"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz, tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 20.09.2001 tarihli dilekçe ile ... Köyü 102 ada 3, 108 ada 22, 111 ada 28 ve 127 ada 9 parsellerin tarım arazisi olduğunu belirtip zilyetliğe dayalı olarak yapılan orman kadastro işleminin iptalini, taşınmazların adına tescilini talep etmiştir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, orman kadastrosu seri bazında yapılıp, Orman Yönetimince kesinleşen tahdide göre dava açıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Müdürlüğü yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 1229 parsel sayılı taşınmazın Gerze Kadastro Mahkemesinin 2006/483 E. - 2009/6 K. sayılı kararında belirtildiği üzere bu dosyada hazırlanan 21/11/2008 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A2) ile işaretli 173,78 m² ve (A1) ile işaretli 9.874,19 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile bu kısımlarının ifraz edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline, müdahalenin men’i ve kal taleplerinin reddine, kararın kesinleşmesine müteakip ifraz edilen taşınmazda bulunan şerhlerin kaldırılması için müzekkere yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 06/02/2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması bulunmaktadır....
Mahkemece davacı vekilinin tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin düzeltilmesi istemi konusuz kaldığı için esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ile; İmrahor mahallesi 769 parsel sayılı taşınmazın 20.12.2013 tarihli fen bilirkişirapor ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1764,30 m² alanda davalıların paylarının iptali ile orman vasfında tapuya kayıt ve tescillerine, bu kısma yönelik davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 07/03/1997 havale tarihli dava dilekçesi ile, Dava konusu taşınmazın bulunduğu Kestel ilçesi Narlıdere köyü yöresinde davacılar adına 1976 yılında yapılan tapulama ile tespit edilen ve 10/06/1976 tarihinde kesinleşen 537 ve 1052 parsel sayılı taşınmazların eksik ölçüldüğü iddiasıyla ve bu taşınmazlara ait yaklaşık 2100 m2’lik (keşif ile anlaşılan 2955 m2’lik) kısmın 1979 yılında yapılan ve 26/01/1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile tespit edilen 102 ada 192 nolu orman parseli içinde kaldığından bahisle kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tapusunun iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır...
Ancak; dava, Orman Yönetimi tarafından kesinleşmiş orman tahdidine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil olduğu halde ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca talep konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “2) Taşınmazın bilirkişi rapor haritasında (C) harfi ile gösterilen 2796 m²'lik kısmının orman sınırları içerisinde iken 2/B niteliği ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış bulunduğundan bu kısma ilişkin Hazinenin dava açmakta muhtariyetine” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 24.06.2014 tarihli ve 2014/3499 Esas, 2014/6830 Karar sayılı ilamıyla; "Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin kesin hüküm bulunduğu ve evveliyatının orman olduğu kabul edilerek orman tahdidine itiraz ve tescil davasının reddine, arazi kadastrosu yapılırken oluşan tapu kaydının hukuki değeri bulunmadığı gerekçesiyle de tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığı, mahkemece kesin hüküm olduğu kabul edilen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.01.2009 tarihli ve 2007/589 Esas, 2007/23 Karar sayılı kararının konusunun, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın kesinleşen orman kadastrosu iddiasına dayalı olarak açıldığı ve sonuçlandırıldığı, eldeki davanın dayanağı olan vakıanın ise, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün orman kadastrosu içine alınması işlemine karşı 6831 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan itiraz niteliğinde olduğu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/34 XX 802/489 KARAR DAVA KONUSU : Orman Tahdidine Dayalı Tapu İptal ve Tescil KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun İli, İlkadım İlçesi, Bilmece Mahallesi, 211 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın orman olarak göründüğü ve fiili olarak da orman olduğunu, İlkadım İlçesi Bilmece Mahallesinde orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını ve çalışmanın 05/12/2013 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının tespit edilerek tapunun iptali ile orman vasfıyla hazine adına kayıt ve tescilini talep etmiştir....
Köyü, 220 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05/02/2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 18594,46 m² yüzölçümündeki bölümü ile 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı krokide (C) harfi gösterilen 1423,72 m² yüzölçümündeki bölümün tapu kayıtlarının iptali ile bu bölümlerin orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescillerine, müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili, birleşen dosya davacısı ... vekili ve birleşen dosya davalısı .............. ve .......Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçelerindeki açıklamaya göre asıl dava, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemlerine ve birleşen dava ise orman tahdidine itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ile elatmanın önlenmesi ve kal davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.05.2005 tarih 2005/2235 - 6337 sayılı bozma kararında özetle: "Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali-tescil, elatmanın önlenmesi ve kal'e ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu, çekişmeli taşınmazla ilgili olan ... Kadastro Mahkemesinin 1993/5-200 sayılı dosyası ve buna ilişkin orman kadastro düzeltme tutanağının ilgili yerden getirtilerek bu uyuşmazlığın esasına ilişkin hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir....