Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." hükmünü içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanması kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde Çorum 1....
nin yokluğunda, hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27) ihlal edilerek verilen karar doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 21.11.2016 tarihli kararı ile "Davaya konu çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan davalılar arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağırılması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi" gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, bozma sonrası davalı babanın babası çocuğa kayyım olarak atanmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı baba ...'un nüfus kaydı bilgilerine göre ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/115 esas, 2018/264 karar, 14.5.2018 kesinleşme tarihli kararına göre kısıtlandığı ve babasının (kayyımın) velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz, atanan kayyımın şahsına itiraz niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu’nun 431 inci maddesine göre, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422 nci ve 431 inci maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 397 inci maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır....
Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.m.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip görev yönünden reddi ile gereği yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün kayyım atanmasına yönelik temyiz itirazlarının 1. bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, kayyımın şahsına yönelik temyiz itirazlarının 2. bentte belirtilen nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 13.12.2007...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2013/561 Esas, 2015/178 Karar sayılı kararı ile bu kişiye kayyım atandığı, dava açıldıktan sonra 29.12.2016 tarihinde mirasçıları tarafından tapuda intikal işlemi yaptırıldığı ve 10.01.2017 tarihinde tapu malikinin mirasçıları tarafından kayyımlığın kaldırılması davası açıldığı, dava sonucunda 20.04.2017 tarihinde kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı ... TMK'nin 427/1 maddesi gereğince kayyım olarak atanmış olup gaip olan kişinin haklarını korumak ve kullanmakla yükümlüdür. Yönetim kayyımlığının asıl görevi malların idaresi olup, kayyımlığın kaldırılması ile görevi sona erer. Somut olayda, davacı ... tarafından ecrimisil talepli dava açıldıktan sonra, yargılama sırasında kayyım atanan kişinin mirasçıları tarafından tapuda intikal işlemi gerçekleştirildiği gibi kayyımlık kararının da kaldırıldığı ve kayyımın görevinin sona erdiği hususları dosya kapsamı ile sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı/kayyım tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 3561 Sayılı Kanun’a dayalı olarak açılan kayyım atanması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahalli mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüyle, kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8....
Kayyım vekilinin kayyımın şahsına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesine gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 431 inci maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanacağı düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 422 ve 431 inci maddeleri uyarınca, kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Aynı Kanun'un 397 nci maddesi uyarınca da denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır....
Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye hukuk mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise, kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle; yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak ve denetim makamınca bu konuda kesin karar verilmek üzere; dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, kayyımın şahsına ilişkin itiraz konusunda yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.09.2011 (Çrş)...
Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere denetim makamınca bu konuda kesin karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün kayyım atanması yönünden yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, kayyımın şahsına yönelik itirazlarla ilgili olarak dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.10.10.2011 (Pzt.)...