Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin hükme esas aldığı 31.05.2012 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; ceza soruşturmasındaki beyanlar ile kaza tespit tutanağındaki tespitlerden hareketle, kazada davalının tam kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmektedir. Trafik kaza tespit tutanağının, aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge oluşu ve her zaman aksini ispatın mümkün oluşu, davalı araç maliki ve sürücüsünün kazanın oluşuna ilişkin bilgi sahibi olduğunu iddia ettiği tanıklarının da yer aldığı tanık listesini 03.11.2011 tarihli dilekçesiyle sunduğu, davalı yanın kazanın oluşuna ilişkin olarak keşif yapılıp tanıkları dinlenmek suretiyle kusur tespiti yapılması talebinde bulunduğu, adil yargılama ilkesinin gereği olarak tarafların tüm iddia ve savunmalarının usulünce değerlendirilmesindeki zorunluluk gözetildiğinde; keşif yapılmadan ve davalı tanıkları dinlenilmeden kusur tespiti yapılmasının yerinde olmadığı görülmektedir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar T5 T6 Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda kaza tespit tutanağının gerçeğe aykırı ve eksik olarak düzenlendiğinin göz ardı edildiğini, kaza tespit tutanağının kazanın oluşumuna ve kusur oranlarının tespitinde esas teşkil etmesinin söz konusu olamayacağını, asli kusurlunun sigortalı araç sürücüsü olduğunu, olayın şokuyla karşı tarafın direttiği şekilde müvekkilinin tutanak tanzim etme durumunda kaldığını, beyanların gerçeği yansıtmadığını, kusur oranlarının hatalı olduğunu, sigortalının önündeki otobüsün görüş alanını tamamen kapatmasına aldırış etmeden kontrolsüz bir şekilde kavşağa girmesi, frene basmaması şeklinde tedbirsiz seyretmesi neticesinde kazanın meydana geldiğini, hasar bedeli tespitinin hatalı olduğunu, elverişsiz ekspertiz raporu doğrultusunda hesaplama yapıldığını, hasar onarımı adı altına gerçekleşen diğer onarımların dava konusu kazaya ilişkin olup olmadığı hususunun denetlenmediğini, onarımların ve bedellerinin...

    Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kuralına dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK'nın 266. maddesine göre "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." Trafik kazalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumludur. Kusur durumunun ve araçta oluşan gerçek zararın tespiti özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerdendir ve konunun uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerekir. Kusur ve hasar konusu, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konulardan değildir....

      Bu durumda mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilerek kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi kurulundan; tarafların olaydaki kusur durumlarının tespiti hususunda Tokat Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporları, işbu dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporu, kaza tutanağının da birlikte değerlendirilip irdelen- 2013/6643 2013/12888 diği, ayrıca sigortalı aracın onarımının mı, pertinin mi uygun olduğu hususunda değerlendirme yapılarak onarımı halinde hasar bedelinin tesbiti, pertinin uygun olması halinde olay tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile (kasko sigorta değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyecek şekilde), sovtaj değerinin belirlenmesi hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir....

        iddia ederek eldeki davayı açmış olduğu, Karayolları Trafik Kanunu madde 86'da işletenin veya bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğuna değinilmiş olup, kendi kusurları bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın, bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulacağının hükme bağlandığı, yargılama aşamasında kusur durumunun tespiti amaçlı alınan bilirkişi raporu ile davacının geçme yasağı olan yerlerde geçme kuralını ihlal ederek %100 asli kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edildiği, olay yeri kaza tespit tutanağı incelendiğinde, motosiklet sürücüsü olan davacının geçme kurallarına riayet etmediği kanaatine varıldığının kayda geçtiği, yargılama aşamasında toplanan deliller, taraf beyanları, olay yeri kaza tespit tutanağı, savcılık soruşturma dosyası ve kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporu kül halde değerlendirildiğinde; hem olay yeri kaza tespit tutanağının, hem de mahkemece...

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece oluşa uygun olmayan ve hatalı olarak düzenlenmiş bilirkişi kusur raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verildiğini, yargılama sırasında alınan bilirkişi kusur raporundaki hatalı tespit ve değerlendirmelerin ayrıntılı olarak rapora itiraz dilekçelerinde açıkladıklarını, buna göre kazanın meydana gelişindeki kusurun tamamen davalı şirket sigortalısı aracı sevk ve idare eden sürücüye ait olduğunu, davaya dayanak olan kaza tespit tutanağındaki sürücü beyanları tam olarak okunmaksızın hatalı kusur tespiti yapıldığını, kaza sonrası çizilen kroki ve sürücü beyanları dikkatlice inceliğinde ... plakalı araç sürücüsü ...' in karşı yönden gelen trafiğin kullandığı girip şerit ihlali yaparak müvekkiline ait aracın sol yan kısımlarına çarptığının açıkça görüldüğünü hal böyleyken ... plakalı araç sürücüsü ...' in KTK 56. maddesinde yer alan şerit izleme kurallarını ihlal ettiğinden bahisle kazanın meydana...

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece oluşa uygun olmayan ve hatalı olarak düzenlenmiş bilirkişi kusur raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verildiğini, yargılama sırasında alınan bilirkişi kusur raporundaki hatalı tespit ve değerlendirmelerin ayrıntılı olarak rapora itiraz dilekçelerinde açıkladıklarını, buna göre kazanın meydana gelişindeki kusurun tamamen davalı şirket sigortalısı aracı sevk ve idare eden sürücüye ait olduğunu, davaya dayanak olan kaza tespit tutanağındaki sürücü beyanları tam olarak okunmaksızın hatalı kusur tespiti yapıldığını, kaza sonrası çizilen kroki ve sürücü beyanları dikkatlice inceliğinde 35 CRJ plakalı araç sürücüsü Tahir BALİN' in karşı yönden gelen trafiğin kullandığı girip şerit ihlali yaparak müvekkiline ait aracın sol yan kısımlarına çarptığının açıkça görüldüğünü hal böyleyken 35 CRJ plakalı araç sürücüsü Tahir BALİN' in KTK 56. maddesinde yer alan şerit izleme kurallarını ihlal ettiğinden...

          Davalı vekilinin itirazı üzerine alınan ek raporda kaza tespit tutanağının sürücüler tarafından imzalandığı, kazanın sigortalı aracın davacıya ait araca takip mesafesini korumayarak arkadan çarpması nedeniyle meydana geldiği, kaza tespit tutanağında hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumuna etki edebilecek hususlar beyan edilmediği, kazada fren izi hususunda bir tespit bulunmadığı, kazanın anayol-tali yol durumu ile alakasının olmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapısı vs bir kusurunun tespit edilmediği, hasar miktarının ayrıntılı ve açıklamalı olarak belirlendiği, değişecek parça ve işçilik bedellerinin piyasa kontrolünün yapıldığı, raporda örnek ekran görüntüsüne de yer verildiği belirtilerek kök rapor tekrar edilmiştir. Mahkemece kök rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur....

            Somut olayda davacı taraf, müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalının bakım ve onarımından sorumlu olduğu logar kapağının yerinden çıkması nedeniyle hasarlandığını, davalı tarafın olayda kusurlu bulunduğunu belirterek, ekspertiz raporunda tespit edilen 2.962,06 TL hasar bedeli ve ferileri yönünden itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir. Trafik kazalarında tarafların kusur durumu ile araçta meydana gelen hasarın tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirir. Bu nedenle konusunda uzman bilirkişi marifetiyle kusur ve gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece inşaat mühendisi ve hukukçu bilirkişiden alınan rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Raporları hükme esas alınan bilirkişilerin, kusur ve hasar konusunda ne gibi bir uzmanlıkları bulunduğu dosya kapsamından anlaşılamadığı gibi, hükme esas alınan rapor ve ek rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : Beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından failin taksiri bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kaza tespit tuatanağının sanığa tam kusur vermesine karşın keşifte kusur oranının değiştirildiğine ve bilirkişi tarafından kötüniyetli bir rapor verildiğine, çelişkilerin giderilmediğine, keşif tutanağının eksik ve yetersiz nitelikte olması nedeniyle Adli Tıp Kurumu tarafından hatalı rapor düzenlendiğine, sanığın şerit ihlali yaptığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu