5. bendi gereğince, olağan genel kurul toplantısının 2 defa üst üste yapılmaması halinde sulh hakimliğinden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitinin istenebileceğini, bu nedenle TMK 87/5 maddesine göre davalı derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitine ve tasfiye işlemlerinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu hukuki durum karşısında; feshedilmekle tüzel kişiliğini sona eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, münfesih tüzel kişiliğin gerek yargı mercilerinde, gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmek olanaklı değildir. Dolayısıyla, tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren (münfesih) şirketin, temyiz dahil yargılamanın hiçbir aşamasında taraf olma ehliyeti de bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine; 20.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı derneğin TMKnun 87-5 maddesi gereği kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı derneğin 2 yılda bir yapması gereken genel kurulunu 26/02/2013 tarihinde yaptığını, 22/04/2017 tarihinde yapılan genel kurulun olağanüstü genel kurul olduğunu, derneğin 2 defa üst üste genel kurul yapmadığının açık olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 87.maddesi gereğince derneğin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapılamaması nedeniyle kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Derneği'nin TMK'nin 87/5. maddesi gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tespiti talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı dernek yönetim kurulu üyeleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı derneğin yürürlükte olan tüzüğünün 11. maddesinde dernek olağan genel kurul toplantısının iki yılda bir ocak ayında yapılacağının düzenlendiği, yapılan son genel kurul toplantısı olduğu iddia edilen 18.01.2011 tarihli toplantıdan sonra sırasıyla 20.01.2013 ve 18.01.2015 tarihli toplantıların yapıldığı, ancak genel kurul sonuçlarının il dernekler müdürlüğüne bir aylık süre içinde bildirilmediği anlaşılmaktadır. Genel kurul sonuçlarının süresi içinde il dernekler müdürlüğüne bildirilmemesi idari para cezasını gerektiren bir eylem olup bu nedenle derneğin kendiliğinden dağıldığına karar verilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davanın, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin bulunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı gereğince temyiz inceleme görevi 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve ... Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi ... ... 18.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçükler için ergin olmakla lehine boşanma ilamı ile bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile bu davalı bakımından dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Yapılacak iş;Davalı işveren derneğin tasfiyesine karar verildiği anlaşılmakla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.1.1999 gün ve E.1999/10-1,K:1999/1 sayılı kararındada açıklandığı gibi,mahkemece tüzel kişiliği sona eren derneğin tüzel kişiliğinin sona ermesine ilişkin kararın kaldırılarak,Derneğin ihyası için tasfiye memurlarına husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa H.M.U.K'nun 39 ve 40. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmesi ve bu dava açıldığı takdirde alınacak sonuca göre bu davaya devam edebilme olanağı doğduğu takdirde tüzel kişiliğe tebliğat yapılarak davaya devam edilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde,davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....