Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dahili davalı ... Belediyesi vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi söz konusu olmayacağından, çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü’ne iadesine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosu tutanağının olağan yöntemle kesinleştirilmesi için ......

      İdaresi dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz etmiş ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastrosu yapılmış olması nedeniyle dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğine de dönüşmüş olduğundan Kadastro Mahkemesince Orman İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik talebi bakımından dosya tefrik edilerek Asliye Mahkemesine görevsizlik kararı verildikten sonra davacı ......

        İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 281 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 2576,70 m2 yüzölçümünde olduğu ve orman sınırları dışında bırakıldığı, dava konusu olmadığı; dava konusu edilen yerlerin ise (A)ile gösterilen 622,78 m2 ve (B) ile gösterilen 3816,53 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar olduğu ve uzman orman bilirkişi tarafından 1967 yılında kesinleşen Turguttepe serisi Devlet Ormanına ait orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Kasabası 2220 parselin (A)=10000 m2'lik yere ilişkin orman kadastrosunun ve 2/B uygulama kadastrosunun iptaline, (B)=11700 m2'lik bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/10/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Dava, orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dairenin bozma kararı üzerine yapılan duruşma sırasında davalı gerçek kişi Kadastro Mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığını, ancak görevsizlik kararı verildiğini belirterek ... Kadastro Mahkemesinin 2015/30 E-2016/2 K sayılı karar suretini sunmuştur. Anılan karar incelendiğinde; davalı gerçek kişinin 18.09.2015 tarihinde Orman Yönetimi aleyhine çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, mahkemece orman kadastrosunun 19.09.2005 tarihinde askıya çıktığı, 16.03.2006 tarihinde kesinleştiği, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....

              Mahkemece yenileme kadastrosu sırasında yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir işlem yapılmadığı, sınırlarda değişiklik olmadığı, ormana tecavüz edilmediği, yüzölçümündeki farklılığının ilk arazi kadastrosundaki tersimat hataları ile kullanılan ölçü ve teknolojinin yetersizliğinden kaynaklandığı, mülkiyete ilişkin hakların yenilime kadastrosunda ve kadastro mahkemesinde inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle yenileme tesbitine itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından tapu iptali ve tescil istemi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. Dava, 2859 Sayılı Yasaya göre yapılan paftaların yenilemesi kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Yörede 31.05.1954 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır....

                sonra 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmalarda orman olarak sınırlanmış ise Hazinenin özel mülk olarak açtığı tescil davasının reddine karar verilmesi, (B) ile gösterilen bölümün 1974, 1980, 1985 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalarda orman sınırları dışında bırakıldığının saptanması halinde ise, davacı ... ve müdahil Hazinenin bu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davanın bu bölümünün reddine, 1974, 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmada orman sınırları dışında bırakıldığı ve 1989 yılındaki itiraza konu orman kadastro işleminde orman sınırları içine alındığının saptanması halinde bu kez, 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde yeniden sınırlamaya olanak tanımadığından, Hazinenin (B) bölümüne ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne ve Hazinenin özel mülk olarak tescil isteği ile açtığı davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davanın...

                  sonra 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmalarda orman olarak sınırlanmış ise Hazinenin özel mülk olarak açtığı tescil davasının reddine karar verilmesi, (B) ile gösterilen bölümün 1974, 1980, 1985 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalarda orman sınırları dışında bırakıldığının saptanması halinde ise, davacı ... ve müdahil Hazinenin bu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davanın bu bölümünün reddine, 1974, 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmada orman sınırları dışında bırakıldığı ve 1989 yılındaki itiraza konu orman kadastro işleminde orman sınırları içine alındığının saptanması halinde bu kez, 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde yeniden sınırlamaya olanak tanımadığından, Hazinenin (B) bölümüne ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne ve Hazinenin özel mülk olarak tescil isteği ile açtığı davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davanın...

                    İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu