalan yerlerde yapılan kamulaştırma işlemi yok hükmündedir....

      Gök adına tesbiti itirazsız kesinleşen 172 sayılı kadastro parselinin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluştuğu ve genel kadastroda yol olarak tapulama dışı bırakılan yerler nedeniyle ... belediyesi adına tescil edildiği, tahsis ile davalı gerçek kişiye geçtiği, Hazinenin açtığı tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin, ... Asliye 6. Hukuk Mahkemesinin 20.12.1996 gün ve 1995/1087-1090 sayılı kesinleşmiş kararının, bu kararın tarafı ve 172 sayılı paselin maliki olan ... Gök ile davalı gerçek kişi arasında ardıllık ilişkisi olmaması nedeniyle, davalı yönünden kesin hüküm oluşturmadığı gibi, davalı gerçek kişi belediye tarafından yapılan tahsis ve satın almaya dayanıp, çekişmeli parselin içinde bulunduğu 172 sayılı kadastro parselinden gelen bir hakka dayanmadığı, Hazine ve ... Gök arasındaki Asliye 6. Hukuk Mahkemesinin 20.12.1996 gün ve 1995/1087-1090 sayılı kesinleşmiş kararına da tutunamayacağı, ......

        nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1981 yılında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2 madde uygulaması ile 11/11/1986 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1955 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece kesinleşen tahdit haritasının uygulanması sonucu, orman sınırları içinde kalan (A) bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de dava açılmadan önce 12/07/1972 tarihinde ölen ..., 03/07/1997 tarihinde ölen ... ve 04/12/2003 tarihinde ölen ... yönünden ölü aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir ki, bu durum bu üç davalının tapudaki paylarının iptal edilmemesi nedeniyle orman olan taşınmaz parçasında Hazine ile birlikte ... olmaya devam etmeleri anlamını taşır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1981 yılında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2 madde uygulaması ile 11/11/1986 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1955 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece kesinleşen tahdit haritasının uygulanması sonucu, orman sınırları içinde kalan (A) bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de dava açılmadan önce 12/07/1972 tarihinde ölen ..., 03/07/1997 tarihinde ölen ... ve 04/12/2003 tarihinde ölen ... yönünden ölü aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir ki, bu durum bu üç davalının tapudaki paylarının iptal edilmemesi nedeniyle orman olan taşınmaz parçasında Hazine ile birlikte ... olmaya devam etmeleri anlamını taşır....

              Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, Orman Yönetimi tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

                İdaresi adına ifrazen tescil edilmesi nedeniyle Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından infaz edilememesi üzerine davalı İl Özel İdaresinin...Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı ancak kendisinin taraf olmadığı.....ayıtlı tapu iptali ve tescil davası neticesinde Mahkemenin kesinleşen 1997/487 sayılı kararı il.....İdaresi Genel Müdürlüğü adına çeşme vasfı ile kayıtlı 52 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptal edilerek vakıf adına tesciline,52 parsel sayılı taşınmazın yine vakıf adına kayıtlı 57 parsel ile tevhidine ve tevhit sonucu oluşan çekişmeli 60 parsel sayılı taşınmazın vakıf adına olan tapu kaydının iptal edilerek 5/8 hissenin .... İdaresi, diğer 3/8 hissenin ise vakıf adına tescil edildiğini,taşınmazın kamulaştırılan kısımları dışında davalının bir hakkı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kat mülkiyeti tespiti suretiyle tescil istemiş ve birleşen davanın reddini savunmuştur....

                  nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, RG.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                    Köyü (Mahallesi) 8326 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1989 yılında 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu kesinleşen işlemle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan tapuya tescil edilip daha sonra ifraz edilerek dava konusu parselin davalı adına tapu kaydı oluşturulduğunun, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediyesi ve Davalı...tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu