ın denetim ve onay kayyumu olarak atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiş ise de; kayyumluğun devamına ilişkin bu tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, kayyum atandıktan sonra şirketin mevcut durumunun daha da kötüye gittiğini, ortada yönetilecek bir şirket dahi kalmadığını ileri sürerek davanın reddini ve konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasını istemiştir. 2.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kayyım ...'ın azli için mahkemeye yaptıkları başvurunun 19.01.2021 tarihli ara kararla reddedildiğini, kayyımın dosyaya atandıktan sonra bir kez rapor verdiğini, bunun bile kayyımın görevini yerine getirmediğini gösterdiğini, sundukları belgelerin yaklaşık ispat için yeterli olduğunu ileri sürerek mahkemenin 19.01.2021 tarihli ara kararının kaldırılarak kayyımın görevden alınmasını, müvekkilinin yetkilendirilmesini, yahut yeni bir kayyım atanmasını istemiştir. C....
Türk Medeni Kanunu'nun 477/2. maddesinde ise “Yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erer.” hükmüne; 403/3. Maddesinde de “Bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 472/2. maddesinde “Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir.” hükmü getirilmiştir. Kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin talep yönünden görevli mahkeme vesayet makamı olan Sulh Hukuk mahkemesi olup, bu durumda uyuşmazlığın İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 1.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kayyım ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz, atanan kayyımın şahsına itiraz niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu’nun 431. maddesine göre, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422. ve 431. maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı babaanne; torunu olan 01.04.2009 doğumlu ...’nın babası olan oğlu ...’ın vefatından sonra torununun velayetine sahip davalı annenin başkasıyla evlenerek torununu kendisine bıraktığını, arayıp sormadığını ve velayet görevini yerine getirmediğini iddia ederek, küçüğün velayetinin davalı anneden kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; küçük Tolga ile birlikte 07.02.2011 doğumlu kardeşi...t’ın da annelerinde bulunan velayetlerinin kaldırılmasına ve küçüklere vasi tayin edilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Davada, velayet sahibi anne ile küçükler... ve... arasında menfaat çatışması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kayyım) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 3561 Sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. 492 Sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı Tarifede, 5766 Sayılı Kanun ve 6217 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/4. maddesinde ‘‘kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kayyım) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 3561 Sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. 492 Sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı Tarifede, 5766 Sayılı Kanun ve 6217 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/4. maddesinde ‘‘kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından ortak çocuk Merve'nin velayetinin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, davacı dede tarafından babaya karşı açılmış,anne davaya dahil edilmiştir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, davalı baba ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan * 8.4.2008 günü temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 27.4.2000 tarihinde kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması isteğine ilişkin olup, evlatlığın asıl anne ve babası tarafından evlat edinenlere karşı açılmıştır. Evlat edinme ile ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinenlere geçmiştir. (TKM.m.257) Evlatlık ...23.1.1995 doğumludur. Dava sonucu verilecek hüküm, evlatlığın hukukunu etkileyecektir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, davalı ... ile eşinin çocuğu (küçük) ... arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması isteğine ilişkindir. (TMK.m.317) Türk Medeni Kanununun 426.maddesinin (2.) bendinde; "Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çıtışıyorsa, vesayet makamınca, ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atanacağı" hükme bağlanmıştır. Davada, davalı ... ile diğer davalının kızı küçük .... arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenildiğine göre, menfaat çatışması sebebiyle, velayet sorumluluğuna sahip olan kişiler, çocuğu davada temsil edemezler. Bu durumda, az önce yer verilen yasal düzenleme gereğince davada küçüğü temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kayyım tayin edilmesi ve kayyımın huzuru ile davanın görülmesi, göstermesi halinde onun delillerinin de toplanması zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyımlığın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....