Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için müşterek müteselsil kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve % 20 oranında icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. Davalı vekili, kefalet yetkisi verilmeyen vekaletnameye dayanılarak imzalanan sözleşmedeki kefaletten dolayı bankanın müvekkilinden talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuştur....

    . - DAVA :Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2021 Mahkememize açılan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kardeşi ...’ın ile dava dışı ... A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'ne davacının müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, asıl kredi borçlusu ...’ın davalı bankadan almış olduğu çekleri ödemediğini ve dava dışı bankanın çek yapraklarının sorumluluk tutarı ödemesi sebebiyle ödenen bedellere ilişkin Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün ... (kapatılan Kayseri 6. İcra Müdürlüğü'nün ...)...

      Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, takibe dayanak Genel Kredi Sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin sorumluluğuna ve sözleşme limitinin artırılmasına ilişkin hükümlerin bulunduğu 53. ve 54.sayfalarındaki imzayı kabul etmiş, sözleşme limitinin artırılmasına ilişkin düzenlemenin yer aldığı 55. ve 56.sayfalarındaki imzaya itirazda bulunmuştur. Mahkemece anılan sözleşmenin 55. ve 56.sayfalarındaki imzalara yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu sayfalardaki imzaların davalının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin 53.sayfası incelendiğinde kefalet limitinin 30.000 TL olup, 54.sayfasında 50.000 TL artırımla 80.000 TL’ye çıkarıldığı, kefalet sözleşmesinin de BK’nun 484.maddesindeki koşulları taşıdığı görülmektedir....

        . - K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek davalıların itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, 40.000 TL 'lik sözleşme imzalandığı ancak bankanın 24.000 TL kredi kullandığını ve müvekkillerinin kefil olduğu kredi sözleşmesinin 24.000 TL üzerinden kurulduğunu, müvekkillerinin dava konusu borcu ödediğini, kefalet nedeniyle herhangi bir borçları bulunmadığını, müvekkillerinin kefaletinin cari hesap ilişkisine ya da sürekli işleyen bir krediye kefalet olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve benimsenen 25.05.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacı banka ile dava dışı Akgünler......

          Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar 1-... 2-... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Batı Kardelen Sitesi A ve C Blok Yönetimi vekillerince temyiz edilmiştir. Sözleşme 26.06.2014 tarihlidir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinin 1. fıkra 2. cümlesinde; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu hükmü konulmuştur....

            sözleşmesinden kaynaklanan kefaletini bahane ederek rehnin kaldırılmasından kaçındığını, bu tutumun haklı bir gerekçesi olmamasına rağmen müvekkilinin borçtan kurtulmak amacıyla genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kefalet tutarı olan 95.000,00 TL'yi de ödediğini ve tekrar talepte bulunduğunu, ancak davalının rehine konu aracın sözleşmenin tarafı olan şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehnedildiği, ticari taşıt kredisi sona ermiş olsa da şirketin banka nezdinde borç ve riskleri bulunduğu gerekçesiyle talebini yine reddettiğini, diğer taraftan davalının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başladığını, müvekkilinin davalı banka ile dava dışı şirket arasındaki ilişkiden doğan borçtan sorumlu tutulamayacağını, ayrıca bankanın haksız işlemleri sonucu müvekkilinin maddi manevi zarara uğradığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, araç üzerindeki rehin şerhinin kaldırılmasına ve davalı aleyhine %20 tazminata...

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borç tutarının toplamda 39.330,64 TL. olup bu miktarın kefalet limitinin dahilinde kaldığı ve dolayısıyla kefil olan davalıların borcun tamamından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili, davacıların sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, davacıların banka sisteminde yer alan kayıtlı adreslerine tebligat çıkarıldığını, kefalet limitinin ve süresinin belirli olduğunu, kefalet süresince kefilin sorumluluğunun devam ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalıların davaya konu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, söz konusu sözleşmede kredi limitinin 150.000,00 TL olarak belirtilmesine rağmen sözleşmenin müşterek borçlu ve müşterek kefalet şerhi bölümünde kefalet limitinin 195.000,00 TL olarak yazıldığı, kefillerin kefalet limitinin asıl kredi borçlusunun limitinden fazla olamayacağı, davalıların kefalet limitleri dahilinde kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın 150,000,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline yöneliktir. Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuşsa da, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/797 Esas KARAR NO : 2022/872 Karar DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/12/2022 KARAR TARİHİ : 21/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Arnavutköy Şubesi ile dava dışı...Ltd. Şti. firması arasında imzalanan; 22.04.2020 Tarihli 2.000.000,00.-TL bedelli, 27.03.2019 Tarihli 750.000,00.-TL bedelli, 21.10.2016 tarihli 100.000,00-TL bedelli ve 29.06.2022 tarihli 10.000.000,00-TL bedelli Kredi Çerçeve Sözleşmesi’ ne müsteniden söz konusu firmaya kredi kullandırıldığını, kredi şartlarına uyulmaması, borcun ödenmemesi üzerine; dava dışı... Ltd. Şti. firması ile Davalı kefil ...' a Ankara ......

                      UYAP Entegrasyonu