Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; kadastro müdürlüğünün 06.01.2014 tarihli yazı cevabı ekindeki askı ilân cetvelinden davaya konu ... sayılı parselin 22.05.2012 tarihinde askı ilânına çıkmış olduğunun anlaşıldığı, bu durumda davanın 30 günlük süre içinde açıldığı, ancak davacının mülkiyet iddiasında bulunduğu, kullanım kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin iddiaların dinlenemeyeceği, mülkiyet uyuşmazlıklarında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın görev yönünden usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1973 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 08.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 12.05.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kadastro tutanağı davalı olarak mahkemeye gönderildiği ve 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince kadastro hakimi taşınmazın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu halde, hüküm yerinde belirtilmemesi infazda karışıklığa yol açabileceğinden doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      Havza Kadastro Mahkemesi " ;Dosya kapsamına ve davacının talebinin içeriğine göre uyuşmazlığın, orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen 2/B uygulama çalışmalarına ilişkin olduğu bir başka deyişle, mülkiyet durumu daha önce kesinleşerek Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşıldığı, her ne kadar dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre düzenlenen kullanım kadastro tutanağının askı ilan süresi içinde açılmış ise de yapılan bu kadastro işlemi 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların fiili kullanıcılarının tespiti amacına yönelik olup, bu tespite karşı askı ilan süresinde kadastro mahkemesinde açılacak davanın da kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olması gerektiği, davacı T1 10/02/2021 tarihli duruşmada talebinin mülkiyete ilişkin olduğunu beyan ettiği, bu durumda mülkiyet durumu kesinleşen taşınmazın...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraz ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında kesinleşen 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1986 yılında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 08.04.1963 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre düzenlenen 612 ada 33 parsel sayılı tutanak yönünden mülkiyet ihtilafının dava konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır....

        Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman alanı dışına çıkarılan taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine istinaden yapılan sınırlandırma ve tespit çalışmalarında 101 ada 1, 2, 3, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30 ve 31 sayılı parsellerde kesinleşen 2/B kadastrosuna uyulmadığı gerekçesiyle tespite itiraz etmiştir. Mahkemece davacının talebinin kullanım kadastrosuna itiraz değil, 2/B çalışmasına itiraz mahiyetinde olduğundan ve 2/B çalışması, kullanım kadastrosundan çok önce yapılmış olup buna karşı kadastro mahkemesinde dava açma süresi geçmiş bulunduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 04.02.2010 tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması ve 18.09.2014 tarihinde askı ilânı yapılan Ek 4. madde uygulaması vardır....

          Devlet Ormanı olarak tapuya tescil edilmesi nedeniyle, 1978 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz ve etrafının o tarihte yürürlükte bulunan 766 Sayılı Tapulama Yasasının 46/3. maddesi gereğince 648 parsel numarası verilerek tapu kütüğüne aktarılan ve 23/11/1979 tarihinde tescil edilen orman parselinin bir bölümü olduğu, 11/12/1996 tarihinde 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu dava konusu yerin orman sınırları dışında bırakılması nedeniyle davacılar tarafından değirmen nitelikli 919 m2 yüzölçümlü K.Sani 1296 tarih 1 numaralı ve ..., ..., orman ve tarik sınırlı tapuya, 1937 tarih 457 ve 507 tahrir numaralı vergi kayıtlarına dayanılarak temyize konu tapu iptali tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının açıldığı ve mahkemece, 08/06/2001 tarihli raporda (A) ile işaretli 20600 m2'lik bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği, mahkemece, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 1947 yılında...

            Ne var ki; tescil davasının tarafları "bu yerde orman kadastrosunun başladığını ve taşınmazın orman sınırları içine alındığını ve sonuçlarının 26/11/2001 tarihinde ilân edildiğini bu nedenle tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası ayrılıp kadastro mahkemesine gönderilerek sonucunun beklenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davasının kesinleşen sonucuna göre tescil davasının karara bağlanmasını" mahkemeye bildirmedikleri ve mahkemede kendiliğinden bu durumdan haberdar olmadığından, tescil davasına devam ederek davayı 19/12/2002 tarihinde karara bağlamış ve yine temyiz aşamasında da taraflar orman kadastrosundan söz etmediklerinden, mahkeme kararı 03/06/2003 tarihinde onanıp, karar düzeltme istemi de red edilerek 08/03/2004 tarihinde kesinleşmiştir....

              maddesi hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince 1940 yılında yapılan orman tahdidi, 1974 yılında yapılan ve kesinleşen 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 19.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdide göre orman sayılan yerlerden olup, bu yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4 maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılamayacağına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                maddesi hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince 1940 yılında yapılan orman tahdidi, 1974 yılında yapılan ve kesinleşen 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 19.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdide göre orman sayılan yerlerden olup, bu yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılamayacağına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  Şöyle ki; kullanım kadastrosu tespitlerine karşı, askı ilan süresi içinde kullanım şerhine yönelik açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun ... ve .... maddeleri uyarınca kadastro mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Somut olayda, davacı ... Yönetimi dava dilekçesinde kullanım kadastrosuna konu taşınmazın orman vasfıyla ... adına tescili ve tescil kararı ile birlikte beyanlar hanesindeki şerhlerin terkini istemiyle dava açmış olup, bu talep beyanlar hanesinde yazılı olan şerhin değiştirilmesi istemli kullanım kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet ihtilafına ilişkindir. Bu tür mülkiyet ihtilafına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle, mahkemece taşınmazın orman vasfıyla ... adına tescili talebi hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşünce ile işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu