Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/540 Esas sayılı dosyasında açılan davada 724.333,92 TL yapılan işten kaynaklanan, kar kaybı sebebiyle de 208.247,33 TL ayrıca teminat mektubunun haksız nakde çevrilmesi nedeniyle 502.065,00 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, paranın yasal faiziyle birlikte 29/01/2019 tarihinde iflas masasi hesabına ödendiğini ancak ödenen faizin müvekkilinin geç ödemeden kaynaklanan zararını karşılamadığını, fesih tarihinden ödeme tarihine kadar enflasyon oranları, mevduat faiz oranları, döviz kurları, işçi ücretleri vs yatırım araçlarının - getirisi hesaplandığında müvekkilinin munzam zararının olduğunun ortaya çıkacağını, davalının müvekkilinin munzam zararını karşılaması gerektiğini belirterek 1.000.000,00 TL munzam zarar alacağının fesih tarihi olan 24/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faizi ile birlikte davalıdan talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının alacağını zamanında tahsil edememesi nedeniyle belirsiz alacak olarak 500-TL'nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 09/03/2022 tarihli duruşmada; biz munzam zarar talebimizi olumsuz ekonomik veriler üzerinden hesaplanmasını talep ediyoruz....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Ana Dava ve birleşen dava; davacının icra takibine konu ettiği kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli alacağının davalı tarafından geç ödenmesi nedeniyle faiz ile karşılanamayan zararın (munzam zarar) tahsiline dair açılan alacak davasıdır. Y. 3 HD. 25/01/2021 T. 2020/5000 E. 2021/381 K. Sayılı ilamı; "Dava, başlatılan takibe İcra Tetkik Mercii nezdinde yapılan itirazlar ve açılan menfi tespit davası nedeniyle alacağın tahsilinde gecikildiği iddiasına dayalı, alacağın güncellenmesi isteğine ilişkin olup, dava dilekçesinde dava munzan zarar olgusuna dayandırılmış, bilahare denkleştirici adalet ilkesinden hareketle talepte bulunulmuştur . Bilindiği üzere, munzam zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının malvarlığının kazanacağı durum ile temerrüd sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır....
Munzam zarar bu hukuki niteliği ve karakteri itibariyla, asıl alacak ve faizleri yönünden icra takibinde bulunulması veya dava açılmasıyla sonuç ermeyeceği gibi, icra takibi veya dava açılması sırasında asıl alacak ve temerrüt faizi yanında talep edilmemiş olması halinde dahi (BK'nın 105/2) takip veya davanın konusuna dahil bir borç olarak da kabul edilemez. Hâl böyle olunca, asıl alacağın faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibinde veya davada munzam zarar hakkının saklı tutulduğunu gösteren bir ihtirazî kayıt dermeyanına da gerek bulunmamaktadır. Ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşamı süresi içerisinde her zaman istenmesi mümkündür. Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. BK'nın 105. maddesi kusur karinesini benimsemiştir. Munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Farklı bir anlatımla, burada zararın doğmasına yol açan bir kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz....
Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. 20. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. 21....
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 16/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının borcu nedeniyle 18/02/2020 tarihinde başlatılan İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına konu alacak, davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 20/12/2021 tarihinde tahsil edilebildiğini, icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilinin amaçladığını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla Yargıtay 15....
tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 100,00 TL'sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...