Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 16.04.2002 tarihinde ilan edilip kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 03.11.1972 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün 1948 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı belirlendiği halde, tapu kaydı üzerinde bu konuda şerh bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Öncesi orman olan ve 1948 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın yörede 1972 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro ekiplerince yanlışlıkla ve hataen tapuya bağlandığı anlaşılmaktadır....

    Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece iptal ve Hazine adına tescil kararı verilmesi şartlarının bu dava yönünden söz konusu olmadığı, kamulaştırma işlemine dair süreç, kamulaştırma bedelinin akibeti ve yukarıda oluşturulan hüküm fıkralarının bunlara etkisi ile terkinden önceki tapu malikinin durumu ve kamulaştırma bedelinin kime ödeneceği hususlarının bu davanın konusu olmadığı; bu hususların kendi süreçlerine bağlı olarak ve gerekirse ilgilisine karşı başvurulacak hukuk yolları çerçevesinde aydınlatılması gerektiğinin ilgili taraflarca gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, ... ilçesi, ... köyünde yer alan 3310 parsel sayılı taşınmazın orman olduğunun tespitine, davalı lehine yola terkin işleminin iptali ile tapunun terkinden önceki haline iade edilmesine ve tapu kaydına Devlet ormanı olduğunun şerhine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır....

      söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz” kesinleşen orman kadastrosu sınırı içinde kalan taşınmaz parçası hukuken kamu malı orman sayılan yer olduğu ve tapu kütüğüne tescil edilmemiş olması taşınmazın hukuken orman olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kayıtları yasal değerini yitireceğinden] sadece orman kadastro harita ve tutanaklarını uygulayıp, o yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığını tesbit ederek, o yer kesinleşen orman sınırları içindeyse, makiye ayrılan yer bile olsa, o yere herhangi bir şekilde el atan kişiyi mahkum etmekte olduğu, H.G.K.'...

        e ödendiği gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından davanın reddine ilişkin karar Dairece "......vekalet görevinin kötüye kullanıldığı saptanmak suretiyle 3740 ve 3742 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalı ...’ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak; 3741 sayılı parselin kamulaştırılması nedeniyle alacak isteği bakımından, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.09.2006 tarih ve 152-227 sayılı kararıyla hükme bağlanan ve kesinleşen 27.549,41....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 2.074,44 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile işaretlenen bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından (B) ile işaretlenen kesim yönünden temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ekip çalışmalarının 08.06.1978 tarihinde, itirazlı yerlerde ise 21.06.1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 12.07.2007 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 4999 sayılı Yasa uyarınca yapılan düzeltme işlemi bulunmaktadır....

            tapu kaydı geçerli hukuki sebepten yoksun olduğundan, yasanın koruyuculuğu altında bir kayıt olarak değerlendirilemeyeceği, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet ......

              nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                Mahkemece, idarenin kesinleşen kamulaştırma işlemi nedeniyle ilgili tapu dairesine başvurarak tescil talep etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yönünde hüküm kurulmuştur. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 17. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın maliki tarafından kendisine tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı, ancak taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzun ilgili belge örnekleriyle birlikte mahkemeye verilmesi durumunda mahkemece kamulaştırma işleminin yöntemine uygun şekilde tamamlanmış olduğu saptandığında o taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tesciline karar verilmesi gerekir....

                  nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                    nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                      UYAP Entegrasyonu