WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bakımdan kural olarak 6570 sayılı Yasa'ya tabi kira sözleşmeleri, bu yasada sayılan nedenlerle çelişmemek koşulu ile Borçlar Yasası'nda düzenlenen fesih nedenlerine dayanılarak da sonlandırılabilir. Ancak sözleşmenin 4.07. maddesinde fesih nedeni olarak öngörülen koşul Borçlar Yasası'nda düzenlenmemiş bir fesih nedeni olup, bu yüzden 6570 sayılı Yasa'nın 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan "yazılı tahliye taahhüdü" olarak kabul edilmeli, sözleşme kurulurken kararlaştırılmış bulunduğundan 04.10.1944 tarih 20/28 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan nedenlerle geçersiz olmalıdır. Bu itibarla, kiraya verenin sözleşmenin bu koşuluna dayanarak kira sözleşmesinin feshe imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 2.8.1993 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli sözleşme ile davacıya ait hastanede kiracı olduğunu, hastanenin bütün teçhizat ve teferruatlarıyla birlikte kiralandığını ve hasılat kirası hükümlerine tabi olduğunu, sözleşmenin süresinin 2.8.2008 tarihinde sona erdiğini ve kiralananın tahliyesi için yasal sürede icra takibi yapıldığını, davalının tahliye emrine taşınmazın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu ve bu yasada sayılı olan tahliye sebeplerinden birine dayanarak tahliye isteyebileceğini bildirerek itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili kiralananın işletme ruhsatının kiracı adına olduğunu, taşınmazın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu ve davanın reddini savunmuştur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 2.8.1993 başlangıç tarihli ve onbeş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      Davacı vekili dilekçesinde; davacının yazılı kira sözleşmesine istinaden davalıya ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının 6570 Sayılı Yasaya aykırı olarak taşınmazın 3 gün içinde tahliyesi için ihtarname gönderdiğini ve sözkonusu yerin yıkılarak yeni çarşı yapılacağını sözlü olarak bildirdiğini, oysa sözleşme süresi bittiğinde 6570 Sayılı Yasaya göre 1 yıl uzadığını, tahliye isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek, buna göre kira süresinin uzadığını tespiti ile taraflar arasındaki çekişmenin önlenmesi ve kira sözleşmesinin geçerliğinin kabulünü talep ve dava etmiştir. Mahkemece; 6570 Sayılı Yasada öngörülen sürede bir ihtar ve açılmış bir tahliye davası bulunmadığı, sözleşmenin kendiliğinden yenilenmiş olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmazdaki kiracılık sıfatının ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının tespiti ile muarazanın giderilmesine ilişkindir....

        Mahkemece taşınmazın niteliği ve üstün vasfı üzerinde durulmadan taşınmazın 6570 sayılı yasaya tabi olduğu varsayımıyla koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. Taşınmazın kira sözleşmesinde açıklanan niteliğine göre musakkaf olup olmadığı Borçlar Kanunu'na mı yoksa 6570 sayılı yasaya mı tabi bulunduğunun belirlenmesi gerekir. Zira taşınmazın Borçlar Kanunu'na tabi olması halinde Borçlar Kanunu'nun 262. Maddesi gereğince akit süresiz hale gelmişse altı aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirmesi ve o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir. Daha sonra ki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. Borçlar Kanunu kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur....

          Davalı kiralananın 6570 sayılı yasaya tabi olduğunu, sözleşmenin kendiliğinden yenilendiğini, 6570 sayılı yasadaki tahliye nedenlerinden hiçbirinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kiralananın 2886 sayılı yasaya göre kiralanmadığı, 6570 sayılı yasanın 7.maddesinde sayılan tahliye sebeplerine dayanılmadığı, 6570 Sayılı Yasa'ya tabi taşınmazlar hakkında sözleşme süresinin sona ermesi sebebine dayanılarak tahliye istenemeyeceğinden sözedilerek davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve davanın 6570 sayılı Kanun'un 7. maddesinin d bendine göre süresinde açılmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla başlattığı ilâmsız icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davacı ile davalı arasında akdedilen 07/05/2007 tarihli kullanım sözleşmesinin 6 ve 13. maddesinde bu kullanım sözleşmesine 6570 sayılı Kanun ve 818 sayılı Borçlar Kanununun kirayla ilgili hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeniden inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalının kiracı olduğu taşınmazı inşaat yapmak amacıyla 20.08.2010 tarihinde satın aldığını belirterek 6570 Sayılı Yasa'nın 7/ç ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanun'un 350/2 maddesi gereğince kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, onaylı proje ve inşaat ruhsatı bulunmadığını ve davanın reddini savunmuştur....

                  Bu durumda mahkemece öncelikle davaya konu edilen taşınmazın, köy ya da Belediye sınırları içinde kalıp kalmadığının kesin şekilde tespit edilmesi ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6570 sayılı Kanun veya Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine tabi olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının sözlü kira sözleşmesi ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, bir kira yılı döneminde iki haklı ihtara neden olduğundan bahisle kiralananın tahliyesini talep etmiş davalı davanın reddini savunmuştur. 6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının yerleşik içtihatlar uyarınca kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılması zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu