Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince 2010/260 Esas, 2010/635 Karar sayılı kararı ile kendisine kayyım atandığını, kararın kaldırılmasını istemiş, kayyım vekili, 21725 ada 5 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ...’a ortaklığın giderilmesi davasında yapılan aramalara ve ilanlara rağmen ulaşılamadığından kayyım atandığını, davacı ile kayyım atanan...’ın aynı kişi olup olmadığının ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş; Mahkemece, davanın kabulüne ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/260 - 2010/635 sayılı kayyım atama kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kayyım atama kararının kaldırılmasına ilişkindir. Kayyım vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmemiştir. Kayyım atanmasına ilişkin ......

    Kendisine kayyım atanması istenilen borçlu ...; dava hasımsız açıldığından ve tarafına tebligat yapılmadığından beyanda bulunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır. Kayyım Adayı ...; ön inceleme tahkikat tutanağında kayyım olarak atanmayı kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece;davanın kabulüne , ortaklığın giderilmesi davasında davalı borçlunun hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım atanmasına karar vermiştir. Karar; süresinde kendisine kayyım kayyım atanması istenen borçlu ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kayyım tayinine ilişkindir. TMKnun 426. maddesinde; “Vesayet makamı,..... bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa. ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atar, ” hükmü öngörülmüştür....

      Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu, yerel mahkeme tüm bu açıklanan hususları göz ardı ederek küçüğe kayyım atamadığını ve davayı usulden reddettiğini, soybağının reddi davası açmak için kayyım atanması şartı gerekirken kayyım atayacak vesayet makamının öncelikle soybağının reddi davasının açılması gerektiğini belirtmesi kanunun amacıyla çelişkili ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, kaldı ki Kdz. Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/1642 Esaslı küçüğe kayyım atanması talep edilen dosyada saybağımın reddi davasının açılmasını dava şartı olarak aramadığını ve küçüğe kayyım atanmasına karar verdiğini, (Karar aynı mahkemenin başka bir hakimi tarafından verilmiştir) Hal böyleyken mahkemenin kendi içinde çelişkili kararlar verdiğinin ortada olduğunu, aynı mahkemenin 2016/1127 Esaslı 2017/483 Karar sayılı kararında da soybağının reddi davası açılmamış olmasına rağmen küçüğe kayyım atandığını, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      a süre verildiği ancak davalının, şirketi temsile yetkili müdür olduğu ve istenen defterleri sunma yükümlülüğü olduğu halde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, dosyadaki toplanan diğer deliller kapsamında dava konusu şirkete kayyım atanması kanaati hasıl olduğu, davacı tarafın kayyım adayı olarak ...'yi bildirdiği, davalılardan ... ve ... vekilinin de bu kişinin kayyım olarak atanmasını talep ettiği, davacı ve iki davalının, kayyım atanmasına yönelik talepleri pay ve paydaş çoğunluğunu oluşturduğundan bildirdikleri kişi olan ...'nin şirkete kayyım olarak atanması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davacı, davalı ...'...

        İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır. 04.12.2015 tarihli tutanakta kayyım adayının engel halinin olmadığı tespit edilmekle kayyım adayı ile yapılan görüşmede kendisine kayyım tayin edilmesi istenilen yerleşim yerinin kendisinin adresi olduğunun teyit edildiği yazılmıştır. Bunun üzerine mahkemece 05.04.2016 tarihinde yeniden adres araştırma formu çıkarılmış olup küçük ...’nın yerleşim yeri ... /... olarak tespit edildiginden mahkemece bu durumun araştırılması istenilen Emniyetten gönderilen 10.05.2016 tarihli tutanakta şahsa ulaşılamadığı, adreste Suriye uyruklu kişilerin oturduğu belirtilmesi üzerine mahkemece 04.12.2015 tarihindeki müzekkereye istinaden kayyım adayı ...’ın alınan adres araştırma formuna göre kayyım atanması istenilen küçüğün yerleşim yerinin kayyım adayı ... ... yerleşim yeri olan ... Mah....Sok. No: 6 iç kapı no: zemin .../... adresi olduğu kanaatine varılmış ve 13.06.2016 tarihinde mahkemenin yetkisizliğine dosyanın ......

          DAVA TÜRÜ :Kayyım Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dairemizin 18.5.2006 tarihli geri çevirme ilamındaki eksikliklerden; 1. madde olarak belirtilen kayyım ...Defterdarından kararı temyiz eden kayyım vekili için alınmış yetki belgesinin eklenerek gönderilmesi yönündeki eksiklik giderilmemiştir. Kararı temyiz eden kayyım vekili için kayyım ... Defterdarından alınmış yetki belgesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.18.07.2006 (Salı)...

            Kayyım adayı olan T3 yasal düzenleme gereği kendilerinin kayyım olarak atanmasını, davaya asli müdahil olarak katılan T5 ise kendilerinin kayyım atanması gerektiğini belirterek bu hususta talepte bulunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Yerel Mahkeme yaptığı yargılama neticesinde; " Yerinde bulduğu davanın KABULÜ ile, dava konusu taşınmazdaki Halil kızı Iraz hissesine Adana Defterdarı'nın kayyım olarak atanmasına, " dair hüküm tesis etmiştir. Kararı kayyım adayı T3 vekili istinaf etmiştir....

            KARAR Dava dilekçesinde, görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz maliklerinden ...oğlu..... ve diğerleri adına kayyım atanması istenmiştir. Hasımsız açılan dava sonucu mahkemece davanın reddine, kayyım adayı lehine 750,00 TL vekalet ücreti takdirine karar verilmesi üzerine; hüküm, kayyım adayı vekili ve davacı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz edilmiştir. 1-Kayyım adayı vekilinin temyizi yönünden, Dava, 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım atanmasına ilişkin olup, mahkemece reddedilmiştir. Kararı, kayyım olarak atanması talep edilen defterdarlık temyiz etmiştir. Mahkemece dava reddedildiğine göre, temyiz edeni yükümlülük altına koyan bir karar mevcut değildir. Defterdar adına ... vekilinin duruşmaya iştirak etmiş olması da defterdara "taraf" sıfatı kazandırmaz....

              nın kayyım olarak atanmasına, ... kızı ... ve ... kızı ... yönünden açılan davanın reddine ve Kayyım ücreti olarak her bir dosyaya 700 .00'er TL ücret takdirine, masrafın davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiş, karar süresinde kayyım vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı ... vekili ise katılma yolu ile temyiz isteminde bulunmuştur....

                HÜKÜM/: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı Kayyım Adayı T3 vekilinin Adana 6....

                UYAP Entegrasyonu