Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşıt trafiğine kapalı yolda meydana gelen trafik kazasında, trafik kazası tespit tutanağının tanzim edilmediği, olay yeri görgü tespit tutanağının dosyada mevcut olduğu, bu halde mahkemece, davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususu dosya kapsamı ve tanık beyanları da değerlendirilerek araştırılmak suretiyle ve emniyet kemerinin takılı olmamasının müterafik kusur olduğu da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi uygun bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Maluliyete ilişkin alınacak raporların, kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir....

    raporu ve kaza tespit tutanağı içeriklerinin birbirleriyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir....

      İSTİNAF İTİRAZLARI: Davacı vekili tarafından, "....T3 tek taraflı ve yaralamalı trafik kazası yaptığını, kazada davalının tam kusurlu olduğunun trafik kazası tespit tutanağına yansıdığını, karara dayanak yapılan 22/07/2019 tarihli ATK raporunun kendi içinde birçok çelişki barındırdığını, bununla birlikte bu raporun trafik kazası tespit tutanağı ile de çeliştiğini, bu çelişkiler giderilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğunu, ATK raporunda; 'Kaza sırasında yolcu Fatma Dilek'in aracın ön kısmında istiap haddini aşacak şekilde (kendisi dışında 3 yolcu ile) veya aracın kasasında bulunup bulunmadığı hususunda kesin kanaate varılamamış' denildiğini, oysa ki trafik kazası tespit tutanağında bu hususun çok net bir şekilde tespit edildiğini ve '...Şoför mahalli denen yerde kendisi hariç 5 kişinin bulunması nedeniyle...' denildiğini, kaza tespit tutanağının aksi ispat olununcaya kadar geçerli resmi belge olduğunu, aksinin aynı kuvvetteki yazılı belgeyle ispatlanması gerektiğini, davalı tarafça...

      Davalı ... vekili, kazaya müvekkilinin sebep olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağının delil olarak kabul edilemeyeceğini, hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... AŞ vekili, kusur oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu, ... şirketine başvuruda bulunulmadığından faiz başlangıç tarihinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, 31.697,57 TL'nin davalılardan ... yönünden kaza tarihi olan 26/08/2013 tarihinden itibaren, davalı ... şirketinden ise dava tarihi olan 21/11/2013 tarihinden itibaren (poliçe limiti ile sınırlı olarak) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Sulh Ceza Hakimliği 2022/3460 D.İş numaralı dosyasında da itirazlarının olduğunu, kaza tespit tutanağına ilişkin itirazların Sulh Ceza Hakimliği'nde görülmesi olanağı bulunmadığı gerekçesiyle itirazlarının reddolduğunu, bu nedenlerle bilirkişi marifetiyle kusur oranının tespit edilmesini, dava konusu trafik kazasının meydana geliş şekli ve kaza tespit tutanağının objektif tutulmamış olmadığını, yukarıda belirtilen kaza sonucunda müvekkili firmaya ait ....... plakalı araç, 2011 Model Dacıa marka otomobilinde değer kaybı oluştuğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin istem hakları saklı kalmak üzere yargılama esnasında tespit edilecek alacağı tamamlamak kaydıyla; 1.000,00 TL hasar,tamir,onarım,işçilik bedeli ve 100.00 TL değer kaybı olmak üzere 1100,00 TL’nin kaza tarihi olan 23.03.2022 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili, Kaza Tespit Tutanağındaki kusur oranına yaptığımız itirazlar kapsamında bilirkişi incelemesi yapılarak kusur oranının objektif şekilde tespiti ile yargılama giderleri...

          , kaza tespit tutanağını düzenleyen görevlinin kusur değerlendirmesi yapmasının tam bir görev aşımı olduğunu ifade ettiğini, ancak kaza tespit tutanağı, kazanın meydana gelmesinin akabinde taraflar dinlenerek ve kaza mahalli incelenerek işbu hususta eğitimli memurlar tarafında düzenlendiğini, müvekkilinin meydana gelen olayda hiçbir kusur bulunmadığını, davalı tarafın tamamen sorumluluktan kurtulmaya yönelik beyanlarının reddedilmesi gerektiğini beyan ettiği görülmüştür....

            Bölgesi vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüklenici firma olduğunu, dava konusu kazadan dolayı kusur izafe edilmesinin kabul edilemeyeceğini, kaza tespit tutanağının tek taraflı beyanlara dayalı olarak hazırlanmış olduğundan hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, keşif bilirkişi raporu ve ATK kusur raporlarının da bu kaza tespit tutanağının esas alınarak tanzim edildiğini, raporlara karşı itirazlarının dikkate alınmadığını ve hatalı raporların esas alınarak hüküm tesis edildiğini, kazaya karışan ......

              eğimli yol olduğu tespit edilmiş, kaza noktası keşfe katılan ve olay günü ... plaka sayılı otobüsü sevk ve idare ettiğini beyan eden davalı tanığı ... tarafından bizzat gösterilmiş, gösterine bu noktanın yukarıdaki olay anı fotoğrafı ve kaza tespit tutanağında tespiti yapılan nokta ile aynı olduğu anlaşılmış olup; tespit edilen hususlar fotoğraflanarak rapora ekinde keşif fotoğrafı olarak sunulduğu, sonuç olarak ... plaka sayılı otobüs sürücüsünün: Karayolları Trafik Kanunu’nun (53/b-6), (81/a, b, d), Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin(102/b-6), (152/a, b, ç), (157/a-6) maddelerini ihlal ettiği dava konusu trafik kazasının oluşumunda, aynı kanunun '' Trafik Kazalarında Sürücü Kusurlarının Tespiti ve Asli Kusur Sayılan Haller '' başlıklı (84/f) '' Doğrultu Değiştirme Manevralarını Yanlış Yapma '' maddesini ihlal ettiğinden% 50 (Yüzde Elli) oranında kusurlu olduğu, ......

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüklenici firma olduğunu, dava konusu kazadan dolayı kusur izafe edilmesinin kabul edilemeyeceğini, kaza tespit tutanağının tek taraflı beyanlara dayalı olarak hazırlanmış olduğundan hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, keşif bilirkişi raporu ve ATK kusur raporlarının da bu kaza tespit tutanağının esas alınarak tanzim edildiğini, raporlara karşı itirazlarının dikkate alınmadığını ve hatalı raporların esas alınarak hüküm tesis edildiğini, kazaya karışan 34 XX 828 plakalı araç sürücüsünün hız sınırına ve kavşakta seyir kurallarına riayet etmemesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davacının rücu talebiyle ilgili olarak itirazlarının da dikkate alınmadığını, alacak miktarının fahiş olduğu yönündeki taleplerinin değerlendirilmediğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

                SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu kazaya ilişkin olarak düzenlenmiş olan anlaşmalı kaza tespit tutanağının,------ tarafından değerlendirildiğini ve başvuru sahibinin kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, başvuran tarafından sunulu kusur tespit inceleme raporunda tarafların kaza tespit tutanağındaki beyanlarına sübjektif yorumlar katıldığını, olayın oluş şekli kaza tespit tutanağında belirtilenden daha farklı bir şekilde aktarıldığını, dolayısıyla söz konusu raporun hükme esas alınması mümkün olmayıp, delil olarak kabul edilmemesi gerektiğini, açıklanan sebeplerle söz konusu kazada müvekkili şirket sigortalısının herhangi bir kusuru olmadığından müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değilse de; mahkememizce aksi kanaatte olunması halinde kusur durumunun tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesini, kabul manasında olmamak üzere genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça ile...

                  UYAP Entegrasyonu