Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi (Köyü) 6666 ada 3 sayılı parselin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapu kaydıyla gerçek kişiler adına kadastro tesbiti kesinleşen parselin tapuya tescil edilip daha sonra ifraz edilerek dava konusu parselin davalı adına tapu kaydı oluşturulduğunun, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....

    Köyü (Mahallesi) 27435 ada 2 sayılı parselin, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan dava konusu parselin bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar murisi adına tapuya kayıt edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki bu tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tescilini istemiştir.Mahkemece davanın KABULÜYLE çekişmeli parselin bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar murisi adlarına olan tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, Hüküm davalılar ..., ... ve M. ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenip sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması (bu uygulama idare mahkemesince iptal edilmiştir.) ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....

        Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli parselin fiilen içinde bulunduğu 331 parsel sayılı 219 hektar 2075 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... Belediyesi adına 04.04.1988 tarihinde, ihdasen ... Belediyesi adına tescil edilmiş, 2981 Sayılı Yasa uygulaması sonucu ifraz edilerek, 7314 ada 3 parsel sayılı 1009 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 27.02.1991 tarihinde ... ... ve müşterekleri adına tapu ve tescil edildikten sonra, 27.03.1991 tarihinde taksim ile ... ... ... adına tescil edilmiş, 28.11.1995 tarihinde satış ile ...’e geçmiş, 08.06.2001 tarihli parselasyonda 27515 ada 3 parsel sayısı ve 1009 m2 yüzölçümüyle ... adına tapuya kayıt edilmiştir....

          Genel Müdürlüğüne yönlendirilmesi gerekirken, tapuda malik görünen gerçek kişiye yönlendirilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimince temyiz edilmekle bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.05.2014 gün ve 2014/3054-5890 E.K. sayılı bozma kararı özetle; "Dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma dosyası içinde bulunan fen bilirkişi raporunda, taşınmazın dava edilen ve kamulaştırma haritasında (B) harfi ile gösterilen bölümünün tahdit dışında kaldığı gözlemlenmiştir. Oysa, davacı ... Yönetimi kesinleşen tahdide dayalı olarak dava açmıştır. Mahkemece dava konusu edilen yerin, kısmen ya da tamamen kamulaştırma sahası dışında bulunabileceği yeterince araştırılmadan ve bu durumda tapu sahibi gerçek kişinin de davalı olacağı düşünülmeden, pasif dava ehliyeti yokluğundan gerekli taraf teşkili sağlanmaksızın ve işin esasına girilmeksizin davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Hazine vekili, taşınmazın yeniden kamulaştırılacağını, bunun için de, iptal edilen kamulaştırma işlemi nedeniyle Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile eksi maliki veya bunun mirasçıları adına tescil edilmesi gerektiği, mirasçıları bir araya getirmediklerini, ... mirasçılarının, kamulaştırma işleminin iptalinden sonra taşınmazın kendilerine iadesi için bir talepte de bulunmadıklarını ileri sürdüğüne ve bu husus dosyadaki delillerle kanıtlandığına göre, davacı Hazine'nin, taşınmazın ölen ...'in mirasçılarına devri ve ortaklık adına bu yönde gerektiğinde dava açması işlemlerine münhasır olmak üzere, miras ortaklığına temsilci atanmasını istemekte hukuki yararı vardır. Öyleyse isteğin kabulü yerine reddi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....

              Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                  nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                    Mahallesi (Köyü) 6663 ada 5 sayılı parselin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapu kaydıyla gerçek kişiler adına kadastro tesbiti kesinleşen parselin tapuya tescil edilip daha sonra ifraz edilerek dava konusu parselin davalı adına tapu kaydı oluşturulduğunun, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu